Esas No: 2022/8121
Karar No: 2022/7022
Karar Tarihi: 19.09.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/8121 Esas 2022/7022 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2022/8121 E. , 2022/7022 K."İçtihat Metni"
(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
Basit yaralama suçundan sanık ...’nın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 86/3-a, 62/2 ve 52/2-3. maddeleri uyarınca 3.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Çorum 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.10.2017 tarihli ve 2017/408 Esas, 2017/524 Karar sayılı kararının 17.11.2017 tarihinde kesinleştirilmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 21.07.2018 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum edildiğinin ihbar edilmesi üzerine, hakkındaki hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Kanun’un 86/2, 86/3-a, 62/2 ve 52/2-3. maddeleri uyarınca 3.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Çorum 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 23.09.2020 tarihli ve 2019/612 Esas, 2020/404 Karar sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 23.06.2022 tarihli ve 2020/17538 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07.07.2022 tarihli ve 2022/96790 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin Çorum 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.10.2017 tarihli kararının, sanığın doğrudan mernis adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince 09.10.2017 günü tebliğ edilerek kesinleştirilmiş ise de 7201 sayılı Kanun'un 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata 7201 sayılı Kanun'un 23/1-8 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin, sanığın bilinen en son adresine, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebligat yapılmadan, doğrudan mernis adresine 7201 sayılı Kanun'un 21/2. maddesine göre yapılan gerekçeli karar tebliği usulsüz olduğundan ve tebligat mazbatası üzerinde kanun yollarına başvurulmadığı takdirde kararın kesinleşeceği hususunda şerh de düşülmediğinden, yapılan tebligatın geçerli sayılamayacağı, dolayısıyla kararın usulüne uygun olarak tebliğ edilmemesi karşısında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının henüz kesinleşmediği ve hükmün açıklanması için 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/11. maddesinde öngörülen koşulun oluşmadığı gözetilmeden, hükmün açıklanması ile yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
TÜRK MİLLETİ ADINA
5271 sayılı CMK'nin 231/8. maddesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanığın beş yıl süreyle denetim süresine tabi tutulacağı belirtilmiştir. Denetim süresi hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının usulüne uygun olarak kesinleşmesi üzerine başlar.
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesine göre tebligatın, öncelikle muhatabın beyan ettiği, en son adrese yapılması, bu adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilip, bu adrese tebligatın yapılması, bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise mernis adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres esas alınarak, öncelikle Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun’un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek bu adrese tebligat yapılması gerekmektedir.
Buna göre; hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanık, bu karar usulüne uygun bir şekilde kesinleştikten sonra, 5 yıl süreyle denetime tabi tutulacak ve bu süre içerisinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirlerine riayet etmemesi halinde hüküm açıklanacaktır.
İncelenen dosyada; sanık hakkında kasten basit yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, ancak sanığın yokluğunda verilen bu kararın mernis adresine doğrudan Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği, bu nedenle kararın usulüne uygun olarak kesinleşmediği ve denetim süresinin işlemeye başlamaması nedeniyle hükmün açıklanamayacağı gözetilmeden sanığın denetim süresi içerisinde suç işlediğinden bahisle ihbar üzerine dosyanın ele alınarak açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Çorum 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 23.09.2020 tarihli ve 2019/612 Esas, 2020/404 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309/4. maddesi gereğince KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19.09.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.