Esas No: 2012/3740
Karar No: 2012/6303
Karar Tarihi: 31.10.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3740 Esas 2012/6303 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı kooperatif tarafından hakkında başlatılan ilamlı icra takibinin dayanağı olan 1346 ve 1231 sayılı senetlerde bulunan imzaların müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek, bu senetler dolayısıyla borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptalini ve %40 tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, bu senetlerin 1581 Sayılı Kanun gereği ilam niteliğinde olduğunu, bu sebeple resmi senet niteliğindeki bu senetlere karşı imza itirazında bulunulamayacağını, ancak bu durumun kamu davası açılmasını gerektireceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen ... ve tüm dosya kapsamına göre, icra takibine konu borç senedindeki imzanın davacıya ait olmadığı, ancak davacı tarafından da davalı alacaklının kötüniyetle icra takibi yaptığının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile ... Esas sayılı dosyasındaki takibin iptali ile davacının borcunun olmadığının tespitine, kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dava, icra takibine konu senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Dava tarihinde yürürlükte olan HUMK"nun 17. maddesi (01.10.2011 tarihinden sonra açılan davalar bakımından geçerli olan 6100 sayılı HMK"nın 14. maddesi) uyarınca kooperatif ile üyesi arasındaki davanın kooperatifin muamele merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerekir. Bu yetki kuralı kamu düzenine ilişkin kesin yetki kuralı olup, davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece re"sen dikkate alınması gerekir. 4721 Sayılı TMK"nın 51. maddesine göre hükmi şahsın ikametgahı, anasözleşmede aksine hüküm bulunmadıkça muamelelerinin yürütüldüğü yerdir. Bu durumda mahkemece, davalı kooperatifin merkezinde değişiklik olup olmadığı da gözetilerek, dava tarihi itibariyle kooperatif muamelelerinin yürütüldüğü merkezin bulunduğu yer, tereddüde mahal bırakmayacak şekilde belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde uyuşmazlığın esası ile ilgili hüküm kurulması doğru olmamıştır.
2-Bozma nedenine göre, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 31.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.