Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/8893 Esas 2022/10746 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/8893
Karar No: 2022/10746
Karar Tarihi: 26.10.2022

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/8893 Esas 2022/10746 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi         2022/8893 E.  ,  2022/10746 K.

    "İçtihat Metni"

    Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki İstanbul 56. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/07/2021 tarihli ve 2020/75 esas, 2021/831 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 12/05/2022 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
    1- Sanık ... hakkında, 01/07/2019 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 06/01/2020 tarihli ve 2020/1493 soruşturma, 2020/815 esas, 2020/506 sayılı iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/6. maddesi delaletiyle 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle İstanbul 56. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
    2- İstanbul 56. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 08/07/2021 tarihli ve 2020/75 esas, 2021/831 sayılı kararı ile eylemin İstanbul 2. Çocuk Mahkemesinin 2018/151 esas sayılı dosyasında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ihlali niteliğinde olduğu gerekçesiyle kamu davasının düşmesine karar verildiği, kararın istinaf edilmeden kesinleştiği,
    3- Dosya arasında bulunan İstanbul 2. Çocuk Mahkemesinin 2018/151 esas, 2019/268 karar sayılı dosyasının incelenmesinde;
    a-) Yaşı küçük şüpheli hakkında, 25/09/2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 11/12/2014 tarihli ve 2014/128640 soruşturma, 2014/1319 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca üç yıl süre ile kamu davası açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3. maddesi uyarınca bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği,
    b-) Şüphelinin 11/10/2017 tarihinde yeniden uyuşturucu madde ile yakalanması üzerine erteleme kararının kaldırılarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 02/02/2018 tarihli ve 2014/128640 soruşturma, 2018/5195 esas, 2018/89 sayılı iddianamesi ile İstanbul 2. Çocuk Mahkemesine kamu davası açıldığı,
    c-) İstanbul 2. Çocuk Mahkemesinin 14/05/2019 tarihli ve 2018/151 esas, 2019/268 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 31/3 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5320 sayılı Kanun’un geçici 7/2. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 3 yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 10/09/2019 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
    Anlaşılmıştır.
    B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
    Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
    “Kullanmak için uyuşturucu madde satın bulundurmak suçundan sanık ... hakkında açılan kamu davasının daha önceden verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ihlali mahiyetinde olduğundan bahisle düşürülmesine dair İstanbul 56. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/07/2021 tarihli ve 2020/75 esas, 2021/831 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    İstanbul 56. Asliye Ceza Mahkemesince sanık hakkında daha önceden 25/09/2014 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçu sebebiyle yapılan yargılama sonucunda, İstanbul 2. Çocuk Mahkemesinin 14/05/2019 tarihli ve 2018/151 esas, 2019/268 sayılı kararı ile mahkumiyetine, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve karar tarihi itibariyle suça sürüklenen çocuk olduğundan 3 yıl süre ile denetime tabi tutulmasına karar verildiği, incelemeye konu suçun da 3 yıllık denetim süresi içerisinde işlendiği gerekçesiyle kamu davasının düşürülmesine karar verilmiş ise de,
    Dosya kapsamına göre, İstanbul 2. Çocuk Mahkemesinin 14/05/2019 tarihli ve 2018/151 esas, 2019/268 sayılı kararının 10/09/2019 tarihinde kesinleştiği, iş bu incelemeye konu dosyadaki suç tarihinin ise 01/07/2019 olduğu ve bu halde İstanbul 2. Çocuk Mahkemesince verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kapsamında verilen 3 yıllık denetim süresi içinde işlenmediği cihetle, yargılamaya devam edilerek esas hakkında bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek İstanbul 56. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/07/2021 tarihli ve 2020/75 esas, 2021/831 sayılı kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
    C-) Konunun Değerlendirilmesi:
    Sanık ... hakkında, 01/07/2019 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 06/01/2020 tarihli ve 2020/1493 soruşturma, 2020/815 esas, 2020/506 sayılı iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/6. maddesi delaletiyle 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle İstanbul 56. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, İstanbul 56. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/07/2021 tarihli ve 2020/75 esas, 2021/831 sayılı kararı ile eylemin İstanbul 2. Çocuk Mahkemesinin 2018/151 esas sayılı dosyasında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ihlali niteliğinde olduğu gerekçesiyle kamu davasının düşmesine karar verildiği, anlaşılmıştır.
    İstanbul 56. Asliye Ceza Mahkemesince sanık hakkında daha önceden 25/09/2014 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçu sebebiyle yapılan yargılama sonucunda, İstanbul 2. Çocuk Mahkemesinin 14/05/2019 tarihli ve 2018/151 esas, 2019/268 sayılı kararı ile mahkûmiyetine, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve karar tarihi itibariyle suça sürüklenen çocuk olduğundan 3 yıl süre ile denetime tabi tutulmasına karar verildiği, incelemeye konu suçun da 3 yıllık denetim süresi içerisinde işlendiği gerekçesiyle kamu davasının düşürülmesine karar verilmiş ise de,
    Dosya arasında bulunan İstanbul 2. Çocuk Mahkemesinin 2018/151 esas, 2019/268 karar sayılı dosyasının incelenmesinde; yaşı küçük şüpheli hakkında, 25/09/2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 11/12/2014 tarihli ve 2014/128640 soruşturma, 2014/1319 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca üç yıl süre ile kamu davası açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3. maddesi uyarınca bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, şüphelinin 11/10/2017 tarihinde yeniden uyuşturucu madde ile yakalanması üzerine erteleme kararının kaldırılarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 02/02/2018 tarihli ve 2014/128640 soruşturma, 2018/5195 esas, 2018/89 sayılı iddianamesi ile İstanbul 2. Çocuk Mahkemesine kamu davası açıldığı, İstanbul 2. Çocuk Mahkemesinin 14/05/2019 tarihli ve 2018/151 esas,2019/268 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 31/3 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5320 sayılı Kanun’un geçici 7/2. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 3 yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 10/09/2019 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği, anlaşılmıştır.
    Dosya kapsamına göre, İstanbul 2. Çocuk Mahkemesinin 14/05/2019 tarihli ve 2018/151 esas, 2019/268 sayılı kararının 10/09/2019 tarihinde kesinleştiği, incelemeye konu dosyadaki suç tarihinin ise 01/07/2019 olduğu ve bu halde İstanbul 2. Çocuk Mahkemesince verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kapsamında verilen 3 yıllık denetim süresi içerisinde işlenmediği anlaşıldığından; yargılamaya devam edilerek esas hakkında bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden kamu davasının düşmesine karar verilmesi kanuna aykırı olup sanık lehine verilmiş olan ve davanın esasını çözen bu karardan dolayı yeniden yargılama yapılmamak ve aleyhe sonuç doğurmamak üzere, hukuka aykırılığa işaret edilerek kanun yararına bozma isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
    Her ne kadar, İstanbul 2. Çocuk Mahkemesince 5320 sayılı Kanun’un geçici 7/2. maddesindeki koşullar gerçekleşmediğinden 5320 sayılı Kanunun geçici 7/2. maddesine göre değil 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesindeki şartların gerçekleşmesi halinde CMK hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği gözetilmeden geçici 7/2. maddeye göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi kanuna aykırı ise de; Anayasa’nın 2. maddesinde yer alan hukuk devletinin temel ilkelerinden olan “hukuki güvenlik” ve “belirlilik” ilkeleri dikkate alındığında, sanığın, hukuki yaptırımlar ve sonuçlar konusunda yanıltılmış olduğu, ceza hukuku prensiplerinden olan “yaptırım ve sonuçlarını aleyhe kötüleştirememe ya da ağırlaştıramama kuralı” gereğince, bu hukuka aykırılığın sanık lehine olması karşısında bozma nedeni yapılamayacağı, değerlendirilmiştir.
    D-) Karar:
    Açıklanan nedenlerle, mahkemece yargılamaya devamla esastan hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden kamu davasının düşmesine karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; İstanbul 56. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/07/2021 tarihli ve 2020/75 esas, 2021/831 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi uyarınca yeniden yargılama yapılmamak ve aleyhe sonuç doğurmamak üzere, gerekli işlemin yapılması için dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
    26/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Hemen Ara