23. Hukuk Dairesi 2012/3543 E. , 2012/6385 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı ... ile 24.11.2004 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığını ve bu sözleşmeye ek olarak 07.04.2009 tarihli sulh ve ibra sözleşmesi düzenlediklerini, bu sözleşmede taşınmaz devri yapılmasının da öngörülmesi nedeniyle resmi şekilde düzenlenmesinin yasa gereği olmasına rağmen bu gereğe riayet olunmadığını ileri sürerek, 07.04.2009 tarihli sulh ve ibra sözleşmesinin iptalini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin 24.11.2004 tarihli sözleşmedeki tüm edimleri yerine getirdiğini ve bunun üzerine düzenlenen 07.04.2009 tarihli sözleşmeyle davacının davalıyı ibra ettiğini, şimdi davacının akdin iptalini talep etmesinin hiçbir yasal gerekçesi olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında düzenlenen 07.04.2009 tarihli sulh ve ibra sözleşmesinin taşınmaz satış ve devrini de ihtiva ettiğini, bu itibarla resmi şekilde düzenlenmeyen sözleşmenin geçersiz olduğunu belirterek, sözleşmenin iptaline karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 27 ve 32. maddesi uyarınca yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödemedikçe, mütakip işlemler yapılamaz. Anılan husus, kamu düzeninden olup, mahkemece de re"sen nazara alınmalıdır. Somut olayda, dava dilekçesinde dava değeri 100.000,00 TL olarak belirtilmişse de, davaya konu 07.04.2009 günlü sulh-ibra sözleşmesinin iptali istenmiş olmakla, tahsili gereken harcın tayin ve tespiti açısından belirtilen protokol değerinin nazara alınması gerekmektedir. Hal böyle iken, mücerret dava dilekçesinde yazılı beyana dayanılarak harç tahsili suretiyle davaya devam olunarak, karar verilmesi doğru olmamıştır.
Bunun yanında, davalı taraf savunmasında, sulh-ibra sözleşmesi hükümlerinin taraflarınca ifa edildiğini ileri sürerek, davanın reddini talep etmiştir. Gerçekten de, tapu devri yükümlülüğü içeren bir sözleşmenin TMK gereğince resmi şekilde yapılması gerekirse de, savunmada ifade edildiği şekilde gerçekten dava konusu protokol hükümlerinin ifa edildiğinin anlaşılması halinde şeklen geçersizlik iddiasının ileri sürülmesi afaki iyiniyet kurallarına uygun kabul edilemez. Şu halde, mahkemece anılan savunma üzerinde de durulup, sonucuna göre bir hükme varılması gerekirken, eksik incelemeyle hükme varılması da usul ve yasaya aykırı olmuştur.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın isktek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 02.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.