Esas No: 2022/864
Karar No: 2022/10739
Karar Tarihi: 26.10.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/864 Esas 2022/10739 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2022/864 E. , 2022/10739 K."İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Tarsus 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/11/2020 tarihli ve 2019/416 esas, 2020/535 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 11/01/2022 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında, 24/07/2017 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığının 10/12/2018 tarihli ve 2018/9870-13 soruşturma, 2018/239 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3. maddesi uyarınca bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararda itiraz kanun yolu, mercii ve 15 günlük itiraz süresinin gösterildiği, kararın 03/01/2019 tarihinde şüpheliye usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, kararın infazı için 24/01/2019 tarihinde Tarsus Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
2- Tarsus Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz işlemlerine başlandığı, tedbirin infazı devam ederken şüphelinin 08/09/2019 tarihinde yeniden uyuşturucu madde ile yakalanması ve uyuşturucu madde kullandığının teknik yöntemlerle tespit edilmesi üzerine, erteleme kararının kaldırılarak Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığının 04/11/2019 tarihli ve 2018/9870 soruşturma, 2019/3737 esas, 2019/3257 sayılı iddianamesi ile Tarsus 5. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, iddianamede; şüpheli hakkında dava açılmasının ertelenmesi kararı verildiği, 08/09/2019 tarihinde aynı suçu yeniden işlediği, uyuşturucu madde kullanımına devam ettiği, bu şekilde erteleme kararını ihlal ettiği, hususunun belirtildiği,
3- Tarsus 5. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 26/11/2020 tarihli ve 2019/416 esas,2020/536 sayılı kararı ile; denetim dosyasında sanığa usulüne uygun çağrı yapılmadığı gerekçesiyle, kamu davasının durmasına karar verildiği, kararın itiraz edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak ve kullanmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda, Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 10/12/2018 tarihli ve 2018/9870-13 soruşturma, 2018/239 sayılı kamu davasının açılmasının 5 yıl süreyle ertelenmesine ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/3. maddesi uyarınca şüpheli hakkında 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararı müteakip, sanığın 08/09/2019 tarihinde tekrar aynı nev'iden suçu işlediğinden bahisle açılan kamu davası üzerine yapılan yargılama sonunda, sanığa usulüne uygun çağrı yapılmadığı, denetim süresinin başlamadığı ve bu nedenle kovuşturma
şartı gerçekleşmediği gerekçesiyle kamu davasının durmasına ilişkin Tarsus 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/11/2020 tarihli ve 2019/416 esas, 2020/535 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesindeki, "Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında ... beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir." ve 191/4. maddesinde “Kişinin, erteleme süresi zarfında; a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” şeklinde düzenlemeler karşısında,
Somut olayda, adı geçen şüpheli hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan dolayı yapılan soruşturma sonunda Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının 25/10/2018 tarihinde bizzat şüpheliye tebliğ edildiği ve kararın itiraz edilmeksizin kesinleşmesi ile 5 yıllık erteleme süresinin başladığı, şüphelinin de erteleme süresi içerisinde 08/09/2019 tarihinde tekrar aynı nitelikte suç işlemesi nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 191/4-b maddesinde yer alan emredici hüküm nedeniyle kamu davasının açıldığının anlaşılması karşısında, mahkemece yargılamaya devamla esastan hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde durma kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Tarsus 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/11/2020 tarihli ve 2019/416 esas, 2020/535 sayılı kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Şüpheli ... hakkında, 24/07/2017 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 10/12/2018 tarihli ve 2018/9870-13 soruşturma, 2018/239 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüpheli hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı takiben, şüphelinin erteleme süresi içerisinde 08/09/2019 tarihinde atılı suçu yeniden işlemesi nedeniyle kamu davası açılması üzerine, Tarsus 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/11/2020 tarihli ve 2019/416 esas, 2020/535 sayılı kararı ile; denetim dosyasında sanığa usulüne uygun çağrı yapılmadığı gerekçesiyle davanın durmasına karar verilmiştir.
Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen ve 03/01/2019 tarihinde şüpheliye usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek itiraz edilmeksizin kesinleşen kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüphelinin denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra, şüphelinin 08/09/2019 tarihinde yeniden uyuşturucu madde ile yakalandığı ve uyuşturucu madde kullandığının teknik yöntemle tespit edildiği, şüphelinin beş yıllık erteleme süresi içerisinde yeniden kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediği iddiasıyla hakkında kamu davası açıldığı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesinde yer alan , "Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında ... beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir." ve 191/4. fıkrasında yer alan, “Kişinin, erteleme süresi zarfında;
a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun
davranmamakta ısrar etmesi,
b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması,
c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” ve anılan maddenin 5. fıkrasındaki, "Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz." şeklindeki düzenlemeler dikkate
alındığında, sanığın kendisine usulüne uygun şekilde tebliğ olunan kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleşmesinden sonra 5 yıllık erteleme süresi içerisinde yeniden kullanmak için uyuşturucu madde bulundurması ve kullanması nedeniyle, hakkında 5237 sayılı TCK’nın 191.maddesinin 4.fıkrasının b) ve c) bentlerinde yer alan emredici hüküm nedeniyle kamu davası açıldığı anlaşıldığından; mahkemece kamu davasında yargılamaya devam edilerek esas hakkında karar verilmesi gerektiği gözetilmeden durma kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-) Karar:
Açıklanan nedenlerle,
Sanık hakkında verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleşmesinden sonra, erteleme süresi içerisinde yeniden kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediği iddiasıyla 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesinin 4. fıkrasının b) ve c) bentleri uyarınca açılan kamu davasında, yargılamaya devam edilerek esas hakkında bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden durma kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; Tarsus 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/11/2020 tarihli ve 2019/416 esas, 2020/535 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı'na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
26/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.