Esas No: 2012/4396
Karar No: 2012/6282
Karar Tarihi: 31.10.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/4396 Esas 2012/6282 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 03.05.2012 gün ve 2012/484 Esas 2012/3337 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
- KARAR -
Davacı vekili, davalı borçlunun ... Bankası A.Ş. kooperatif kredi sözleşmeleri ile krediyi kullanan dava dışı ..."ya müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile kefil olduğunu, borcun zamanında ödenmemesi nedeniyle müvekkilin borcu ödemek zorunda kaldığını, ödenen miktarın rücuan tahsili için yapılan icra takibine davalının haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile icra takibinin devamına ve %40"ı icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, senet altındaki imzanın kendisine ait olmadığını ve borcunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair verilen karar taraf vekillerinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 03.05.2012 tarih ve 2012/484-2012/3337 E-K sayılı ilamıyla bozulmuştur.
Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1-Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan ve HUMK"nun 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan diğer karar düzeltme istemlerinin reddi gerekmiştir.
2- Dava, müşterek ve müteselsil borç senedine dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İcra takibi sırasında imzaya ayrıca ve açıkça itiraz etmemiş olsa bile aleyhine açılan itirazın iptali davasında borçlu imzanın kendisine ait olmadığını savunabilir. Bu nedenle mahkemece icra takibi sırasında imza inkârında bulunmayan borçlu davalının, imza itirazını mahkemede ileri süremeyeceğine ilişkin gerekçesi isabetli değildir. Ancak davalı, davaya cevap vermemiş, ilk celseye gelmemiş, daha sonra verdiği dilekçede ise takibe konu senetteki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürmüş olup, bunun üzerine davacı vekili zamanında imza itirazının süresinde yapılmadığını belirterek muvafakat etmediğini beyan etmiştir. Bu durumda davalı savunmanın genişletilmesi yasağına aykırı şekilde imza itirazında bulunmuş olup, imzaya itirazın incelenmemesi suretiyle mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi sonucu itibarıyla yerinde olup, Dairemizin davalının imza itirazı yönünden inceleme yapılmasına ilişkin bozma kararının yerinde olmadığı anlaşılmakla, mahkeme kararının onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer karar düzeltme istemlerinin reddine, (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 03.05.2012 tarih ve 2012/484-2012/3337 E.-K. sayılı ilamının kaldırılarak, usul ve kanuna uygun bulunan mahal mahkeme hükmünün ONANMASINA, evvelce alınması gereken onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde davacıya iadesine, 31.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.