Esas No: 2021/16431
Karar No: 2022/17901
Karar Tarihi: 26.10.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/16431 Esas 2022/17901 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2021/16431 E. , 2022/17901 K.Özet:
İstanbul 45. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, ölen bir kişinin dolandırıcılık suçunu işlediği iddiasıyla başlatılan davada, müşteki vekilinin davaya katılma talebinin değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiş ancak hükmü temyiz etmiş olması nedeniyle açıklamış kabul edildiği ve müştekinin davaya katılmasına karar verildiği belirtilmiştir. Davanın sanığı, kişiye kendisini bakanlıkta bakan danışmanı olarak tanıtıp hastane yatak kapasitesinin artırılması konusunda yardımcı olabileceğini söyleyerek para talep etmiştir. Talep edilen para katılandan alınmış, ancak ölen kişinin dolandırıcılık eylemine iştirak etmekle haksız menfaat sağladığı iddia edilmiştir. Bu durumda, sanığın eyleminin nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmadığı takdiri üst Ağır Ceza Mahkemesine verilmiştir. Sonuç olarak, mahkeme kararı bozulmuştur. Kararda referans verilen kanun maddeleri şunlardır: CMK'nin 238/2. maddesi, 5271 sayılı CMK'nin 237/2. maddesi, 6763 sayılı Kanun'un 14. maddesi ve 5237 sayılı TCK'nin 158/1. maddesine eklenen (L) bendi.
"İçtihat Metni"
...
...
...
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : İstanbul 45. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : ...
NUMARASI : 2014/177 (E) ve 2015/28 (K)
SANIK : ...
SUÇ : Dolandırıcılık
...
...
...
Müşteki vekilinin 10.02.2015 tarihli duruşmada sanıktan şikayetçi olduğunu beyan etmesi karşısında CMK'nin 238/2. maddesi uyarınca davaya katılma talebi sorularak katılma konusunda bir karar verilmesi gerekli ise de; müşteki vekilinin hükmü temyiz etmiş olmakla katılma iradesini açıklamış sayılacağından, 5271 sayılı CMK'nin 237/2. maddesi uyarınca, müştekinin davaya katılmasına ve vekilinin de katılan vekili olarak kabul edilmesine karar verilmesi gerektiği ve hükmü temyiz hakkı bulunduğu değerlendirilerek yapılan incelemede;
Hakkında vefat etmiş olması nedeni ile ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilen ...'in Yaşam Hastanesi Baştabibi olan katılana kendisini bakanlıkta bakan danışmanı olarak tanıttığı, hastanenin yatak kapasitesinin arttırılması konusunda kendisine yardımcı olabileceğini söyleyerek bu iş için katılandan 3.600 TL para talep ettiği, ölen ...'in talep ettiği bu paranın katılan tarafından sanığa ait hesaba yatırıldığı ve paranın sanık tarafından çekildiği, sanığın böylece ölen ...'in dolandırıcılık eylemine iştirak ederek haksız menfaat temin ettiğinin iddia edildiği olayda; ölen ...'in kendisini kamu görevlisi olarak tanıtması karşısında, sanığın eyleminin hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29306 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 14. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nin 158/1. maddesine eklenen (L) bendi kapsamında öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdiri ile lehe yasa değerlendirmesinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...
Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.