Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/4786 Esas 2012/6367 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/4786
Karar No: 2012/6367
Karar Tarihi: 02.11.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/4786 Esas 2012/6367 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2012/4786 E.  ,  2012/6367 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin ortağı olduğu davalı kooperatif yönetim kurulunun 24.05.2003 tarih 34 sayılı kararı ile ihraç edilmesi üzerine ödenmeyen çıkma payı alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalı tarafından haksız itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının gerçekte müvekkil kooperatifin ortağı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının ortağı olduğu davalı kooperatiften 24.05.2003 yılında ihraç edilmesi sebebiyle takip tarihi itibariyle 40.00 TL ihtar masrafı, 4.449,72 TL anapara ve 1.920,58 TL işlemiş faiz alacağı bulunduğu gerekçesiyle bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulü ile itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dava, çıkma payı alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Dava tarihinde yürürlükte olan HUMK’un 1/1. maddesine göre mahkemelerin görevi kanunla belirlenir. Anılan Kanun"un 8. maddesinde sulh hukuk mahkemesinde hangi dava ve işlerin görüleceği düzenlenmiş olup, son fıkrada ise bu ve diğer kanunların sulh mahkemesi veya hâkimlerini görevlendirdiği dava ve işlere de Sulh Hukuk Mahkemesi"nce bakılacağı öngörülmüştür. Buna göre, bir davanın Sulh Hukuk Mahkemesi"nde görülebilmesi için yasada açık bir düzenleme olması gerekmektedir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 99. maddesinde, bu Yasa’dan doğan uyuşmazlıklara ilişkin hukuk davalarının ticari dava olduğu kabul edilmiştir.
    Somut olayda ise, davalı ödeme ve benzeri nedenlere dayanarak değil, davacının ortak olmadığına dayanarak borçlu olmadığını savunmasına göre, icra takibine vaki itirazın haklı olup olmadığının belirlenmesi davacının ortak olup olmadığının tespitine bağlıdır. Ortaklığın tespiti bakımından hukuki bir durumun belirlenmesine yönelik bu dava malvarlığı hukukuna ilişkin bir dava kapsamında görülemeyeceğinden görev hususunun parasal değere göre belirlenmesi de mümkün bulunmamaktadır. Buna göre, kooperatif ortağı olunup olunmadığının belirlenmesi istemine ilişkin davanın Sulh Hukuk Mahkemesi"nde görüleceğine dair bir düzenleme mevcut olmadığından, davaya bakmanın davalının işbölümü itirazında buluduğu da gözönüne alınarak asıl görevli mahkeme olan Asliye Ticaret Mahkemesi"nin görevine girdiğinin kabulü ile mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devam olunarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
    2- Bozma nedenine göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 02.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara