Esas No: 2022/866
Karar No: 2022/10741
Karar Tarihi: 26.10.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/866 Esas 2022/10741 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2022/866 E. , 2022/10741 K."İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki İnebolu Asliye Ceza Mahkemesinin 29/03/2021 tarihli ve 2021/127 esas, 2021/277 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 11/01/2022 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında, 19/06/2014 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, İnebolu Cumhuriyet Başsavcılığının 26/05/2015 tarihli ve 2015/811 soruşturma, 2015/6 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davası açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3. maddesi gereğince bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararda itiraz süresinin 7 gün olarak gösterildiği, kararın şüpheliye 06/06/2015 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek 09/07/2015 tarihinde tedbirin infazı için İnebolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
2- İnebolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 01/08/2016 tarihli ve 2015/234 DS sayılı yazısı ile yükümlülüklerine uyduğu ve infazın 31/07/2016 tarihinde tamamlandığının bildirildiği,
3- Sanığın erteleme süresi içerisinde 04/05/2018 tarihinde yeniden uyuşturucu madde kullandığının teknik yöntemlerle tespit edilmesi üzerine, İnebolu Cumhuriyet Başsavcılığının 16/12/2018 tarihli ve 2018/2362 soruşturma, 2018/585 esas, 2018/565 sayılı iddianamesi ile İnebolu Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
4- İnebolu Asliye Ceza Mahkemesinin 30/01/2019 tarihli ve 2018/729 esas, 2019/80 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 62, 50/1-a ve 52/2 maddeleri gereğince 6.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, sanığın kararı istinaf ettiği,
5- Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 19/01/2021 tarihli ve 2019/763 esas, 2021/94 sayılı kararı ile; basit yargılama usulü yönünden değerlendirme yapılması zorunluluğu ve kabule göre de; TCK’nın 52/4. maddesi gereği ödenmeyen para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarı ile yetinilmesi gerekirken 5275 sayılı Kanun'un 106/3. maddesinin saklı kalması şartıyla ihtarat yapılarak infazı kısıtlar şekilde karar verilmesi nedeniyle hükmün bozulmasına karar verildiği,
6- Bozmadan sonra; İnebolu Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 29/03/2021 tarihli ve 2021/127 esas, 2021/277 sayılı kararı ile, basit yargılama usulü uygulanarak sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 62, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 251/3, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/1-a ve 52/2
maddeleri gereğince 6.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 13/04/2021 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Uyuşturucu madde kullanmak suçundan sanık ...’ün, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1, 62, 50/1-a, 52/2 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 251/3. maddeleri gereğince 6.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair İnebolu Asliye Ceza Mahkemesinin 29/03/2021 tarihli ve 2021/127 esas, 2021/277 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun'un 191/1, 62 ve 5271 sayılı Kanun'un 251/3. maddeleri uyarınca belirlenen 7 ay 15 gün hapis cezasının, aynı Kanun'un 50/1-a ve 52/2. maddeleri gereğince bir gün karşılığı 20,00 Türk lirası hesabı ile paraya çevrilmesi sonucunda 4.500,00 Türk lirası yerine, 6.000,00 Türk lirası adli para cezasına karar verilmek suretiyle fazla ceza tayin edilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek İnebolu Asliye Ceza Mahkemesinin 29/03/2021 tarihli ve 2021/127 esas, 2021/277 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Şüpheli ... hakkında, 19/06/2014 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, İnebolu Cumhuriyet Başsavcılığının 26/05/2015 tarihli ve 2015/811 soruşturma, 2015/6 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davası açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3. maddesi gereğince bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, sanığın erteleme süresi içerisinde 04/05/2018 tarihinde yeniden uyuşturucu madde kullandığının teknik yöntemlerle tespit edilmesi üzerine, İnebolu Cumhuriyet Başsavcılığının 16/12/2018 tarihli ve 2018/2362 soruşturma, 2018/585 esas, 2018/565 sayılı iddianamesi ile İnebolu Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, İnebolu Asliye Ceza Mahkemesinin 30/01/2019 tarihli ve 2018/729 esas, 2019/80 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 62, 50/1-a ve 52/2 maddeleri gereğince 6.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, sanığın kararı istinaf ettiği, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 19/01/2021 tarihli ve 2019/763 esas, 2021/94 sayılı kararı ile hükmün bozulmasını takiben İnebolu Asliye Ceza Mahkemesinin 29/03/2021 tarihli ve 2021/127 esas, 2021/277 sayılı kararı ile, basit yargılama usulü uygulanarak sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 62, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 251/3, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/1-a ve 52/2 maddeleri gereğince 6.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anlaşılmıştır.
