Esas No: 2022/1836
Karar No: 2022/3237
Karar Tarihi: 21.04.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/1836 Esas 2022/3237 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2022/1836 E. , 2022/3237 K.Özet:
Kaşka İnşaat ve Ticaret Ltd. Şti.'nin kaydının silinmeden önce tek ortağı ve yekilisi olduğu, şirketin TTK'nın geçici 7. maddesi uyarınca sicilden re'sen terkin edildiği ve müvekkilinin alacak davasını takip edebilmek için şirketin ihyasının gerektiği iddiasıyla dava açılmıştır. İlk derece mahkemesi, davanın birinci talebinin hak düşürücü süre nedeniyle reddine, ikinci talebinin de derdest dava iddiasına bağlı ihya talebine ilişkin hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermiştir. Davacı vekili, karara istinaf yoluna başvurmuş ve istinaf mahkemesi, şirketin terkin tarihi itibariyle devam eden davasının bulunduğu, bu nedenle geçici 7. madde kapsamında olmadığı ve terkin işlemini usulüne uygun yapmayan davalının yargı gideri ve vekalet ücreti ile sorumlu olduğu gerekçesiyle şirketin ihyasına karar vermiştir. Ancak davacı vekilinin yargılama giderine ve vekalet ücretine ilişkin beyanına rağmen kararda bu konuda hüküm bulunduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle, mahkeme kararının bu kısmı düzeltilerek onanmıştır.
Kanun Maddeleri:
- TTK Geçici 7. madde
- HMK 26. madde
- HMK 372. madde
- HMK 326. madde
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 12.HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 03.02.2021 tarih ve 2019/350 E- 2021/84 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi'nce verilen 25.11.2021 tarih ve 2021/1699 E- 2021/1740 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin Kaşka İnşaat ve Ticaret Ltd. Şti.’nin kaydı silinmeden önce tek ortağı ve yekilisi olduğunu, şirketin 07.07.2014 tarihinde TTK'nın geçici 7. maddesi uyarınca sicilden re’sen terkin edildiğini, Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/353 esas sayılı dosyası ile görülmekte olan alacak davasını takip edebilmek için şirketin ihya edilmesi gerektiğini ileri sürerek Kaşka İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili ıslah dilekçesi ile Kaşka İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin tamamen ihyasına, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde ise şirketin Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/353 Esas sayılı dosyası yönünden ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili Ticaret Sicil Müdürlüğü'nce tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi'nce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, somut olayda şirketin 07/07/2014 tarihinde terkin edilmesinden 5 yıldan fazla bir süre geçtikten sonra bu yöndeki ıslahın 24/11/2020 tarihinde yapıldığı ve hatta davanın da 5 yıldan fazla bir süre geçtikten sonra 08/10/2019 tarihinde açıldığı ve ıslahlı davanın ilk talep sebebine göre davanın söz konusu geçici 7. madde kapsamında kaldığı ve söz konusu 15. fıkra düzenlemesinin geçerli olduğu anlaşıldığından ıslahlı davanın bu ilk talebi yönünden davanın geçici 7. maddenin 2. fıkrası kapsamında olmayıp herhangi bir davadan bağımsız olarak tam ihya nedeni ile açılmış olması karşısında geçici 7. maddenin 15. fıkrası kapsamında 5 yıllık hak düşürücü süreye tabi olması, tespit edilen terkin-dava-ıslah tarihleri, söz konusu yasal düzenleme, terditli bu talebin sebebi ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde hak düşürücü süre içinde ileri sürülmeyen bu terditli ilk talebin hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği, tam ıslahlı davanın ikinci talebi olan Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/353 Esas sayılı davası yönünden şirketin ihyasına ilişkin talebin ise söz konusu geçici 7. maddenin 2. fıkrası kapsamında kaldığından hak düşürücü süreye tabi olmadığı sonucuna varıldığından bu talep yönünden hukuki yarar olup olmadığı irdelemesi yapılması gerektiği, son duruşma tutanağı içeriğine, bu konuda davacı vekilinin beyanına ve dosya kapsamına nazaran söz konusu 2018/353 Esas sayılı dosya üzerinden işlem gören davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verildiği ve ilgili İstinaf dairesince başvurunun esastan reddine karar verilmiş olması, davacı vekilinin temyiz süreci beklenmeden karar verilmesini talep etmiş olması ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde açıklanan verilere göre derdest bir dava olmadığı anlaşılmakla derdest dava iddiasına bağlı ihya talebine ilişkin bu ikinci talebin de hukuki yarar yokluğu nedeniyle dava şartı eksikliğine bağlı olarak usulden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle tam ıslahlı davanın şirketin tamamen ihyasına ilişkin ilk talebin hak düşürücü süre nedeniyle reddine, Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/353 Esas sayılı davası yönünden ihyasına ilişkin ikinci talebin ise hukuki yarar yokluğuna bağlı olarak dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince sicilden resen terkin edilen şirketin, terkin tarihi itibariyle devam eden davasının bulunduğu, bu nedenle geçici 7. madde kapsamında olmadığı, bu sebeble hak düşürücü sürenin uygulanamayacağı, terkin edilen şirketin ihyasını istemekte davacının hukuki yararı bulunduğu, terkin işlemini usulüne uygun yapmayan davalının HMK 326. madde uyarınca yargı gideri ve vekalet ücreti ile sorumlu olduğu, şirket sermayesini yasal sınıra çıkartmadığından münfesih durumda olduğu, bu sebeble tasfiye memuru atanması gerektiği sonucuna varıldığı, İlk Derece Mahkemesince, yapılan hata/eksiklik nedeniyle yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına davacı tarafça açılan davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün 20677-8 sicil numarasında kayıtlı iken 07/07/2014 tarihinde TTK Geçici 7. madde gereğince resen sicilden terkin edilmiş olan Kaşka İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi unvanlı şirketin Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/353 Esas sayılı dosyası yönünden ihyasına, ihya kararının tescil ve ilanına, davacı ...'ın tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, TTK Geçici 7. madde uyarınca re'sen terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde ve tam ıslah yapmak suretiyle yeniden vermiş olduğu dilekçesinde ‘‘İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü somut durumda yasal hasım olduğundan TTK ve Yargıtay kararları ışığında vekalet ücreti veya yargılama gideri talebimiz bulunmamaktadır.’’ şeklinde beyanda bulunmuş olup, 6100 sayılı HMK'nın 26. maddesi uyarınca Mahkemece talepten fazlasına karar verilemeyecek olmasına ve taleple bağlı olunmasına rağmen, davalı aleyhine vekalet ücretine ve yargılama giderine hükmedilmesi doğru görülmediğinden kararın davalı yararına bozulması gerekmiş ise de anılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm bölümündeki 3. fıkrasında yer alan ‘‘Davacı tarafından yapılan 175,95 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine,’’ ibarelerinin hükümden çıkarılarak yerine ‘‘Davacı tarafından yapılan 175,95 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına’’ ibarelerinin eklenmesine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm bölümündeki 4. fıkrasında yer alan ‘‘Davacı vekili için takdir olunan 5.100.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine,’’ ibarelerinin hükümden çıkarılarak yerine ‘‘Davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına’’ ibarelerinin eklenmesine, kararın DÜZELTİLMİŞ BU HALİYLE ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 21.04.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.