Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/7808 Esas 2022/7030 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/7808
Karar No: 2022/7030
Karar Tarihi: 19.09.2022

Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/7808 Esas 2022/7030 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi         2022/7808 E.  ,  2022/7030 K.

    "İçtihat Metni"

    (KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)

    Silahla kasten yaralama, silahla kasten basit yaralamaya teşebbüs, kemik kırığı oluşacak şekilde kasten yaralama, birden fazla kişi tarafından birlikte silahla tehdit ve hakaret suçlarından sanık ..., silahla kasten basit yaralamaya teşebbüs ve birden fazla kişi tarafından birlikte silahla tehdit suçlarından sanık ..., silahla kasten yaralama suçlarından sanıklar ..., ..., ... ile silahla kasten yaralama ve mala zarar verme suçlarından sanık ... haklarında yapılan yargılama sonunda, usulüne uygun iddianame düzenlenmeden kamu davası açıldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına dair ... 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 25.03.2021 tarihli ve 2020/277 Esas, 2021/177 Karar sayılı kararlarına karşı Adalet Bakanlığının 20.05.2022 tarihli ve 2021/16102 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23.06.2022 tarihli ve 2022/80909 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
    Mezkur ihbarnamede;
    Dosya kapsamına göre, yargılamaya esas ... Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlen 22.06.2020 tarihli iddianamede, tarafların üzerine atılı fillerin anlatılmadığı, fiillerin fail bazında özelleştirilerek faillerin hangi suçu kime karşı ve ne şekilde işledikleri yönünde iddiaya yer verilmediği gibi iddianamedeki sevk maddeleri ile dosya kapsamındaki anlatım ve beyanların da birbiri ile uyuşmadığı, hangi şüphelinin kime karşı eylemde bulunduğunun somut bir şekilde anlatılmadığı, bu haliyle söz konusu iddianamenin usulüne uygun olmadığından bahisle, dosya hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de;
    Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 16.12.2020 tarihli ve 2020/3481 Esas, 2020/20128 karar sayılı ilamında, "...sanık hakkında düzenlenen iddianamede sanığa isnat olunan eylem anlatılmış, atılı suçu işlediği hususunda yeterli şüphenin mevcut olduğu belirtilmiştir. Cumhuriyet savcısı tarafından düzenlenen iddianame mahkemesince kabul edilmiştir. Yargılama neticesinde mahkeme tarafından, sanık hakkında usulüne uygun şekilde açılmış bir kamu davasının bulunmadığı gerekçesiyle hüküm kurulmasına yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmıştır. Belirtilen eksiklik ancak, CMK'nin 170. maddesine göre mahkemenin iddianameyi iade yetkisinin gerekçesi olabileceği, mahkeme tarafından iddianame kabul edildikten sonra ise varsa eksikliklerin kovuşturma aşamasında mahkemesince giderilmesinin gerekeceği, yargılama sonucunda ancak aynı Kanun'un 223. maddesinin “Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.” düzenlemesine göre, bu maddede yazılı kararlardan birinin verilebileceğinin anlaşılması karşısında, yasal olmayan gerekçeyle, CMK'nin 223/1. maddesinde belirtilen ve davayı esastan çözümleyen hükümler arasında da sayılmayan "hüküm kurulmasına yer olmadığına" dair karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır." şeklinde belirtildiği üzere,
    Somut olayda, tarafların birbirlerini darp ettiği, bazı sanıkların tehdit, hakaret ve mala zarar verme suçlarını işlediği iddiasıyla haklarında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/1, 86/2, 86/3-e, 87/3, 35, 106/2-a-c, 86/1, 87/3, 125/1. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle ... Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlen 22/06/2020 tarihli iddianame ile kamu davası açıldığı, her ne kadar iddianame anlatımında olayın taraflarına ve şüphelilerin birbirlerine karşı ne şekilde eylemlerini gerçekleştirdiklerine ilişkin eksiklik bulunuyor ise de bu hususun 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 170/4. maddesinde, "İddianamede, yüklenen suçu oluşturan olaylar, mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanır." şeklinde yer alan düzenlemeye nazaran, aynı Kanun'un 174/1-a maddesi gereğince iddianamenin iadesi sebebi olduğu, ancak anılan iddianamenin mahkemesince kabul edilerek kovuşturma aşamasına geçildiği, bu halde belirtilen eksikliklerin; soruşturma aşamasında alınan ifadeler, toplanan deliller ile yargılama sırasında toplanacak diğer deliller birlikte değerlendirilmek ve sanıkların savunması da gözetilmek suretiyle mahkemesince giderildikten sonra, sair usulî hususlar da nazara alınarak, yargılama sonunda, 5271 sayılı Kanun'un 223/1. maddesinde tahdidi olarak sayılan hüküm çeşitlerinden birisiyle hüküm kurulması gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararların bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
    Gereği görüşülüp düşünüldü:

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    ... Cumhuriyet Başsavcılığının 22.06.2020 tarihli, 2018/7566 soruşturma, 2020/9011 Esas, 2020/6709 iddianame numaralı evrakı ile açılan kamu davası yönünden mevcut delil durumu, taraf beyanları ve dosya kapsamına göre yargılamanın yapılarak 5271 sayılı CMK'nin 223. maddesinde düzenlenen ve davayı sonlandırıcı nitelikte bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden “karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
    Bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden ... 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 25.03.2021 tarihli ve 2020/277 Esas, 2021/177 Karar sayılı kararlarının 5271 sayılı CMK'nin 309/4. maddesi gereğince KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19.09.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.























    Hemen Ara