Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/30 Esas 2022/10736 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/30
Karar No: 2022/10736
Karar Tarihi: 26.10.2022

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/30 Esas 2022/10736 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi         2022/30 E.  ,  2022/10736 K.

    "İçtihat Metni"

    Adalet Bakanlığı'nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Malkara 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/04/2018 tarihli ve 2017/921 esas, 2018/422 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 07/12/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
    1- Sanık ... hakkında, 29/06/2017, 08/07/2017 ve 09/07/2017 tarihlerinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçlarından yapılan soruşturma sonucunda, Malkara Cumhuriyet Başsavcılığının 09/11/2017 tarihli ve 2017/1046 soruşturma, 2017/800 esas, 2017/461 sayılı iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/6. maddesi delaletiyle 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Malkara 1. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
    2- Malkara 1. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 16/04/2018 tarihli ve 2017/921 esas, 2018/422 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1. maddesi gereğince üç kez 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın istinaf edilmeden kesinleştiği,
    3- İncelemeye konu suçun işlenmesinden önce;
    a-) Şüpheli Sanık ... hakkında, 10/08/2015 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Malkara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda, 10/12/2015 tarihli ve 2015/1947 soruşturma, 2015/32 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulmasına kesin olarak karar verildiği, kararın 21/12/2015 tarihinde şüpheliye tebliğ edilerek tedbirin infazı için Tekirdağ Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği, şüphelinin erteleme süresi içerisinde 21/02/2016 tarihinde yeniden uyuşturucu madde ile yakalanması üzerine erteleme kararının kaldırılarak Malkara Cumhuriyet Başsavcılığının 07/04/2016 tarihli ve 2015/1947 soruşturma, 2016/199 esas, 2016/197 sayılı iddianamesi ile Malkara Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, Malkara Asliye Ceza Mahkemesinin 27/05/2016 tarihli ve 2016/253 esas, 2016/436 sayılı kararı ile sanığın cezalandırılmasına karar verildiği, kararın Dairemizin 20/10/2022 tarihli ve 2021/11042 esas, 2022/10545 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verildiği,
    b-) Şüpheli Sanık ... hakkında, 16/10/2015 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Malkara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda, 06/01/2016 tarihli ve 2016/27 soruşturma, 2016/7 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulmasına kesin olarak karar verildiği, kararın 20/01/2016 tarihinde şüpheliye tebliğ edilerek tedbirin infazı için Tekirdağ Denetimli
    Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği, şüphelinin erteleme süresi içerisinde 21/02/2016 tarihinde yeniden uyuşturucu madde ile yakalanması üzerine erteleme kararının kaldırılarak Malkara Cumhuriyet Başsavcılığının 19/04/2016 tarihli ve 2016/27 soruşturma, 2016/229 esas, 2016/227 sayılı iddianamesi ile Malkara Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, Malkara Asliye Ceza Mahkemesinin 27/05/2016 tarihli ve 2016/291 esas, 2016/437 sayılı kararı ile sanığın cezalandırılmasına karar verildiği, kararın Dairemizin 20/10/2022 tarihli ve 2021/11041 esas, 2022/ 10544 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verildiği,
    4- Yine sanığın adli sicil kaydının incelenmesinde; sanığın 13/11/2013 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Malkara Cumhuriyet Başsavcılığının 29/04/2014 tarihli ve 2014/239 esas sayılı iddianamesi ile Malkara Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda Malkara Asliye Ceza Mahkemesinin 11/12/2014 tarihli ve 2014/505 esas, 2014/530 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 08/01/2015 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
    Anlaşılmıştır.
    B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
    Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
    “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan sanık ...'in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1. maddesi uyarınca üç kez 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Malkara 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/04/2018 tarihli ve 2017/921 esas, 2018/422 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Dosya kapsamına göre, sanık ... hakkında uyuşturucu madde kullandığının ihbar edilmesi üzerine 29/06/2017 tarihinde kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan soruşturma başlatıldığı, 04/07/2017 tarihinde sanığın vücudundan kan ve kıl örneklerinin alınmasına karar verildiği, soruşturma devam ederken sanığın 08/07/2017 ve 09/07/2017 tarihlerinde yeniden uyuşturucu madde kullandığı ve her bir eylemi nedeniyle oluşturulan soruşturma evraklarının hukuki ve fiili bağlantı nedeniyle iş bu dosya ile birleştirilmesine karar verildiği, mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, her ne kadar sanığın 29/06/2017, 08/07/2017 ve 09/07/2017 tarihli eylemleri ayrı suç kabul edilerek uyuşturucu madde kullanmak suçundan üç kez mahkûmiyet kararı verildiği anlaşılmış ise de;
    Malkara 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/921 esas sayılı dosyasındaki iddianame düzenleme tarihinin 09/11/2017 olduğu, her üç suçun iddianamenin düzenlenme tarihinden önce işlendiği ve hukuki kesinti olmadığı, sanığın üzerine atılı eylemlerin aynı mahiyette olduğu ve bu eylemlerin bir suç işleme kararı icrası kapsamında işlendiği anlaşıldığından, sanık hakkında 5237 sayılı Kanunu’nun 43. maddesinde öngörülen zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, her bir eylem için ayrı ayrı ceza verilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Malkara 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/04/2018 tarihli ve 2017/921 esas, 2018/422 sayılı kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
    C-) Konunun Değerlendirilmesi:
    Sanık ... hakkında, 29/06/2017, 08/07/2017 ve 09/07/2017 tarihlerinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçlarından Malkara Cumhuriyet Başsavcılığının 09/11/2017 tarihli ve 2017/1046 soruşturma, 2017/800 esas, 2017/461 sayılı iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/6 .maddesi delaletiyle 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Malkara 1. Asliye
    Ceza Mahkemesine kamu davası açılmış, yapılan yargılama sonucunda Malkara 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/04/2018 tarihli ve 2017/921 esas, 2018/422 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1. maddesi gereğince üç kez 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
    1-) Sanık hakkında daha önceden Malkara Asliye Ceza Mahkemesinin 11/12/2014 tarihli ve 2014/505 esas, 2014/530 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 6545 sayılı Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7/2. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 08/01/2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakla, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca verildiği, kanuni zorunluluk üzerine verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile aynı hukuki sonuçları doğuracağı, bu bağlamda yukarıda Konu ile İlgili Bilgiler başlıklı kısımda 3-a) ve b) bentlerinde ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, Malkara Asliye Ceza Mahkemesinin 27/05/2016 tarihli ve 2016/253 esas, 2016/436 sayılı kararı ile verilen mahkumiyet hükmünün Dairemizin 20/10/2022 tarihli ve 2021/11042 esas, 2022/10545 sayılı ilamı ile Malkara Asliye Ceza Mahkemesinin 27/05/2016 tarihli ve 2016/291 esas, 2016/437 sayılı mahkûmiyet hükmünün ise Dairemizin 20/10/2022 tarihli ve 2021/11041 esas, 2022/10544 sayılı ilamı ile “10/08/2015 ve 16/10/2015 tarihli suçların zorunlu hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde işlenmesi nedeniyle düşme kararı verilmesi gerektiği” gerekçesiyle “bozulmasına” karar verildiği, bu durumda, erteleme kararının ihlali nedeniyle açılan her iki kamu davasında bozma ilamı uyarınca düşme kararı verilecek olması karşısında; incelemeye konu dosyada TCK’nın 191/6. maddesi gereğince doğrudan kamu davası açılması şartının oluşmadığı, mahkemece “kamu davasının durmasına” karar verilerek 29/06/2017, 08/07/2017 ve 09/07/2017 tarihli suçlar yönünden TCK’nın 191/2. maddesi gereğince kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair karar verilmek üzere Malkara Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunulması gerektiği anlaşıldığından; durma kararı yerine mahkûmiyet kararı verilmesi kanuna aykırıdır.
    2- Kabule göre de;
    Dosya kapsamına göre, sanık ... hakkında uyuşturucu madde kullandığının ihbar edilmesi üzerine 29/06/2017 tarihinde kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan soruşturma başlatıldığı, 04/07/2017 tarihinde sanığın vücudundan kan ve kıl örneklerinin alınmasına karar verildiği, soruşturma devam ederken sanığın 08/07/2017 ve 09/07/2017 tarihlerinde yeniden uyuşturucu madde kullandığının teknik yöntemlerle tespit edildiği ve her bir eylemi nedeniyle oluşturulan soruşturma dosyaları birleştirilerek kamu davası açıldığı, mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, her ne kadar sanığın 29/06/2017, 08/07/2017 ve 09/07/2017 tarihli eylemleri ayrı suç kabul edilerek uyuşturucu madde kullanmak suçundan üç kez mahkûmiyet kararı verilmiş ise de;
    Malkara 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/921 esas sayılı dosyasındaki iddianame düzenleme tarihinin 09/11/2017 olduğu, her üç suçun iddianamenin düzenlenme tarihinden önce işlendiği ve aralarında hukuki kesinti bulunmadığı, sanığın üzerine atılı eylemlerin aynı mahiyette olduğu ve bu eylemlerin bir suç işleme kararı icrası kapsamında işlendiği anlaşıldığından, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 43. maddesinde öngörülen zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, her bir eylem için ayrı ayrı ceza verilmek suretiyle karar verilmesi de kanuna aykırı olup yukarıda (1) numaralı paragrafta açıklanan nedenlerle kanun yararına bozma istemi değişik gerekçe ile yerinde görülmüştür.
    D-) Karar:
    Açıklanan nedenlerle, mahkemece kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere CMK’nın 223/8-2. cümlesi gereğince “kamu davasının durmasına” karar verilerek 29/06/2017, 08/07/2017 ve 09/07/2017 tarihli suçlar yönünden TCK’nın 191/2. maddesi gereğince kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair karar verilmek üzere Malkara Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunulması gerektiği gözetilmeden, mahkûmiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; Malkara 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/04/2018 tarihli ve 2017/921 esas, 2018/422 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
    26/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Hemen Ara