Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8044 Esas 2022/3248 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/8044
Karar No: 2022/3248
Karar Tarihi: 21.04.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8044 Esas 2022/3248 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, müvekkilinin taşınmazında İş Bankası lehine ipotek tesis edildiğini ve davalının aynı yerlerdeki 1/2 hissesini de ipotek verdiğini belirterek, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen İstinaf isteminin esastan reddine dair kararın Yargıtay’ca incelenmesi talep etmiştir. Mahkeme, yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesi kararında bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermiştir. Hükme karşı yapılan temyiz başvurusu da reddedilmiştir. Kararda, Borçlar Kanunu’nun 496. maddesi (Yeni Yasa 596. maddesi) gereği kefilin, ödediği borç miktarı kadar onun haklarına halef olacağından ve asıl borçludan ödediği paranın tamamını talep edebileceğinden davalının ödediği para nedeniyle alacağı temlik almasında ve daha sonra temlik etmesinde aynı dosyada borçlu aleyhine takibe devam edilmesinde Yasa'ya aykırılık olmadığı belirtilmiştir.
11. Hukuk Dairesi         2020/8044 E.  ,  2022/3248 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada ...2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 09.05.2017 tarih ve 2012/35 E- 2017/220 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 17.09.2020 tarih ve 2020/10 E- 2020/10 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin taşınmazında T. İş Bankası lehine ipotek tesis edildiğini, davalı ...'ın aynı yerlerdeki 1/2 hissesini de ipotek verdiğini, ...Deri Turizm Yurt Eğitim Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti’nin borçlu olduğunu, kendisinin kefil olduğunu, İş Bankası A.Ş.nin 2009/8081, 2009/7131 ve ...1. İcra Müdürlüğünün 2009/5639 ve 2009/1376 Esas sayılı dosyalarından takibe geçtiğini, takip dosyasının kredi borçlusu müşterek ve müteselsil kefil ... tarafından ödendiğini, bunun sonucu olarak da buradaki takip dosyalarının ...'a 27/05/2011 tarihinde temlik edildiğini, ...'ın aynı dosyaları 08/09/2011 tarihinde ...'a temlik ettiğini, ...'un ... hisselerindeki 150-c şerhini kaldırdığını, ...'ın ...şirketinin %98'ine ve eşi ...'ın ise %2'sine sahip olduğunu, davalının ...'ın bu borçları direkt kapatma yoluna gitseydi davacının gayrimenkulünü sattırmayacağını, şirket olarak asıl borçlu adına ödeme yapmayıp kefil olarak ödediğini, tüm borcu müvekkilinden tahsil etme yoluna gitmeyi seçtiğini, müvekkilinin kefil olduğu borçları ödediğinde bu şirketlere rücu etme hakkı olsa da bu şirketlerin içi ... tarafından boşaltıldığı için ...'ın bankayı da kullanarak muvazaalı işlem yaparak kendi borcunu müvekkiline ödetmek istediğini, temlik işleminin muvazalı olduğunu ileri sürerek ...3. İcra Müdürlüğünün 2009/8081, 2009/8083 ve 3983 Esas sayılı dosyalarından muvazaalı işlem nedeniyle müvekkilinin borcu olmadığının tespiti ve takiplerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili, ...'in tüzel kişiliğin borcunu gerçek kişi sıfatıyla ödediğini, yasal anlamda engel teşkil etmeyen bu temlikin noter tarafından davacıya tebliğ edildiğini, usulüne uygun temlik olduğunu, davacının kötü niyetinin açık olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... vekili, müvekkilinin, tüzel kişiliğin borcunu gerçek kişi sıfatıyla ödediğini, yasal olarak engel teşkil etmeyen bu temlikin noter tarafından davacıya tebliğ edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, ...3. İcra Müdürlüğünün 2009/8083 Esas sayılı dosyasındaki kredi sözleşmelerinin tamamında, davacı ...'ın borçlu olduğu, davalı ...'ın ise müteselsil kefil olduğu, ...3. İcra Müdürlüğünün 2009/8081 Esas sayılı dosyasındaki kredi sözleşmelerinin iki tanesi dışındakilerde davacı ...'ın borçlu, davalı ...'ın ise müteselsil kefil olduğu, iki kredi sözleşmesinde ...Ltd. Şti.'nin borçlu olduğu, İş Bankasının ...4. Noterliğinin 6342 yevmiyesi ile 24/09/2008 tarihinde gönderdiği kat ihtarında, borçlunun ..., müteselsil kefillerin ..., ...Ltd. Şti, ... Deri Ltd. Şti., ..., ... olduğunun belirtildiği, bu durumda ...'ın kredi sözleşmesi kefili olduğunun açık olup, kefaleten ödediği para nedeniyle B.K.nun 496.maddesi (Yeni Yasa 596. maddesi) gereği kefilin, ödediği borç miktarı kadar onun haklarına halef olacağından ve asıl borçludan ödediği paranın tamamını talep edebileceğinden davalı ...'ın ödediği para nedeniyle alacağı temlik almasında ve daha sonra temlik etmesinde aynı dosyada borçlu aleyhine takibe devam edilmesinde Yasa'ya aykırılık olmadığı, davalının dava dışı şirketlerin ortağı olması, borçlarını gerçek kişi sıfatıyla ödemiş olmasının muvazaa iddiasını ispatlamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun görülmekle, ileri sürülen istinaf taleplerinin HMK'nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 21/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara