Esas No: 2021/18086
Karar No: 2022/18225
Karar Tarihi: 01.11.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/18086 Esas 2022/18225 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2021/18086 E. , 2022/18225 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Özel belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık
...
...
Katılan sanık ... müdafisinin temyizinin, sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükümleri ile sınırlı olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
1-Nitelikli dolandırıcılık suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmalarda ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiillerin sanıklar tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suçların vasıflarının doğru biçimde belirlendiği, cezaların kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanık ... müdafisi, sanık ... müdafisi ve sanık ...’in temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükümlerin ONANMASINA,
2-Özel belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine temyiz incelenmesinde;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.04.2014 tarihli, 2013/11-397 Esas ve 2014/202 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK'nin “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik ve özel belgede sahtecilik” suçlarının hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişinin de haksızlığa uğrayıp suçtan zarar görmesi halinde dahi suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamı, diğer bir ifadeyle kamu olduğuna dair kabulün etkilenmeyeceği, aynı suç işleme kararıyla ve aynı anda düzenlenen belgelerle ilgili olarak tek bir suçtan hüküm kurulması gerekeceği, buna karşın, aynı suç işleme kararıyla fakat değişik zamanlarda düzenlenen belgelerle ilgili olarak yine tek bir suçtan hüküm kurulup, aynı Kanun'un 43. maddesi gereğince zincirleme suç hükümleri gereğince cezanın arttırılması gerektiği, farklı suç işleme kastının bulunduğunun ispatı halinde her bir eylemin ayrı bir suç oluşturacağı dikkate alınarak, suça konu olayda; sanıklar tarafından aynı suç işleme kararının icrası kapsamında kalan suça konu belgelerden, maaş belgesi, maaş bordrosu ve Konya 9. Noterliğinin 24/11/2010 tarih ve 35866 yevmiye numaralı imza sirküleri düzenlendiği, sahtecilik suçunun mağdurunun kamu olduğu, imza sirkülerinin kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli resmi belgelerden olması ve sanıkların aynı suç işleme kararının icrası kapsamında kalan sahtecilik eylemlerinin bir bütün halinde zincirleme şekilde işlenmiş kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturması nedeniyle sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nin 204/1-3,43/1 maddelerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, suç vasfında hataya düşülerek, iki kez özel belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükümleri kurulması,
Yasaya aykırı, sanık ... müdafisi, sanık ... müdafisi ve sanık ...’in temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, aynı Kanun'un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 01.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.