Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3859 Esas 2012/6244 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3859
Karar No: 2012/6244
Karar Tarihi: 30.10.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3859 Esas 2012/6244 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2012/3859 E.  ,  2012/6244 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen alacak davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 13.02.2012 gün ve 2011/2724 Esas 2012/949 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    - KARAR -
    Davacı vekili, müvekkilinin 18.02.2008 tarihinde noterden keşide edilen istifasının, davalı kooperatife ulaşmasına ve 2008 yılı bilançosunun onaylandığı 05.04.2009 tarihli genel kurul üzerinden yasal bir aylık sürenin geçmesine rağmen çıkma payının ödenmediğini ileri sürerek, şimdilik 10.000,00 TL çıkma payı alacağının muaccel olduğu 06.05.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının muvazaalı şekilde kooperatife üye olduğunu, şimdiye kadar aidat ödemesi yapmadığını, eski yönetim kurulu üyelerinin ödeme yapmadığı halde akrabalarını kooperatife üye yaparak haksız menfaat elde etmek istediklerini, bu hususta ... Cumhuriyet Başsavcılığı"na yaptıkları şikayet sonucu soruşturmanın sürdüğünü, davacı gibi muvazaalı 46 üyenin topluca üyelikten istifa ettiklerini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı kooperatiften 18.02.2008 tarihinde davacı da dahil 48 üyenin topluca istifa ettiği, bunun üzerine 11.05.2008 tarihli genel kurulda ödemelerin üç yıl ertelenmesi kararı alındığı, bu kararın davacıyı da kapsadığı ve 2008 yılı bilançosunun onaylandığı 05.04.2009 tarihli genel kurulda erteleme kararından dönülmediği gerekçesiyle, dava tarihi itibarıyle muaccel olmayan alacak yönünden açılan davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 13.02.2012 tarih ve 2011/2724-2012/949 E-K. sayılı ilamıyla onanmıştır.
    Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
    Dava, istifa eden davacının çıkma payı alacağının tahsiline ilişkindir. Kooperatif üyeliğinden ayrılan ortak, ödemiş olduğu aidatın tamamını değil, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 17/1"nci maddesi ve anasözleşmenin 15/1"nci maddesi gereğince, ayrıldığı yıl sonu bilançosuna göre hesaplanacak olan masraf hissesi düşüldükten sonra bakiyesinin iadesini talep hakkını haiz olup, ayrıldığı yıl sonu bilançosunun genel kurulca kabulü suretiyle kesinleşmesinden itibaren bir ay geçtikten sonra bu hak talep edilebilir. Aynı Kanun"un 17/2 nci maddesi uyarınca kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşüreceği gerekçesiyle ödemelerin 3 yılı aşmamak üzere geciktirilmesine ilişkin bir kararın, anılan aynı genel kurulda alınması ve mahkemece, ödemenin kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikte olduğunun bilirkişi raporu ile yargılama sırasında saptanması halinde, erteleme kararındaki süre geçmeden önce açılan dava, alacağın muaccel olmasından önce (erken) açıldığı gerekçesiyle reddedilmelidir.
    Öte yandan, davalı kooperatif anasözleşmesinin 15 nci maddesinde "Ortaklığı sona erenlerin yerine ortak alınması halinde eski ortağın 21"nci madde uyarınca ödediği gider taksitleri derhal ödenir." hükmü yer almaktadır. Ayrılan ortağın doğrudan üyelik payı yerine yeni ortak alınması halinde eski ortağın yapmış olduğu ödemelerin derhal kendisine iade edilmesi gerekmektedir. Bu durumda, erteleme kararı alınmış olsa bile davalı bu karardan yararlanamayacaktır. Gerek davacı yerine üye alınması gerekse alınmaması halinde iade edilecek aidatlar bakımından ifa günü belli olup, kooperatifin temerrüde düşürülmesi için ayrıca ihtar gönderilmesine gerek bulunmamaktadır.
    Somut olayda, mahkemece, davacının istifa ettiği 2008 yılına ilişkin bilançoyu 2009 yılında tasdik eden genel kurulda ertelemeye ilişkin bir karar alınıp alınmadığı, alınmış ise bu genel kurul tarihi itibari ile ayrılan tüm ortaklara yapılacak ödemelerin bu tarih itibariyle kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürüp düşürmeyeceği bilirkişi raporu alınarak değerlendirilmelidir. Davacının istifasından sonra, kooperatife çok sayıda ortak alındığından, alınan ortakların doğrudan davacının ortaklık payı yerine alınıp alınmadığı üzerinde durulması, davacının ortaklık payının yerine ortak alınmış ise anasözleşmenin 15/2 nci maddesi uyarınca çıkma payının davacıya derhal ödenmesi gerekir. Bu durumda, erteleme kararından davalı yararlanamayacaktır. Davacının payı yerine yeni ortak alınmamış, yani davacının payı dışında boş olan üyelik paylarının biri yerine yeni üye alınmış olsa bile, yeni ortaklardan alınan aidat ve gelirlerle kooperatifin mali durumunda değişiklik olup olmadığı hususu, kooperatifin mevcudiyetinin tehlikede olup olmadığı kapsamında değerlendirilmelidir.
    Bu durumda, mahkemece bu ilkeler ve açıklamalar çerçevesinde davanın ele alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davacının istifa ettiği 2008 yıl sonu bilançosunu tasdik eden 2009 yılı genel kurulunda kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşüreceği gerekçesiyle ödemelerin 3 yıla kadar geciktirilmesine ilişkin bir kararın alınıp alınmadığı, böyle bir karar alınsın ya da alınmasın davacının üyelik payı yerine yeni bir ortak alınıp alınmadığı hususları tartışılmadan ve değerlendirilmeden, davacının istifa ettiği 2008 yılında toplanan 11.05.2008 tarihli genel kurulda alınan erteleme kararında geçen erteleme süresi dolmadan davanın açıldığı gerekçesiyle davanın reddi, eksik incelemeye dayalı olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmadığından davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 13.02.2012 tarih ve 2011/2724-949 E-K. sayılı onama ilamının ortadan kaldırılarak yerel mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 13.02.2012 tarih ve 2011/2724-2012/949 E-K. sayılı onama ilamının ortadan kaldırılarak yerel mahkeme kararının davacı yararına BOZULMASINA, evvelce alınan onama harcı ile peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde iadesine, 30.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara