Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/2173 Esas 2012/6277 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/2173
Karar No: 2012/6277
Karar Tarihi: 31.10.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/2173 Esas 2012/6277 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2012/2173 E.  ,  2012/6277 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    ASIL ve BİR.DAVADA
    ASIL DAVADA
    DAVALILAR :
    BİR.DAVADA

    Taraflar arasındaki birleştirilen alacak davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Asıl davada davacı vekili, dava dışı yüklenici şirket ile noterden düzenleme şeklinde yapılan 24.01.1997 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile müvekkiline verilmesi gereken bağımsız bölümünün yüklenici tarafından davalılardan ...’a satıldığını ve bu bağımsız bölmün her iki davalı tarafından kullanıldığını ileri sürerek, davalılardan ... ile dava dışı yüklenici arasındaki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptali,. davalıların haksız müdahalelerinin önlenmesi ve 01.05.2001 tarihinden itibaren aylık 200,00 TL kira bedelinin yasal faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen davada davacı vekili, davalı yüklenici şirket ile yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince müvekkiline verilmesi gereken dubleks dairenin verilmediğini ve yüklenici tarafından üçüncü şahsa satıldığını ileri sürerek, haksız müdahalenin önlenmesini, dairenin teslimini ve 30.06.1999 tarihinden itibaren aylık 500,00 TL’den 5.500,00 Tl kira alacağının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ..., dava konusu daireyi yükleniciden satın aldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Asıl davada ... ve birleşen davada davalı şirket vekili, cevap vermemiştir.
    Mahkemece, davanın reddine dair verilen kararın, Yargıtay 15. Hukuk Dairesince, yüklenici hakkında dava açılıp bu dava ile birleştirildikten sonra tüm deliller toplanıp, inşa edilen binanın ruhsatsız olması ve davacının da tapu maliki olduğu da dikkate alınarak ve tarihsiz ek sözleşme başlıklı adi belge de değerlendirilmek suretiyle ve men’i müdahale talebinin varlığı da dikkate alınarak davanın sonuçlandırılması gerektiği belirtilerek bozulması üzerine, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda, davacının tapu maliki olup, kaçak olan bir binada kat belirlemesi yapılmasının olanaksız ve ek sözleşme başlıklı adi belgenin resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğu, davalı ...’ın iyiniyetli olmadığı, taşınmazın asıl davadaki davalılar tarafından birlikte kullanıldığı gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulü ile davalıların müdahalesinin önlenmesine, 300,00 TL ecrimisilin dönemleri sonu itibariyle yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin ve satış vaadi sözleşmesinin iptali istemi ile birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, asıl davada davalılar tarafından temyiz etmiştir.
    1- Davacı arsa sahibi ile birleşen davanın davalısı olan yüklenici arasında düzenlenen 24.01.1997 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi halen yürürlükte olup, feshi de talep edilmemiştir.
    Ne var ki, dava konusu bina tümüyle imara aykırı kaçak olduğundan dava konusu bağımsız bölüm hukuken mevcut bulunmamaktadır. Bunun yanında davalılardan ..."un yüklenicinin yaptığı temlik sonucu tapuda pay sahibi olduğu ve oğlu diğer davalı ile birlikte taşınmazda oturduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle iken taşınmaz da pay sahibi olan davalının paydaşı olduğu, taşınmazdan ve özellikle hukuken var olmayan bir bağımsız bölüme müdahaleden men edilmesi ve oğlu ile birlikte ecri misil bedeli ile sorumlu tutulması doğru olmamıştır.
    2-Bozma nedenine göre, asıl davadaki davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle, asıl davadaki davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu davalılar yararına BOZULMASINA, (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 31.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara