Esas No: 2012/3180
Karar No: 2012/6312
Karar Tarihi: 01.11.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3180 Esas 2012/6312 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki birleşen tapu iptali, tescil, men-i müdahale ve ecrimisil davalarının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen 2011/130 Esas sayılı davanın kabulüne, birleşen 2000/23 Esas sayılı dosya yönünden kararın kesinleşmesi nedeniyle hüküm kurulmasına yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı, davalı ... ve birleşen davanın davalıları ... ve ... vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Asıl davada davacı ... vekili, müvekkilinin davalı ..."ın 2/4 hissedar olduğu, taşınmaz üzerinde diğer hissedarların muvafakatlarının da alınmak suretiyle zemin ve dört kattan oluşan binanın yapılması hususunda anlaşmaya vardıklarını, zemin kattaki dükkan ile üçüncü normal kattaki dairenin mal sahibi olan davalıya kalacak şekilde inşaatın tamamlanıp teslim edildiğini, müvekkilinin kendisine düşen dairelerin bir kısmını üçüncü şahıslara sattığını, kat irtifakı kurulması için 18.04.1996 tarihli noter sözleşmesi imzalanmasına rağmen davalının tapu sicil müdürlüğüne gelerek edimini yerine getirmediğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazdaki davalı hissesinin 502 pay olarak kabulü ile 384/502 hissesinin iptali ile müvekkili adına tapuya tesciline, bakiye hissenin davalı uhdesinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı ..., 31.01.2002 tarihli duruşmada inşaatı kendisinin yaptırdığını ancak ... dışında yaşadığı için kendisi adına işleri takip etmesi için davacıya vekalet verdiğini inşaatın davacı tarafından yapılmadığını belirterek davanın reddini istemiş, davalı ... vekili davanın reddini savunmuştur.
Bu dosya ile birleştirilmesine karar verilen men-i müdahale ve ecrimisil davasında davacı ... vekili, davalı ..."in müvekkiline ait dairede oturduğunu ve çıkmadığını ileri sürerek, müdahalenin men-i ile ecrimisil bedelinin tahsilini talep ve dava etmiş, davalı ... vekili inşaatın müvekkili tarafından inşaa edildiğini savunmuştur. ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 24.10.2000 gün 2000/23 E 2000/857 K sayılı ilamı ile dosyanın asıl dava ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Yine davacı ... tarafından davalılar ..., ..., ... ve ... hakkında ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nde açılan tapu iptali ve tescil davasında davacı vekili müvekkilinin davalılara paydaş oldukları taşınmaz üzerinde davalılardan muvafakatlarını alarak inşaat yaptığını, ancak kat irtifakının kurulması aşamasında arsa sahiplerinin gerekli işlemleri yapmaktan kaçındıklarını ileri sürerek, taşınmazdaki davalıların payının 502 hisse olarak kabulü ile 118/502 payın davalıların uhdesinde kalmak üzere 384/502 payın müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalılar ... ve ... vekili, müvekkilleri ile davacı arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığını, taşınmaz üzerinde iki ayrı binanın bulunduğu ve birinin müvekkilleri tarafından inşaa edildiğini, davacı ile ... arasındaki sözleşmenin müvekkillerinin mülkiyet hakkına zarar vermeyeceğini ifade ederek, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, Yüksek 15. Hukuk Dairesi"nin 02.03.2010 gün 2009/7332 Esas 2010/1161 Karar sayılı bozma ilamına uyalarak yapılan yargılama sonunda, uyuşmazlığın arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğu, sözleşmenin resmi şekilde yapılmamış olmasına rağmen davalı ..."in 26.06.2008 tarihli duruşmada akdi ilişkiyi kabul ettiği, davacı yüklenici ..."in edimini yerine getirerek inşaatı tamamladığı, birleşen davanın davalıları tarafından yapıldığı belirtilen tek katlı binanın bulunduğu bölümde yeni bir inşaatın yapılmasının mümkün olmadığı, aynı parselde iki ayrı bina yapılamayacağı için ayrı ayrı kat irtifakı tesisinin de mümkün bulunmadığı, belediye başkanlığından gelen cevabi yazıya göre, dava konusu taşınmazın üzerindeki binalar dikkate alındığında ifrazının mümkün olmadığı, ifraz edilse dahi ifraz edilen her bölümde yine aynı şahısların tapu maliki olacakları kat bölümünde yine aynı şahısların tapu maliki olacakları, davacı ile davalı ... arasındaki sözleşme gereğince yapılan bina yönünden sadece ikisini kapsayacak şekilde kat irtifakının kurulmasının mümkün olmadığı, birleşen davanın davalılarının inşaatın yapılmasına muvafakat etmelerinin mülkiyet haklarından vazgeçtikleri anlamına gelmeyeceği, taşınmazın müşterek mülkiyette olması nedeniyle davacı ile davalı ..."i kapsayacak şekilde kat irtifakının kurulup bağımsız bölümlere arsa tahsisinin fiilen ve hukuken mümkün olmadığı, taşınmazın sözleşme uyarınca davacı tarafından tamamlandığı, bu aşamadan sonra geçersizliğinin ileri sürülmesinin hakkaniyete ve objektif iyiniyet kurallarına uygun olmayacağı gerekçesiyle, davanın ve birleşen 2011/130 Esas sayılı davanın kabulüne, birleşen 2000/23 Esas sayılı dosya yönünden kararın kesinleşmesi nedeniyle yeniden hüküm kurulmamasına karar verilmiştir.
Karar, davacı, davalı ... ve birleşen davanın davalıları ... ve ... vekillerince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince tapu iptali tescil istemine ilişkindir.
Mahkemece, Yüksek 15. Hukuk Dairesi"nin 02.03.2010 gün 2009/7332 Esas 2010/1161 Karar sayılı bozma ilamında belirtilen yönde, aynı parselde iki ayrı bina için ayrı ayrı kat irtifakı tesisinin mümkün olup olmadığı hususunda araştırma yapılarak ilgili belediye başkanlığına müzekkere yazılmış, ... Belediye Başkanlığından gelen 27.12.2001 gün 5315-23340 sayılı cevabi yazıda 54 pafta 649 ada 2 no"lu parselin ifrazının mümkün olmadığı belirtilmiş, 26.11.2010 tarihli.... tarafından verilen bilirkişi raporunda da aynı husus vurgulanmıştır. Bu durumda dava konusu parselin ifrazının mümkün olmadığı arsa üzerinde mevcut bulunan tek katlı kagir bina yerine yeni bir bina yapılması mümkün olmadığı anlaşılmaktadır. O halde uyuşmazlık konusu beş katlı betonarme binanın tüm hisse darları ve davacı yükleniciyi kapsar şekilde paylaşım şeklinin yeniden tespiti gerekmektedir.
Bu durumda, mahkemece, tapu konusunda uzmanlığı bulunan bir bilirkişi marifetiyle, arsa sahipleri ve yükleniciye isabet etmesi gereken bölüm adedini saptayan 08.05.2009 günlü bilirkişi raporu da nazara alınarak ve anılan rapordaki paylaşım şekline göre belirlenecek oran üzerinden arsa sahipleri ve yükleniciye ait bölümler belirlendikten sonra ileride kat irtifakı kurulmasına esas teşkil edecek yeni bir bağımsız bölüm listesi hazırlatılmalı, bu raporda bağımsız bölümlerin katı, numarası, tahsis edilen pay ve kime ait olacağının gösterilmesi sağlanmalı keza bu kapsamda arsa sahiplerine isabet edecek bağımsız bölümlerin payları oranında tam veya hisseli olarak hangi arsa sahibine ait olacağı da tespit ettirilerek, talep hakkında uygun sonuç dairesinde karar verilmesi gerekirken, mahkemece hükmüne uyulmasına karar verildiği halde ilgili yüksek Daire bozma ilamı gereği yerine getirilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden taraflar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 01.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.