1-) Şüpheli hakkında verilen "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin karar her ne kadar şüpheliye tebliğ edilmiş ise de, söz konusu karara karşı itiraz yoluna başvuru süresinin “15 gün” yerine “7 gün” olarak belirtilmek suretiyle şüphelinin yanıltıldığı, Anayasanın Temel Hak ve Hürriyetlerin Korunması başlıklı 40. maddesindeki düzenleme ile 5237 sayılı TCK'nın 191/2. maddesi ve 5271 sayılı CMK’nın 171,172 ve 173. maddeleri uyarınca, başvurulacak kanun yolunun, merciinin, başvuru şekli, süresi ve bu sürenin başlangıcının açıkça ve ilgiliyi yanıltmayacak biçimde gösterilmesi gerekmekte olup; "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen “denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararda kanun yolu başvuru süresinin şüpheliyi yanıltacak biçimde “7 gün” olarak gösterildiği, bu nedenle kararın usulüne uygun şekilde kesinleştiğinden sözedilemeyeceği, usulsüz olarak verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile denetimli serbestlik tedbirinin infazına
başlanamayacağı gibi beş yıllık erteleme süresinin de işlemeye başlamayacağı, bu nedenle somut olayda, sanığın ihlal kabul edilen 04/05/2018 tarihli eyleminin erteleme süresi içerisinde işlendiğinden sözedilemeyeceği, mahkemesince açılan kamu davası hakkında kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden “durma kararı” verilerek, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesinin sağlanması ve usulüne uygun şekilde kesinleştirilmesini takiben geçerli tebligat işlemleri yapılarak denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi gerektiği gözetilmeden mahkûmiyetine karar verilmesi kanuna aykırıdır.
2- Kabule göre de,
Dosya kapsamına göre, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun'un 191/1, 62 ve 5271 sayılı Kanun'un 251/3. maddeleri uyarınca belirlenen 7 ay 15 gün hapis cezasının, 5237 sayılı Kanun'un 50/1-a ve 52/2. maddeleri gereğince bir gün karşılığı 20,00 Türk lirası hesabı ile paraya çevrilmesi sonucunda 4.500,00 Türk lirası yerine, 6.000,00 Türk lirası adli para cezasına karar verilmek suretiyle fazla ceza tayin edilmesi kanuna aykırıdır.
Sonuç olarak, yukarıda (1) numaralı paragrafta açıklanan nedenlerle mahkemesince açılan kamu davası hakkında kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden “durma kararı” verilerek, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesinin sağlanması ve usulüne uygun şekilde kesinleştirilmesini takiben geçerli tebligat işlemleri yapılarak infazının sonucunun beklenilmesi gerektiği gözetilmeden mahkûmiyetine karar verilmesi kanuna aykırı olup karara karşı belirtilen gerekçe ile de, kanun yararına bozma yoluna başvurulup başvurulmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
D-) Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle; mahkemece kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere 5271 sayılı CMK’nın 223/8-2. maddesi gereğince “durma” kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi kanuna aykırı olduğundan İnebolu Asliye Ceza Mahkemesinin 29/03/2021 tarihli ve 2021/127 esas, 2021/277 sayılı kararına karşı, bu gerekçe ile de kanun yararına bozma yoluna başvurulup başvurulmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 26 /10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.