Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/4898 Esas 2012/6194 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/4898
Karar No: 2012/6194
Karar Tarihi: 19.10.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/4898 Esas 2012/6194 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2012/4898 E.  ,  2012/6194 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin sabit fiyat ile peşin ödemeli ortağı olması sebebiyle sadece genel gider ve altyapı giderlerinden sorumlu olduğunu, devam eden konutların finansmanı için herhangi bir aidat ödeme yükümlülüğü bulunmadığını, müvekkilinden 18.820,00 TL"nin talep edilmesinin haksız olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin davalı kooperatife anılan miktar kadar borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının 11.10.2005 tarihli ve 404 sayılı yönetim kurulu kararı ile davalı kooperatife peşin ve sabit ödemeyle üye yapıldığı, bu nedenle davacının sadece altyapı ve yönetim giderlerinden sorumlu olduğu, davalının kayıt ve defterlerinin incelenmesinde davacının bu kalem alacaklardan dolayı davalıya ödenmesi gereken bir borcunun bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 23.madde hükmü uyarınca, ortaklar hak ve yükümlülüklerde eşit konumda olduklarından, yönetim kurulu bu ilkenin dışına çıkmak istediği taktirde, bu hususu, genel kurul gündemine alarak, genel kurulun tartışmasına açıkça sunması gerekmekte veya genel kurulun yapılan uygulamayı açıkça ya da zımnen benimsemesi icap etmektedir. Bu nedenle, sabit ve peşin aidat ödemek suretiyle ortaklığa alınmadaki bu usule uyulmamışsa, böyle bir ortağın, (devam eden inşaatların finansmanına katılımı için) üyelik aidat yükümlülüğü devam eder. Açıklanan bu usule uyulmuşsa, ortaklığa alınmadaki bu farklılık, ortaklığa alındıktan sonra üyelik aidatı istenmesini mümkün kılmaz ise de, kooperatifin amacına ulaşıncaya kadar yapılan genel yönetim ve altyapı giderlerinden ortağın sorumluluğu devam eder. Genel kurulca açık yetki verilmedikçe ya da benimsenmedikçe 1163 sayılı Kanun"un 23. maddesine aykırı şekilde yönetim kurulunun diğer ortaklardan farklı statüde ortaklığa kabul kararı vermesine veya akçalı konularda bir ortağı farklı statüde ortaklığa kabul kararı vermesine geçerli hukuki sonuç bağlanamaz. Somut olayda, davacının peşin bedelli ortaklığı ile ilgili açıkça alınmış bir genel kurul kararı bulunmadığı gibi, sonradan böyle bir üyeliği açıkça benimseyen bir genel kurul kararı da alınmadığından, mahkemece davacının peşin bedelli ortak olduğunun kabulü doğru olmamıştır. Ne var ki, davacıdan peşin ödeme alındığına ilişkin Yönetim Kurulu"nun 11.10.2005 tarihli kararı ile ihtar tarihi olan 28.06.2008 tarihleri arasında davalı kooperatifin
    davacıdan aidat istemediği anlaşıldığından, davacının peşin bedelli ortaklığının davalı kooperatifçe zımnen benimsediği sonucuna varılmalıdır. Mahkemece, davalının ihtarname ile talep ettiği kalemlerden konutların finansmanına yönelik menfi tespit isteminin bu gerekçeyle; davacının sorumlu olduğu genel giderlerle ilgili menfi tespit isteminin ise davacının fazla ödemesinin bulunduğu gerekçesiyle kabulü gerekirken, aynı sonuca böyle bir ayrıma gidilmeden yazılı gerekçelerle varılması isabetsiz ise de, sonucu itibariyle doğru olan kararın, HUMK"nun 438/son maddesi hükmü uyarınca, gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün HUMK"nun 438/son maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilmek suretiyle ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara