Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3534 Esas 2022/3311 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/3534
Karar No: 2022/3311
Karar Tarihi: 25.04.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3534 Esas 2022/3311 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İstanbul 3. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir davada davacı, davalı şirketten devraldığı \"Akademi İstanbul\" markasına davalının tecavüz ettiğini iddia ederek, markaya tecavüzün tespitini, men ve ref'ini, davalının ticaret unvanındaki ibarenin silinmesini, \"Akademistanbul\" adının kullanımının önlenmesini talep etmiştir. Karşı dava ise, davalının markasının hükümsüzlüğünü ve sicilden terkin edilmesini talep etmiştir. Mahkeme, asıl davada kısmen kabul, kısmen reddetmiş; karşı davanın kabulüne ve birleşen davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar vermiştir. Dava taraflarından biri karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Mahkemenin kararı, HUMK 442. ve HMK'nın 370/2. maddeleri gereğince reddedilmekte veya düzeltilerek onanmaktadır. Kararda geçen kanun maddeleri; 556 sayılı KHK'nin 14. maddesi, AAÜT md 7/2 ve avukatlık asgari ücret tarifesi olarak belirtilmiştir.
11. Hukuk Dairesi         2021/3534 E.  ,  2022/3311 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : 3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul (Kapatılan) 3. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nce verilen 08.12.2015 gün ve 2011/34 E. - 2015/238 K. sayılı kararı onayan - bozan Daire'nin 25.06.2018 gün ve 2016/13768 E. - 2018/4774 K. sayılı kararı aleyhinde asıl davada davalı-karşı davada davacı şirket vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline geri çevrilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra iade edildiği anlaşılmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
    Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin tanınmış 27712 sayılı "Akademi İstanbul" markasını birleşen davada davalı şirketten devraldığını, anılan markanın davalı tarafça ticaret unvanında ve markasal olarak kullanıldığını ileri sürerek, markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespitini, men ve ref'ini, davalının ticaret unvanında yer alan ibarenin silinmesini, "Akademistanbul" adının broşür, tabela, iş evrakı ve reklamlarda kullanımının önlenmesini, davalı adına kayıtlı www.akademistanbul.com.tr alan adının iptalini, tescili halinde davalı markasının hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiş; karşı davanın ise reddini istemiştir.
    Asıl davada davalı/karşı davacı vekili, asıl davanın reddini istemiş; karşı davada ise, davalının markasının ayırt ediciliği olmayan, herkesin kullanımında olan ibareler olması nedeni ile ve 556 sayılı KHK'nın 14. maddesi uyarınca hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen davada davacı vekili, dava konusu marka davalı şirket adına devredilmiş ise de, davalı şirketin bugüne dek gerçek devir bedelini taksitlendiren protokol hükümlerine riayet etmediğini ve devir bedelini müvekkiline ödemediğini ileri sürerek, 29/07/2010 tarihli marka devir sözleşmesinin feshi ile 2000/27717 sayılı markanın müvekkiline iadesini ve tescilini, cezai şartın şimdilik 10.000,00 TL'sinin 30/05/2003 tarihinden itibaren avans faizi ile davalılardan müşterken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece tüm dosya kapsamı uyarınca asıl davanın kısmen kabul ve kısmen reddine, karşı davanın kabulüne ve birleşen davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair verilen kararı asıl davada davacı/karşı davalı vekili, asıl davada davalı/karşı davacı vekili, birleşen davada davacı vekili temyiz etmiş, Dairemizce asıl davanın onanmasına, karşı ve birleşen davanın bozulmasına karar verilmiştir.
    Asıl davada davalı/karşı davacı şirket vekili bu kez karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
    1-Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere davacı yanın alan adının silinmesi ve davalı ticaret unvanının terkini talepleri ref kapsamında olmasına göre asıl davada davalı-karşı davada davacı şirket vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan ve HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen sair karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
    2-Asıl davada davacı-karşı davada davalı şirket vekilinin asıl davada lehine hükmedilen vekalet ücretlerine yönelik karar düzeltme istemlerinin incelenmesine gelince, asıl davada davacı yanca ileri sürülen talepler uyarınca dosyada dava yığılması söz konusu olup, reddedilen taleplerden markaya tecavüzün tespiti, men-i ve ref-i talepleri için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT md 7/2 atfı ile maktu 2.200.- TL avukatlık ücreti, yine asıl davada reddedilen haksız rekabetin tespiti, men-i, ref-i talepleri için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT md 7/2 atfı ile maktu 2.200.- TL avukatlık ücretinin asıl davada davacı yandan alınarak asıl davada davalı yana verilmesi gerekmekte olup, Mahkemece aksine yönelik hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bu sebeple bozulması gerekirken onanmasına ilişkin Dairemizin 25/06/2018 tarih 2016-13768 E 2018-4774 K sayılı ilamın (1) nolu bendi doğru olmamış, bu nedenle asıl davada davalı şirket vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 25/06/2018 tarih 2016-13768 E 2018-4774 K sayılı kararının (1) nolu bendinin kaldırılmasına, anılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin sair karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davalı şirket vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile, Dairemizin 25.06.2018 tarih 2016-13768 E 2018-4774 K sayılı kararının (1) nolu bendinin kaldırılmasına, onun yerine gelmek üzere “1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve asıl davada davalının alan adı kullanımının 556 sayılı KHK m.9/1-e hükmüne aykırılık oluşturmasına göre, asıl davada davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, mahkeme gerekçeli kararın hüküm fıkrasının Asıl Dava Yönünden başılığı altında bulunan 4 nolu bendinden sonra gelmek üzere “ Reddedilen markaya tecavüzün tespiti, men-i ve ref-i talepleri için karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan, 2.200,00 TL vekalet ücretinin, davacı-karşı davalıdan alınarak, davalı-karşı davacıya verilmesine, reddedilen haksız rekabetin tespiti, men-i, ref-i talepleri için karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan, 2.200,00 TL vekalet ücretinin, davacı-karşı davalıdan alınarak, davalı-karşı davacıya verilmesine.” ibaresinin eklenmesine, kararın HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca bu şekilde düzeltilerek ONANMASINA,” ibaresinin eklemesine, işbu kararın Dairemizin 25/06/2018 tarih 2016-13768 E 2018-4774 K sayılı ilam eki sayılmasına, ödediği temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 25/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara