Esas No: 2022/865
Karar No: 2022/10740
Karar Tarihi: 26.10.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/865 Esas 2022/10740 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2022/865 E. , 2022/10740 K."İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Kırıkkale 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/10/2020 tarihli ve 2020/130 esas, 2020/287 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 11/01/2022 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında, 20/05/2020 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonunda, 02/06/2020 tarihli ve 2020/4280 soruşturma, 2020/1171 esas, 2020/957 sayılı iddianame ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/6. maddesi delaletiyle 191/1 ve 53. maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle Kırıkkale 6. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, iddianamede; şüpheli hakkında daha once dava açılmasının ertelenmesine karar verildiği, ihlal nedeniyle kaldırılarak 11/09/2018 tarihinde kamu davası açıldığı, Kırıkkale 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/508 esasında yargılamanın devam ettiği, yeniden erteleme kararı verilemeyeceği hususunun belirtildiği,
2- Kırıkkale 6. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 22/10/2020 tarihli ve 2020/130 esas, 2020/287 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1. maddesi gereğince 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, karar verildiği, kararın 24/11/2020 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
3- Dosya arasında bulunan Kırıkkale 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/508 esas ve 2020/45 sayılı dosyasının incelenmesinde;
a-) Sanığın 07/04/2015 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığının 15/08/2016 tarihli ve 2016/6305 soruşturma, 2016/136 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3. maddesi uyarınca bir yıl süre denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulmasına, erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği,
b-) Sanığın erteleme süresi içerisinde 20/06/2018 tarihinde yeniden uyuşturucu madde ile yakalanması üzerine, erteleme kararının kaldırılarak Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığının 11/09/2018 tarihli ve 2016/6305 soruşturma, 2018/2532 esas, 2018/1988 sayılı iddianamesi ile Kırıkkale 5. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
c-) Kırıkkale 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/02/2020 tarihli ve 2018/508 esas, 2020/45 sayılı kararı ile; 07/04/2015 tarihli suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/2-e maddesi gereğince “beraatine” karar verildiği, beraat kararının 01/07/2020 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
d-) Sanığın UYAP üzerinden alınan adli sicil kaydına göre; beraat kararıyla birlikte 20/06/2018 tarihli eylem nedeniyle savcılığa ihbarda bulunulması üzerine Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığının 23/12/2020 tarihli ve 2020/6857 soruşturma, 2020/488 sayılı kararı ile, yeni bir kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verildiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi :
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan sanık ...'in 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1. maddesi gereğine 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Kırıkkale 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/10/2020 tarihli ve 2020/130 esas, 2020/287 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, Kırıkkale 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/10/2020 tarihli ve 2020/130 esas, 2020/287 sayılı kararına konu Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığının 02/06/2020 tarihli iddianamesinde; sanık hakkında daha önceden kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan dolayı Kırıkkale 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/508 esas sayılı dosyasında kamu davası açıldığı gerekçesiyle yeni bir erteleme kararı verilmeden 5237 sayılı Kanun'un 191/6. maddesi uyarınca kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonunda sanığın mahkumiyetine karar verilmiş ise de;
Adı geçen sanık hakkında Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 15/08/2016 tarihli ve 2016/6305 soruşturma, 2016/136 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine dair kararı müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde yeniden aynı neviden suç işlemesi sebebiyle Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığınca 28/06/2018 tarihli ve 2016/6305 soruşturma, 2018/2532 esas, 2018/1988 sayılı iddianame ile kamu davası açılması üzerine, Kırıkkale 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/02/2020 tarihli ve 2018/508 esas, 2020/45 sayılı kararı ile atılı suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle sanığın beraatine karar verilerek, söz konusu kararın 01/07/2020 tarihinde kesinleştiği nazara alındığında, kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden kamu davasının durmasına karar verilmesi gerektiği halde, yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Kırıkkale 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/10/2020 tarihli ve 2020/130 esas, 2020/287 sayılı kararının kanun yararına bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanık ... hakkında, 20/05/2020 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığının 02/06/2020 tarihli ve 2020/4280 soruşturma, 2020/1171 esas, 2020/957 sayılı iddianamesi ile açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda, Kırıkkale 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/10/2020 tarihli ve 2020/130 esas, 2020/287 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1. maddesi gereğince 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Dosya kapsamına göre, Kırıkkale 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/10/2020 tarihli ve 2020/130 esas, 2020/287 sayılı kararına konu Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığının 02/06/2020 tarihli iddianamesinde; sanık hakkında daha önceden kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı Kırıkkale 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/508 esas sayılı dosyasında kamu davası açıldığı gerekçesiyle yeni bir erteleme kararı verilmeden 5237 sayılı Kanun'un 191/6. maddesi uyarınca kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonunda sanığın mahkûmiyetine karar verilmiş ise de;
Dosya arasında bulunan Kırıkkale 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/508 esas ve 2020/45 sayılı dosyasının incelenmesinde; sanığın 07/04/2015 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığının 15/08/2016 tarihli ve 2016/6305 soruşturma, 2016/136 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine,
aynı Kanun’un 191/3. maddesi uyarınca bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulmasına karar verildiği, sanığın erteleme süresi içerisinde 20/06/2018 tarihinde yeniden uyuşturucu madde ile yakalanması üzerine, erteleme kararının kaldırılarak Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığının 11/09/2018 tarihli ve 2016/6305 soruşturma, 2018/2532 esas, 2018/1988 sayılı iddianamesi ile Kırıkkale 5. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, Kırıkkale 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/02/2020 tarihli ve 2018/508 esas, 2020/45 sayılı kararı ile, 07/04/2015 tarihli suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/2-e maddesi gereğince “beraatine” karar verildiği, beraat kararının 01/07/2020 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
Sanığın bu kez 20/05/2020 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediği iddiasıyla yapılan soruşturma sonunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/6. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmeden Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığının 02/06/2020 tarihli iddianamesi ile kamu davasının açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, Kırıkkale 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/10/2020 tarihli ve 2020/130 esas, 2020/287 sayılı kararı ile 5237 sayılı Kanun'un 191/1. maddesi gereğince 2 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği ve hükmün kanun yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223. maddesinin 8. fıkrasının 2. cümlesinde, "...soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." hükmünün yer aldığı,
Somut olayda, 07/04/2015 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmiş, ancak sanığın erteleme süresi içerisinde yeniden aynı nev’iden suçu işlemesi üzerine hakkında kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda Kırıkkale 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/02/2020 tarihli ve 2018/508 esas, 2020/45 sayılı kararı ile sanığın beraatine hükmedilmesi karşısında,
Bu durumda artık sanık hakkında önceki suçu nedeniyle verilmiş olan kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının geçerliliğinin ortadan kalktığı, dolayısıyla 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/6.maddesi gereğince doğrudan kamu davası açılması şartlarının oluşmadığı, sanık hakkında atılı suçtan dolayı kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmesi gerektiği anlaşıldığından; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8-2. cümlesi gereğince “durma kararı” verilerek 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince karar verilmek üzere dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi kanuna aykırı olup dosya kapsamına göre kanun yararına bozma istemi yerindedir.
Ancak;
Sanığın UYAP üzerinden alınan adli sicil kaydına göre; Kırıkkale 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/02/2020 tarihli ve 2018/508 esas, 2020/45 sayılı beraat kararıyla birlikte 20/06/2018 tarihli eylem nedeniyle savcılığa ihbarda bulunulması üzerine Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığının 23/12/2020 tarihli ve 2020/6857 soruşturma, 2020/488 sayılı kararı ile, yeni bir kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verildiği, anlaşılmaktadır. Bu durumda, incelemeye konu suç tarihinin 20/05/2020 olması ve 23/12/2020 tarihli erteleme kararından önce işlenmiş olması karşısında; mahkemece 23/12/2020 tarihli erteleme kararı sonrasında ihlal nedeniyle erteleme kararı kaldırılarak açılmış bir kamu davası olup olmadığının araştırılması, açılmış bir kamu davası var ise, inceleme konusu dosyada kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceği anlaşılmakla CMK’nın 223/8. maddesi gereğince “kamu davasının düşmesine” karar verilerek TCK’nın 61. maddesi gereğince cezanın belirlenmesi ve
bireyselleştirilmesinde dikkate alınmak üzere mahkemesine ihbarda bulunulması, şayet 23/12/2020 tarihli erteleme kararı sonrasında ihlal nedeniyle kamu davası açılmamış ise erteleme kararı hukuki varlığını sürdüreceğinden yine inceleme konusu dosyada kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceği anlaşılmakla CMK’nın 223/8. maddesi gereğince “kamu davasının düşmesine” karar verilerek sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde dikkate alınmak üzere kararın bir örneğinin Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesi gerektiğinin gözetilmemesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma isteminin değişik gerekçe ile kabulüne karar verilmiştir.
D-) Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle; kanun yararına bozma istemi değişik gerekçe ile yerinde görüldüğünden, Kırıkkale 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/10/2020 tarihli ve 2020/130 esas, 2020/287 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, CMK’nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
26/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.