Esas No: 2015/8024
Karar No: 2016/4788
Karar Tarihi: 30.05.2016
Resmi belgede sahtecilik - dolandırıcılık - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/8024 Esas 2016/4788 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Derdestlik itirazına konu.... Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/439 esas sayılı dosyasında, UYAP sisteminden yapılan sorgulamada sanık ..."nin diğer sanık ..."ye karşı resmi belgede sahtecilik suçundan dolayı mahkum olduğu, Yargıtay 6. Ceza Dairesi"nin 2013/15681 E. 2015/44178K. Sayılı 27.10.2015 tarihli kararı ile yerel mahkeme kararının bozulduğu, dolayısıyla dosyanın halen derdest olduğu anlaşıldığından; mükerrer yargılamanın önüne geçilmesi ve gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından, anılan dosya getirtilip incelenerek, mümkünse davaların birleştirilmesi hususunun düşünülmesi, olmadığı takdirde dosyadaki ilgili belgelerin onaylı suretlerinin bu dosya içine alınıp, eldeki davanın mükerrer olup olmadığı da araştırılarak, sonucuna göre sanık ..."in hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi,
2- Kabul ve uygulamaya göre de;
a) Sanıkların iştirak halinde dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediklerinin iddia olunduğu somut olayda;sahteliği iddia olan bonolar üzerindeki imzaların sanık ..."e ait olmadığının bilirkişi raporu ile tespit edilmesi ve anılan derdestlik itirazına konu dava dosyasında sanık ..."in katılan olarak yer alması, dosya kapsamında tanık beyanları dışında adı geçen sanığın, diğer sanık ... ile iştirak halinde hareket ettiğine dair bir delil bulunmaması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenebilmesi bakımından, dosyada yer alan ve ifadeleri hükme esas alınan tanıkların sanık ..."le yüzleştirilerek veya usulüne uygun olarak teşhis yaptırılarak, beyanlarında bahsettikleri ..."nin sanıkla aynı kişi olup olmadığı tespit edilip, yukarıda bahsedilen .... Ağır Ceza Mahkemesinin dava dosyası başta olmak üzere, sanıkların taraf olduğu dava dosyaları tespit edilip getirtilerek, dosyalardaki ilgili belgelerin onaylı suretlerinin bu dosya içine alınıp, gerekirse sanık ..."in ve katılanın imza ve yazı örnekleri alınarak suça konu bonolardaki yazı ve imzaların aidiyeti hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılıp sonucuna göre sanık ..."nin hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
b) Belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, dosya içeriğinde asılları yer almayan, bulunan fotokopilerinde ise keşide yerinin bulunmadığı gözlenen suça konu bono asılları celp edilerek incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve denetime olanak verecek şekilde asıllarının dosya içine konulması gerektiği gözetilmeden ve iğfal kabiliyetinin ne şekilde oluştuğu da kararda tartışılıp değerlendirilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
c) 5237 sayılı TCK"nun 43. maddesine göre "Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi" durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup; aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı cihetle, suça konu bono asıllarının aynı anda katılana verildiğinin kabul edildiği somut olayda tek bir resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması gerektiği ve birden çok sahte belgenin düzenlenmesi/kullanılması olgusunun aynı Yasa"nın 61. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesi sırasında nazara alınabileceği gözetilmeden, yazılı şekilde, suçun zincirleme şekilde işlendiğinin kabulü ile temel cezanın artırılması suretiyle fazla ceza tayini, yasaya aykırı,
d) T.C. Anayasa Mahkemesi"nin TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 Sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK. nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı yönünden sanıkların kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 30.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.