Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/17103 Esas 2022/10786 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/17103
Karar No: 2022/10786
Karar Tarihi: 27.10.2022

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/17103 Esas 2022/10786 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Çarşamba Ağır Ceza Mahkemesi, bir sanığın uyuşturucu madde ticareti suçuyla ilgili olarak verilen beraat kararının temyiz talebini reddetti. Ancak, diğer sanıkların suçlu bulunduklarına dair hükümler incelendiğinde, yapılan işlemlerin kanuna uygun olduğu ve delillerin doğru bir şekilde değerlendirildiği sonucuna varıldı. Ancak, sanıkların durumunun Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen TCK'nın 53. maddesinin değiştirilmesiyle yeniden belirlenmesi gerektiğini ve bir sanığın müdafisinin savunma hakkının kısıtlandığını belirtti. Kararda geçen kanun maddeleri ise şöyledir:
- 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi
- 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi
- 7242 sayılı Kanun
- CMK'nın 150/3. maddesi
- TCK’nın 188/3. maddesi
- 5271 sayılı CMK’nın 226. maddesi
10. Ceza Dairesi         2021/17103 E.  ,  2022/10786 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : ÇARŞAMBA Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
    Hükümler : Sanık ... hakkında beraat
    Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında mahkûmiyet


    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    1- Sanık ... müdafiinin temyiz talebinin incelenmesinde:
    Beraat kararının gerekçesine yönelik olmayan temyizde sanığın hukuki yararı bulunmadığından, 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının yollaması ile 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca sanık müdafiinin temyiz isteğinin REDDİNE,
    2- Sanıklar ... ve ... hakkındaki mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
    Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    a-) Sanık ...’dan ele geçirilen uyuşturucu maddelerden Samsun Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce şahit numune olarak alınan uyuşturucu maddelerin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    b-) 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237
    sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanıkların durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafileri ve sanık ...’in temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu durumların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
    a-) Hüküm fıkrasının müsadereye ilişkin bölümünden "...Çarşamba CBS Adli Emanetinin 2013/738 sırasında kayıtlı bulunan net 115,50 gram tohumlu bitki parçasının" ibaresinden sonraki bölümün çıkarılarak yerine "ve Samsun Polis Kriminal Laboratuvarınca alınan şahit numunelerin 5237 sayılı TCK'nın 54. maddesinin 4. fıkrası gereğince müsaderesine" ibaresinin yazılması,
    b-) Sanıklara ilişkin, TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümlerin hüküm fıkralarından çıkarılması ve yerlerine ayrı ayrı “Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli iptal kararı ile 7242 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikler sonrası oluşan durumuna göre, sanık hakkında TCK'nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin eklenmesi,
    Suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    3- Sanık ... hakkındaki mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
    Hükümden sonra UYAP aracılığı ile MERNİS'ten çıkarılarak dosyaya konulan nüfus kaydında sanığın 16.05.2019 tarihinde öldüğü belirtildiğinden, bu hususun kesin olarak belirlenip sonucuna göre hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin, hükmün BOZULMASINA,
    4- Sanık ... hakkındaki mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
    a-) CMK'nın 150/3. maddesi gereğince "alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmada ikinci fıkra hükmü uygulanır." şeklindeki düzenleme karşısında, suç tarihi itibarıyla sanıkların üzerine atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun cezasının alt sınırı itibarıyla zorunlu müdafi tayininin gerekmediği, ancak 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile TCK’nın 188/3. maddesinde yapılan değişiklikle hapis cezasının alt sınırının on yıl hapis cezası olarak değiştirildiği, savunmanın alındığı tarih olan 23.07.2014 tarihinde 6545 sayılı Kanun'un yürürlükte bulunduğu ve CMK’nın 150. maddesi uyarınca uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun cezasının alt sınırı itibarıyla zorunlu müdafi tayinini gerektirdiği gözetilmeden, sanığın müdafisiz olarak savunması alınmak suretiyle yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilerek savunma hakkının kısıtlanması,
    b-) İddianamede ve Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki görüşünde sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 43. maddesinin uygulanması istenmediği halde, 5271 sayılı CMK’nın 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmeden zincirleme suç hükümlerinin uygulanması,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA,
    27.10.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Hemen Ara