Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3327 Esas 2012/6290 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3327
Karar No: 2012/6290
Karar Tarihi: 31.10.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3327 Esas 2012/6290 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2012/3327 E.  ,  2012/6290 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    Vek.Av. ...

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalı kooperatif tarafından müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi yapıldığını, müvekkilin daha önce davalı Kooperatifin yönetim kurulunun ikinci başkanı olduğunu, takibe dayanak gösterilen senedin düzenlenme tarihinde kooperatif adına yapılan ödemelerden dolayı ve müvekkilin yönetim kurulu üyesi olması nedeniyle teminat olarak verildiğini, müvekkilin herhangi bir şekilde kooperatife borcunun olmadığını, müvekkili ve kooperatif arasında ayrıca borçlandırıcı bir işlemin bulunmadığını ileri sürerek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile % 40 kötüniyet tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, icra takibine dayanak yapılan senedin mücerret borç ikrarı içerdiğini, davacı tarafın sırf icra takibini sürüncemede bırakmak için iş bu davayı açtığını, davacı tarafın senede karşı yapmış olduğu itirazlarını senetle ispat etmesi gerektiğini, senedin teminat olarak verildiğine dair bir kayıt bulunmadığını savunarak, davanın reddini ile % 40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafa takibe dayanak senetlerin, davacı asil tarafından yönetim kurulundaki görevi nedeniyle ve kooperatif borçlarına karşılık teminat olarak verildiği, davalı kooperatife karşı yemin teklif hakkı hatırlatılarak davacının bu hakkını kullandığı, davalı kooperatif temsilcisinin 20.10.2011 tarihli celsede davacının iddialarını açıkça kabul ettiği ve ....2011/61 ve 2011/68 soruşturma sayılı dosyaları üzerinden yapılan inceleme ve alınan ifade tutanaklarının da bu hususu açıkça teyit ettiği, davalı alacaklı ile davacı arasında başka herhangi bir hukuki ilişkinin bulunmadığı, icra takibine esas senetlerin teminat senedi niteliğinde olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, davalı tarafın haksız ve kötüniyetli olduğunun ispat edilememesi nedeniyle tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
    Karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dava, kooperatif eski yöneticisinin kooperatife borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
    Dava tarihi itibari ile yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu uyarınca yemin delili kesin delil niteliğinde olup; uygulama ve öğretide iki başlık
    .../...
    S.2

    halinde ele alınmaktadır. Bunlardan birisi taraf yemini (Kesin yemin), diğeri de resen yemin (hakimin teklif ettiği tamamlayıcı yemin) dir.
    Kesin yemin, ispat yükü kendisine düşen tarafın davanın halline etkili bir vakıanın ispatı için diğer tarafa teklif ettiği yemin olup, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 344 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Yemin teklif edecek taraf, ispat yükü kendisine düşen fakat iddiasını veya savunmasını ispat edememiş olan taraftır.
    Tüzel kişilerin taraf olduğu davalarda tüzel kişiye teklif edilen yemin, tüzel kişinin yetkili organı tarafından eda edilir. Bu temsilci, yemin teklif edildiği zamanki temsilcidir. Birlikte temsil söz konusu olduğu takdirde yeminin bağlayıcı olabilmesi için birlikte temsile yetkili kişilerin tamamının da yemin etmesi zorunludur. Zira, davalı kooperatif anasözleşmesinin 46/1 maddesinde, kooperatif adına düzenlenecek evrakın muteber olması veya kooperatifin ilzamı için kooperatif ünvanı altında temsile yetkili olanlardan ikisinin imzasının bulunması gerektiği düzenlenmiştir.
    Bu durumda, somut olayda mahkemece, ticaret sicili kayıtlarından tespit edilecek yetkili temsilcilerin yemin etmesi için ihtarlı yemin davetiyesinin kooperatif tüzel kişiliği adına çıkarılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yemin davetiyesinin kooperatif başkanı adına çıkarılarak süresinde icabet edilmemesi nedeniyle yemin ihtarının davalı aleyhine sonuç doğurduğu gerekçesine dayalı hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
    2) Bozma nedenine göre, davalı ve davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 31.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara