Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7530 Esas 2022/3254 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/7530
Karar No: 2022/3254
Karar Tarihi: 21.04.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7530 Esas 2022/3254 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/7530 E.  ,  2022/3254 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 9. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi'nce bozmaya uyularak davanın reddine-kabulüne dair verilen 16.06.2020 tarih ve 2020/146 E. - 2020/485 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacılar vekili, taraflar arasında 03.02.2007 tarihinde “Limited Şirket Hisse Devir Sözleşmesi” akdedildiğini, sözleşmeye göre, davalının dava dışı Güney Servis Ltd. Şti’de bulunan %51 hissesini müvekkillerine, sahibi olduğu Trabzonlular Scania Servisine ait kira sözleşmesini, tüm envanteri, demirbaşı ve BP firması ile daha önce akdetmiş olduğu bayilik sözleşmesini ise Güney Servis Ltd. Şti’ye devretmeyi taahhüt ettiğini, müvekkillerinin de tüm bunlara karşılık 1.050.090,00 TL ödemeyi kabul ettiklerini, bu bedelin 250.090,00 TL'sinin sözleşmenin imzalandığı gün davalıya elden ödendiğini, bakiye kısmın ise 8 adet bono düzenlenerek taksitler halinde ödenmesinin kararlaştırıldığını, müvekkillerinin sözleşme gereği olan edimlerini yerine getirdiğini ancak davalının hisse devri dışındaki edimlerini yerine getirmediğini, sözleşmenin davalının eylemleri sebebiyle geçersiz hale geldiğini ileri sürerek, davacıların, davalı lehine keşide ettiği 6 adet bono dolayısıyla davalıya herhangi bir borcunun olmadığının tespitine, dava konusu farklı tarihli 6 senedin iptaline, davalı tarafa müvekkilleri tarafından yapılmış olan 400.000,00 TL'nın davalı taraftan istirdadına karar verilmesini talep etmiş, 02.05.2016 tarihli dilekçesiyle, davaya dava açılırken harcını yatırmış oldukları 265.000,00 TL alacağın tahsilini yönünden devam ettiklerini, bakiye alacak ve menfi tespit talepleri bakımından ise davalarını atiye terk ettiklerini bildirmiş, akabinde 13/11/2017 tarihinde vermiş olduğu dilekçe ile, alacak talebini 223.500,00 TL'ye düşürdüklerini ve daha önceden atiye bırakmış oldukları menfi tespit taleplerini yeniden ileri sürdüklerini belirtmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacılar vekilinin, 02.05.2016 tarihli dilekçesiyle, davalarını, sözleşme gereği davalı yana ödemiş oldukları 265.000,00 TL’nın istirdadı talebine hasretttiklerini, bakiye talepler bakımından harç ikmali yapmayacaklarını ve bakiye taleplerini atiye terk ettiklerini bildirdiği, bunun üzerine harç ikmali yapılmaması sebebiyle davanın bu talepler bakımından 02.05.2016 tarihi itibariyle işlemden kaldırıldığı, davacılar vekili 18.12.2017 tarihli ıslah dilekçesiyle, daha önce işlemden kaldırılan menfi tespit talebi bakımından da davaya devam etmek istemişse de, işlemden kaldırılan bu taleplerin 3 ay içinde yenilenmemiş olması sebebiyle, bu talebin reddine karar verildiği, bu nedenle davaya 265.000,00 TL’nın istirdadı talebi bakımından devam edildiği, taraflar arasındaki sözleşmeye göre, davalının asli ediminin hisse devrini yapmak, davacıların asli ediminin ise, hisse devri karşılığı olan bedeli ödemek olduğu, davalının ana edimini yerine getirerek hisse devrini yaptığı ancak davacıların hisse devri karşılığı olarak belirlenen bedeli tam olarak ödemedikleri, bu durumda TBK’nın 97. maddesi hükmüne göre, kendi edimlerini tam olarak yerine getirmeyen davacıların, davalıdan sözleşme gereği olan diğer edimlerini yerine getirmesini talep edemeyeceği ve sözleşmenin davalının eylemleri sebebiyle ortadan kalktığının söylenemeyeceği, TBK’nın 125. maddesine göre, her iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde taraflardan birinin asli edimini yerine getirmemesi durumunda karşı tarafın sözleşmeyi feshetme, sözleşmenin iptalini talep etme hakkının bulunduğu ve sözleşmeden dönme halinde tarafların karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtularak daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilecekleri, somut olayda da davacı yanca, davalının edimlerini yerine getirmediği iddia edilerek, daha önce ifa ettikleri edimlerin iadesinin talep edildiği ancak temerrüde düşen ve kusurlu olan davalı olmadığından davacı yanın talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle, menfi tespit ve istirdat taleplerine yönelik davalarının HMK'nın 150. maddesi uyarınca 03/08/2016 tarihi itibari ile açılmamış sayılmasına, alacak davasının reddine karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre, davacı vekilince menfi tespit ve istirdat talepleri yönünden dosyanın işlemden kaldırıldığı 02/05/2016 tarihinden itibaren 3 ay içerisinde yenilenmediği, bu 3 aylık süre geçtikten çok sonra ıslah dilekçesi sunulduğu, davacı vekilince ilk derece mahkemesinin ıslah talebinin reddi kararının doğru olmadığı yönündeki iddiasının doğru olmadığı, menfi tespit ve istirdat talebi yönünden mahkemece 6100 sayılı HMK'nın 150/5 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, davacılar her ne kadar davalı ...'un 20/12/2007 tarihine kadar BP Petrolleri A.Ş. ile imzalamış olduğu Madeni Yağ Bayilik haklarını devretmediğini ve kendi envanterinde kayıtlı olan demirbaş ve malzemeleri teslim etmediği, bu nedenle taraflar arasındaki tüm sözleşme ve protokollerin kendiliğinden fesholunduğunu iddia etmiş iseler de; 03/02/2007 tarihli sözleşmenin 9. maddesine göre; şirketin mevcudunda bulunan demirbaşlar ile elektrik, su, telefon sözleşmelerinin ve servisin bulunduğu araziye ilişkin yapılmış bulunan kira kontratının Güney Servis Otomotiv Denizcilik İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine devredilmesi koşulunun ödemelerin ve yasal devir işlemlerinin gerçekleşmesi şartına bağlı olduğu, davacıların ödeme edimlerini yerine getirmediği, yine aynı sözleşmenin 10. maddesine göre; ... ile BP Petrolleri A.Ş. arasında düzenlenen bayilik sözleşmesinin devri için sözleşmeden kaynaklı 2008 yılının 12. ayında yapılacak 12.500,00 TL ve 2009 yılının 12. ayında yapılacak 12.500,00 TL olmak üzere toplam 25.000,00 TL'nın Güney Servis Otomotiv Denizcilik İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketince ödeneceği, şirket ortakları olan ... ve ...'ın bu borcun ödeneceğini kabul ve taahhüt etmiş olmalarına rağmen bu bedelleri ödemedikleri, ek protokolün 4. maddesine göre, 03/02/2007 tarihli protokole göre BP Petrol A.Ş. ile ... arasında düzenlenen bayilik sözleşmesi devrinin en geç 20/12/2007 tarihine kadar gerçekleşeceği, bu devirden kaynaklı yükümlülüklerin şirket ortakları ... ve ... tarafından üstlenileceğinin taahhüt edilmesine rağmen ek protokol gereğince davalıya verilen ve 20/12/2007 tarihinden önce vadesi gelen 15/09/2007 vadeli 50.000,00 TL bedelli, 15/10/2007 vadeli 30.000,00 TL bedelli ve 15/11/2007 vadeli 30.000,00 TL bedelli bonoların davalıya ödenmediği ve davacıların yükümlülüklerini yerine getirmedikleri, ayrıca bu devir taahhütlerinin davacılara değil dava dışı Güney Servis Otomotiv Denizcilik İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine yapılacağı, bu kapsamda bir talep ve dava hakkı varsa bu hakkın davacılara değil dava dışı Güney Servis Otomotiv Denizcilik İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'ne ait olacağı, bayilik sözleşmesi ve demirbaş ve malzemelerin devredilmediği iddiası ile ilgili 03/02/2007 tarihli sözleşme ile 21/08/2008 tarihli ek protokole göre davacıların talep haklarının olmadığı, davacılar sözleşmenin geçersiz olduğunu iddia etmiş iseler de; sözleşme ve ek protokolün ödeme ile ilgili edimlerini kısmi olarak ifa ettikleri, davalıdan Güney Servis Otomotiv Denizcilik İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin % 51 lik hissesini devralmalarına rağmen iade etmedikleri, Türk Borçlar Kanunu 125. madde incelendiğinde her iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde taraflardan birinin asli edimini yerine getirmemesi durumunda davalının temerrüdü açısından sözleşmenin feshedildiği, devralınan hisselerin iade edileceği ve ödenen bedellerin iadesi iradesini ortaya koyacak herhangi bir ihtarname ya da bildirim yapılmadığı, aksine taraflar arasında görülen ve Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'nin 28/03/2017 tarih ve 2016/18504 esas, 2017/3369 karar sayılı kararı ile temyiz ve karar düzeltme incelemesinden geçerek kesinleşen tasarrufun iptali davasında İskenderun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 26/09/2013 tarih ve 2011/268 esas, 2013/510 karar sayılı ilamına göre davacıların mal kaçırmaya yönelik muvazaalı taşınmaz devri yaptıkları, sözleşme ve ek protokolün imzalanmasından yaklaşık 6 yıl sonra dava açtıkları da gözetilerek sözleşmenin geçersiz olduğu iddialarının doğru olmadığı, dolayısıyla davalının temerrüdü ve kusuru söz konusu olmadığından davacının alacak talebi yerinde olmadığı gerekçesiyle davacılar sözleşmenin geçersiz olduğunu iddia etmiş iseler de; Sözleşme ve ek protokolün ödeme ile ilgili edimlerini kısmi olarak ifa ettikleri, davalıdan Güney Servis Otomotiv Denizcilik İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin % 51 lik hissesini devralmalarına rağmen iade etmedikleri, yine (Mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu 106. madde) Türk Borçlar Kanunu 125. madde incelendiğinde her iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde taraflardan birinin asli edimini yerine getirmemesi durumunda davalının temerrüdü açısından sözleşmenin feshedildiği, devralınan hisselerin iade edileceği ve ödenen bedellerin iadesi iradesini ortaya koyacak herhangi bir ihtarname ya da bildirim yapılmadığı, aksine taraflar arasında görülen ve Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'nin 28/03/2017 tarih ve 2016/18504 esas, 2017/3369 karar sayılı kararı ile temyiz ve karar düzeltme incelemesinden geçerek kesinleşen tasarrufun iptali davasında İskenderun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 26/09/2013 tarih ve 2011/268 esas, 2013/510 karar sayılı ilamına göre davacıların mal kaçırmaya yönelik muvazaalı taşınmaz devri yaptıkları, sözleşme ve ek protokolün imzalanmasından yaklaşık 6 yıl sonra dava açtıkları da gözetilerek sözleşmenin geçersiz olduğu iddialarının doğru olmadığı dolayısıyla davalının temerrüdü ve kusuru söz konusu olmadığından davacının alacak talebi yerinde olmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK'nun 353/1-b-1 maddesi gereğince davacılar vekilinin davanın esası yönünden ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun reddine, 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-2 maddesi gereğince davacılar vekilinin sadece gerekçe yönünden ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun kabulüne, İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 26/01/2018 tarih ve 2015/693 Esas, 2018/56 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, sonucu itibariyle doğru olan kararın gerekçesinin düzeltilerek; davacıların alacak talebine yönelik davasının reddine, davacıların menfi tespit ve istirdat talebi yönünden 6100 sayılı HMK'nın 150/5 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
    Karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 21/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara