Esas No: 2021/13094
Karar No: 2022/17640
Karar Tarihi: 26.10.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/13094 Esas 2022/17640 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2021/13094 E. , 2022/17640 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Özel belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık
...
...
...
Sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek sanık ...'nin kızı tanık ...'a katılan ...'nin imzasını taklit ettirerek sanık ...'nin para çekmeye yetkili olduğuna dair dilekçeler düzenlettirip bu belgeleri de kullanarak katılan ...'nin hesabından para çekmeleri şeklindeki eylemin 5237 sayılı TCK’nin 158/-f maddesindeki suçu oluşturmasına rağmen yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizliği netice cezaya etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamış; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden 5237 sayılı TCK'nin 167/1-b ve 5271 sayılı CMK’nin 223/4-b maddeleri uyarınca, sanıklar hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği yönündeki hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre, katılan banka vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden; özel belgede sahtecilik suçu yönünden yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmalarda ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiilin sanıklar tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezaların kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanık ... müdafii ile sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden mahkumiyet ve ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin hükümlerin ONANMASINA, 26.10.2022 tarihinde dolandırıcılık suçundan kurulan ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin hükümler yönünden Yargıtay Üyesi ...'ın karşı oyu ve oy çokluğuyla diğer yönlerden oy birliğiyle karar verildi.
(K.O)
KARŞI OY
Sanıklar hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan TCK'nin 167/1-b-son maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin sayın çoğunluğun onama düşüncesine katılmak mümkün bulunmamıştır, zira;
Sanıkların babası olan ... olay tarihinde Almanya ülkesinde yaşamakta iken sanıklar tarafından ...'nin banka hesabından ... tarafından yetki belgesi verilmiş gibi düzenlenen sahte belgeler ile sanık ... tarafından para çekilmiş; ...'nin yurt dışından dönmesi sonrasında olayın ortaya çıkması üzerine hem ... ve hem de katılan bankanın şikayetçi olması ile soruşturma başlamış; suça konu yetki belgelerinin incelenmesinden imzaların karbon kağıdı ve tükenmez kalem ile üzerinden gidilme yöntemi ile sahte olarak oluşturulduğu saptanmış; olayın tanığı olan ...'nin aşamalarda değişmeyen ve oluşa uygun beyanlarında annesi... ile dayısı ... 'un belgeleri karbon yöntemi ile sahte oluşturduğu aynı zamanda ... adına yeni telefon hattı çıkartılarak bankanın telefon teyidinde yaşlı bir kişiyi sanıkların ... gibi gösterdiklerini beyan etmiş; banka kayıtlarından banka görevlilerinin bankadan para çekilmesi işlemi sırasında katılana ait telefonu arayarak işlemin telefonda teyit edildiği notu düşüldüğü anlaşılmış; keza teyit için kullanılan telefon numarasına ilişkin yakın zamanda sim kartı değişikliğine gidildiği ve ...'nin hesabından olay nedeniyle çekilen paranın banka tarafından hukuk davası sonunda ...'ye ödenmesine karar verildiğinin dosya kapsamından anlaşılmış olup, sayın çoğunluk ile aramızdaki uyuşmazlık dolandırıcılık suçunun hangi mağdura karşı işlendiği hususuna ilişkindir.
Sayın çoğunluk dolandırıcılık fiilinde mağdurun ... olduğu kabulü ile sanıklar hakkında TCK' nın 167. maddesi uyarınca sanıklar hakkında ceza verilmesine yer olmadığına dair kararın onanması gerektiği düşüncesindedir. Tarafımızca bu düşünceye katılmak mümkün görülmemiştir. Çünkü dolandırıcılık fiili ...'nin banka hesabı üzerinden mağdur bankaya karşı işlenmiştir. Para çekmek için hileli davranışlardan olan özel belge niteliğinde bulunan ve sahte olarak hazırlanan yetki belgesi sanıklar tarafından bankaya ibraz edildiği gibi, banka tarafından hesaptan ödeme yapılmadan önce ...'nin kullandığını bankaya bildirdiği telefon numarası da sim kartı yenilenerek bankanın doğru telefon teyidi alması da engellenmiş böylece bizzat bankanın denetim imkanı da bizzat bankaya karşı yapılan hileli davranışlar ile ortadan kaldırılmış ve en önemlisi dosya kapsamından dolandırıcılık fiili sonrasında banka tarafından sanıklara ödenen paranın hukuk davası ile ...'ye ödenmesine karar verilmiştir.
Görüldüğü üzere hem hileli davranışların tamamı bizzat bankaya karşı gerçekleştirilmiş hem de dolandırıcılık fiili ile ortaya çıkan zarar banka tarafından karşılanmıştır. Eylemden zarar gören banka hesabı kullanılarak parası çekilen kişi değildir. Hesap sahibi parası banka güvencesinde olması nedeniyle eylemden zarara uğramamış, hile de kendisine karşı tatbik edilmemiştir. Suçtan hileli hareketlerle iradesi sakatlanan ve zarar gören bankadır. Sahte belge ve teyit telefonunun sahteleştirilmesi bankaya karşı kullanıldığı gibi zararda bankada meydana gelmiştir.
Öte yandan olay nedeniyle ilk derece mahkemesinde dolandırıcılık suçu nedeniyle bankanın katılmasına karar verilmiş ve sayın çoğunluk tarafından bankanın temyizi reddedilmeyerek bankanın şuçtan doğrudan zarar gördüğü kabul edilmiştir.
Dolandırıcılık suçunun ... zararına işlenmemesi nedeniyle sanıklar hakkında ... ile üstsoy, altsoy ilişkisi olsa bile TCK' nin 167. maddesinin uygulanması mümkün bulunmadığından sanıkların dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği düşüncesi ile sayın çoğunluğun ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin kararın onanmasına ilişkin kararına katılmak mümkün bulunmamıştır.26.10.2022
...
Yargıtay Üyesi