Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7990 Esas 2022/3394 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/7990
Karar No: 2022/3394
Karar Tarihi: 25.04.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7990 Esas 2022/3394 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/7990 E.  ,  2022/3394 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13.HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 15.05.2018 tarih ve 2015/1533 E- 2018/552 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi'nce verilen 24.09.2020 tarih ve 2019/53 E- 2020/921 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, 6100 sayılı Kanun'un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin uhdesinde bulunan ve cirantası olduğu, keşidecisi Bayındır Plastik San. Tic. Ltd. Şti. olan ve İklimya Plastik Ambalaj Geri Dönüşüm San. Tic. Ltd. Şti. lehine keşide edilmiş 30/01/2014 keşide tarihli ...numaralı 15.000,00 TL, 28/02/2014 keşide tarihli ... numaralı 15.000,00 TL, 30/03/2014 keşide tarihli ... numaralı 15.000,00 TL, 30/04/2014 keşide tarihli ... numaralı 15.000,00 TL tutarlı dört adet çekin aralarındaki ticaret gereği davalıya teslim edildiğini, davalının malları teslim yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davalının ...numaralı çeki gününde muhatap bankadan, ... numaralı çeki Bursa 2. İcra Müdürlüğü'nün 2014/5522 sayılı dosyasından, ... numaralı ve ... numaralı çekleri Bursa 6. İcra Müdürlüğü'nün 2014/6000 sayılı dosyasından çeklerin keşidecisi olan dava dışı Bayındır Plastik Enjeksiyon Ltd. Şti.’den tahsil etmek suretiyle haksız kazanç elde ettiğini, dava dışı Bayındır şirketinin ödemek zorunda kaldığı meblağı, müvekkilinden ticari ilişkisi gereği tahsil ettiğini ileri sürerek dava konusu çekler yönünden davalıya borçlu olunmadığının tespiti ile çekler için ödenen toplam 73.987,84 TL’nın ödeme tarihlerinden itibaren ayrı ayrı hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, istirdatı talep edilen 30/01/2014 tarihli çek için davacı şirket tarafından Bursa 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/116 esas 2014/272 karar sayılı dosyası ile açılan istirdat davasının çekin alacaklısı olmadığı gerekçesi ile reddedildiğini, davacının çeklerin alacaklısı meşru hamili olmadığı sabit olduğundan davacının taraf ehliyeti bulunmadığından davanın reddi gerektiğini, davalı ve davacı şirketler arasında herhangi bir ticari ilişki olmadığını, çeklerin müvekkiline beyaz ciro ile meşru hamil olan... tarafından ortağı olduğu dava dışı Fer Plastik Ltd. Şti.’nin borcuna karşılık olarak verildiğini, dava konusu çeklerin rızaları ile davacı şirketin yetkilisi ...’in eşi...’e ve onun tarafından da müvekkiline verilmiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, senet borçlusu tarafından keşide edilen kambiyo senetlerinin davacı/lehtar tarafından iktisap edildiği, lehtardan sonra ...nolu çekte ...'in hamil olduğu ve bu çekin muhatap banka tarafından ödendiği, ... no'lu çekin ...'a cirolandığı, çekin ... tarafından cirolanması üzerine KTM ... A.Ş.'nin çekte hamil olduğu, ... ve ... nolu çeklerin ise lehtar tarafından cirolandıktan sonra KTM ... A.Ş'nin çeklere hamil olduğu, çeklerin zayi edildiğinden bahisle Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/31 esas sayılı dosyasında çeklerin iptaline karar verilmesinin talep edildiği ancak çeklerin ortaya çıkması üzerine davanın reddine karar verildiği ve kararın 05/08/2014 tarihinde kesinleştiği, ... ve ..., ... çekler yönünden icra takibi başlatıldığı, menfi tespit davasının icra takibinden sonra açıldığı, genel kuralın aksine senede dayalı borç ilişkilerinde ispat yükünün senet borçlusunda olduğu, çekin mevcut bir borcun ödendiğine karine teşkil etmesi karşısında davacının davalı ile aralarındaki ticari ilişkiyi ve malların teslim edilmediğini ve ayrıca davaya konu çeklerin arada başka herhangi bir tedavül olmadan doğrudan davalıya verildiği hususunun ispatlanması gerektiği, davacı tarafça davaya konu çeklerin avans olarak verildiğine ilişkin dosyaya herhangi bir yazılı delil sunulmadığı, her ne kadar incelenen ticari defter kayıtlarında taraflar arasında ticari ilişki olmadığı yönünde tespitlerde bulunulmuş ise de defterlerde kayıtlı olmayan bir hususun yazılı delil hükmünde olmadığı ve ispat yükünün yer değiştirmeyeceği, davalı şirket yetkilisinin ceza soruşturması sırasında vermiş olduğu ifadede de davaya konu çeklerin davacı şirketin yetkilisi ...'in eşinin yetkilisi olduğu Fer Plastik'in borçlarına karşılık verildiğini beyan etmesinin vasıflı ikrar olup, vasıflı ikrarın bölünemeyeceği değerlendirildiğinde ispat yükünün yer değiştirmeyerek halen davacı üzerinde bulunduğu, davacının çek zıyai davasında çeklerin rızaları hilafına ellerinden çıktığına ilişkin beyan, eldeki dava dosyasında çeklerin avans olarak verildiği şeklindeki beyan, gerekse soruşturma dosyasında davacı şirket yetkilisi ...'in çeklerin arkasını cirolayarak eşi tarafından KTM ... A.Ş. yetkililerine verildiği şeklindeki beyanların çeliştiği, davacının ödenen çek bedellerinin istirdadını da talep ettiği ancak çek bedellerinin keşideci tarafından ödendiği nazara alındığında ve keşidecinin çekten her halükarda sorumlu olduğu değerlendirildiğinde, çeki ödeyen keşidecinin lehtara yaptığı ödeme ile ilgili müracaat/rücu imkanının bulunmadığı, ancak eldeki davada keşideci davacı lehtara rücu ettiğine göre bu durumun davacı ile keşideci arasındaki ticari ilişkiye dair olması nedeni ile davalıya karşı ileri sürülemeyeceği, kaldı ki davacının davaya konu çeklerin avans verildiği iddiasını ispatlayamadığı, davacı yemin deliline dayanmış ise de bedelsiz senedi kullanmak TCK'da suç olarak düzenlendiğinden yemin delilinin hatırlatılmadığı gerekçesiyle davanın ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir.
    Hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, çekin, TTK'nın 780/1-b maddesine göre kayıtsız şartsız belirli bir bedelin ödenmesi için havaleyi içerdiğinden sebepten mücerret bir borç ödeme aracı olduğuna ilişkin karine bulunduğu, bunun aksinin iddia eden tarafından ispatlanması gerektiği, davalının süresinde verdiği cevabında, davacı tarafla bir ticari ilişkilerinin olmadığını, buna ilişkin herhangi bir sözleşme bulunmadığını, dava konusu çeklerin davacı şirket yetkilisi ...'in eşi...'in yetkilisi ve ortağı olduğu dava dışı Fer Plastik şirketinin davalı şirkete olan borcuna karşılık Fer Plastik yetkilisi...’ten borcuna karşı aldıklarını beyan ettiği, ispat külfetinin davacıda olduğu, TTK’nın 790. maddesinde beyaz cironun düzenlendiği, bedelsizlik iddiasının çek keşidecisi ile çek lehdarı arasında ileri sürülebilecek bir konu olup bunun iyiniyetli yetkili hamile karşı ileri sürülemeyeceği, dosyada alınan bilirkişi raporuna göre çek lehtarı davacı şirket ile davalı hamil arasında ticari ilişki bulunmadığı, davacının, dava konusu çeklerin ticari ilişki kapsamında mal alımı için verildiğini, mal teslim edilmediğini bu nedenle çeklerin bedelsiz kaldığını yazılı delille ispatlayamadığı, ilk derece mahkemesince davanın reddine yönelik verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 25/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara