Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/4083 Esas 2022/17943 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/4083
Karar No: 2022/17943
Karar Tarihi: 27.10.2022

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/4083 Esas 2022/17943 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2021/4083 E.  ,  2022/17943 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Mühür bozma
    ...


    1) Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca Dairemize gönderilen 12.11.2013 tarihli ve 29415146-2525 sayılı cevabi yazıdan, suça konu mühürleme tutanaklarını düzenleyen ... Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin, mühürleme tarihlerinden önce 31.08.2010 tarihinde özelleştirildiği anlaşılmış olup; Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 08.03.2016 tarihli 2015/21-1121 Esas ve 2016/111 Karar sayılı kararında da açıklandığı üzere, mühür bozma suçunun fiil öğesi bağlamında hukuka aykırılık unsurunun oluşması için, mühürleme yetkisinin kanuni dayanağının bulunmasının zorunlu olduğu, özelleştirme uygulamaları hakkındaki 4046 sayılı Kanun, 20.02.2001 tarihli ve 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve 14.03.2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile başkaca herhangi bir özel kanunda, özelleştirme sonrasında özel şirketlere mühürleme yetkisi verildiğine ve buna aykırı davrananlar hakkında TCK’nin 203. maddesi hükümlerinin uygulanacağına ilişkin bir hükme yer verilmediği, buna göre katılan kurumun özel hukuk tüzel kişisi olarak kamusal yetki kullanma hakkı olmadığından, Anayasa ve Kanuna dayalı kamusal yetkiyi kullanan bir makam tarafından konulmuş mühürleme işleminin bulunmaması nedeniyle, sanığa yüklenen "mühür bozma" suçunun unsurları oluşmadığı gözetilmeden, sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulması,
    2) Kabule göre de;
    a) Sanığa isnat edilen mühür bozma suçundan dolayı kurulan hükümden sonra, 02.08.2022 tarih ve 31911 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 21.04.2022 tarihli 2020/87 Esas ve 2022/44 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan “kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış” ibaresinin seri muhakeme usulü yönünden Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olması karşısında, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,


    b) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesinden sonra hükmün açıklanmasını gerektiren koşulların oluşup oluşmadığının tespiti bakımından sanığın adına çıkarılan ve "denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, duruşma açılmasını müteakip, gelmediği takdirde duruşmaya devam edilerek hükmün açıklanacağına ilişkin" ihtarını da içeren meşruhatlı davetiyenin tebligat çıkarılarak tebliğ edilmesi gerekirken, sanığın bilinen adresine yapılan meşruhatlı davetiyede ''mazeretiniz olmadığı halde duruşmaya gelmediğinizde CMK'nin 176/2. maddesi uyarınca zorla getirileceğiniz, CMK'nin 206/1. maddesi uyarınca delillerin ortaya konulmasına başlanacağı; CMK'nin 98/3. maddesi gereğince hakkınızda yakalama emri düzenlenebileceği ihtar olunur.'' şerhi düşülerek, yokluğunda yargılama yapılmak suretiyle CMK'nin 196. maddesine aykırı davranılması,
    c) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerle 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara