Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1091 Esas 2022/3208 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1091
Karar No: 2022/3208
Karar Tarihi: 20.04.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1091 Esas 2022/3208 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Turhal 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir davada, davacı banka kredi sözleşmesi kapsamında verilen kredinin teminatı olarak bir araca rehin şerhi işlediğini ancak borcun ödenmediğini ileri sürerek davalılar aleyhine icra takibi başlattı. Davaya konu dosya alacağı daha sonra Turkasset Varlık Yönetim A.Ş.'ye devredildi ve Hayat Varlık Yönetim A.Ş. tarafından devralındı. Davalıların vekili ise asıl borçluya gitmeden kefil olan müvekkillerinin aleyhine dava açıldığını, kefil yönünden davanın reddinin gerektiğini ve faize ilişkin TBK'nın 88. ve 120. maddelerinin uygulama şeklinin irdelenmesi gerektiğini savundu. Mahkeme, davaya konu alacağın bir kısmına davalının kefaletinden dolayı takip yapılamayacağı kararı verdi. Temlik alan davacı şirket, kararı bozmaya çalışsa da Yargıtay, davacı vekilinin tüm itirazlarını reddetti ve mahkeme kararını onadı.
Kanun maddeleri açıklaması:
TBK'nın 88. maddesi, \"Borçlu temerrüde düştüğü takdirde, temerrüt tarihinden başlayarak, kendisine işletilecek faiz oranı, taraflar arasında kararlaştırılıp yazılı şekilde belirtilmemişse, bankaların faaliyet alanlarına giren işlemlerde, borçlu ile alacaklının borcun ifasından sonraki gelecekte belirli bir faiz oranı üzerinde mutabık kalmaları hâlinde uygulanacak olan faiz oranıdır.\"
TBK'nın 120. maddesi, \"Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı, 7/11/1984 tarihli ve 3095 sayılı Kanun hükümlerine göre belirlenen yıllık faiz oranının yüzde elli fazlasını aşamaz. Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranında sözle
11. Hukuk Dairesi         2021/1091 E.  ,  2022/3208 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Turhal 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 28.02.2020 tarih ve 2019/320 E. - 2020/136 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi temlik alan davacı ...Ş. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Temlik eden davacı, davalı şirket ile imzalanan Tüketici Kredi Sözleşmesi gereğince kullandırılan kredinin teminatı olarak ... plakalı araç üzerine rehin şerhi işlendiğini, diğer davalının ise kredi sözleşmesini müşterek borçlu-müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, borcun vadesinde ödenmediğini, gönderilen ihtara rağmen ödeme yapılmaması üzerine rehnin paraya çevrilmesi yolu ile davalılar aleyhine başlatılan icra takibinin itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında davaya konu dosya alacağını Turkasset Varlık Yönetim A.Ş.'ye devretmiş, 23.03.2017 tarihli Resmi Gazete ilanına göre Hayat Varlık Yönetim A.Ş. bu şirketi devir almak suretiyle birleşmişler, ardından ise bu şirketin Dünya Varlık Yönetim A.Ş. ile birleşmesi sonucu dava konusu dosya alacağı devrolmuştur.
    Davalılar vekili; davacı bankanın asıl borçluya gitmeden kefile başvuramayacağını, davacının asıl borçlu ve kefil olan müvekkilleri aleyhine dava açtığını, kefil yönünden davanın reddinin gerektiğini, davacının alacağa ilişkin faiz işletilmesini talep etmişse de faize ilişkin TBK'nın 88. ve 120. maddelerinin uygulama şeklinin irdelenmesi gerektiğini, sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranının 3095 sayılı Yasaya göre belirlenen yıllık faiz oranın yüzde elli fazlasını aşamayacağını, uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranında sözleşmede kararlaştırılmışsa, bu oranın 3095 sayılı Kanun gereğince belirlenen yıllık faiz oranının yüzde elli fazlasını aşamayacağını savunarak, davanın reddine, kötü niyetli alacaklının takip konusu alacağın %20'sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, aldırılan bilirkişi raporuna itibar edilerek, davalı Mensace Mermer Madencilik ve Taşımacılık San. Tic. Ltd. Şti. yönünden; takibin 38.145,57 TL asıl alacak, 3.412,90 TL işlemiş faiz ve 170,64 TL BSMV olmak üzere toplam 41.729,11 TL üzerinden devamı ile fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %17,55 oranında gecikme faizi uygulanarak %5 gider vergisinin tahsilinin ferileriyle birlikte talep edilebileceğinin tespitine, davalı ... yönünden ise; alacak, teslime bağlı taşınır rehni veya alacak rehni ile güvenceye alınmışsa, rehnin paraya çevrilmesinden önce kefile başvurulamayacağı, alacağın rehnin paraya çevrilmesi yoluyla tamamen karşılanamayacağının önceden hâkim tarafından belirlenmesi veya borçlunun iflas etmesi ya da konkordato mehli verilmesi hâllerinde, ancak rehnin paraya çevrilmesinden önce de kefile başvurulabileceği, davalı ...'in sözleşmeye garantörlüğünün müteselsil kefil niteliğinde olduğu, bu durumda davacının rehnin paraya çevrilmesinden önce kefil ...'e başvurması TBK'nın 586/2. maddesi uyarınca yerinde görülmediği gerekçesi ile davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı, temlik alan davacı ...Ş. vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
    Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle itirazın iptaline konu rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip asıl borçlu ve rehin sahibi hakkında yapılabilecek olup, davalı ...’in kredi sözleşmesinde kefalet kaydı olması nedeniyle hakkında rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılamayacak olmasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, (temlik alan) davacı ...Ş. harçtan muaf olduğundan ödediği temyiz ilam harcı ve temyiz başvuru harcının isteği halinde temyiz eden davacı ...Ş.'ye iadesine, 20/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara