MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, borçluya ait OSB Tahsis Hakkı’nın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde üst sıraya alınan davalının haczinin düştüğünü, takip aşaması işlemsiz bırakıldığından 6 aylık çek zamanaşımı süresinin geçtiğini, takip dayanağı çekteki imzanın borçluya ait olmadığını ve borçlu şirketin bu iddiaya dayanarak menfi tesbit davası açtığını, bu davanın sonucunun eldeki davayı etkileyeceğini ve re’sen görülecek sebeplerle müvekkilinin sıra cetvelinde ikinci sıraya yazılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, satış isteme süresi dolmadan satış yapılmakla haczin düşmediğini, davacının fiilen haciz yapmamış olması nedeniyle sıra cetveline girme hakkının bulunmadığını, diğer iddiaların da ancak borçlu tarafından ileri sürülmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, ... 1. İcra Müdürlüğü’nün 2006/1390 esas sayılı takip dosyasında borçlunun alacaklıya borcunun bulunmadığının takibe konu çek üzerinde yapılan imza incelemesi ile sabit olduğu bu nedenle borcun doğmamış sayılacağı gerekçesiyle davanın kabulü ile ... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2005/2085 esas sayılı takip dosyasında düzenlenen 30.09.2009 tarihli sıra cetvelinin ikinci sırasındaki ... 1.İcra Müdürlüğü’nün 2006/1390 esas sayılı takip dosyasının sırasının iptaline ve ikinci sıraya ... 1.İcra Müdürlüğü’nün 2007/2644 esas sayılı dosyanın kaydının yapılmasına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Sıra cetveline yönelik itirazlarda hem icra hukukuna ve hem de maddi hukuka aykırılık ileri sürülmüşse, öncelikle icra hukukuna ilişkin aykırılık iddiaları incelenmeli, sıra cetvelinin sırf bu nedenle hatalı olduğunun anlaşılması halinde, oluşacak sonuç da değerlendirilerek hüküm kurulmalı; sıra cetvelinin icra hukuku bakımından doğru olduğunun belirlenmesi halinde ise maddi hukuka ilişkin itirazlar üzerinde durulmalıdır.
Bedeli paylaşıma konu hak, borçlu şirketin organize sanayi bölgesindeki tahsis hakkı olup, taşınır hükümlerine tâbi bulunan bu tür hakların satışının bir yıl içinde istenmesi gerekir (İİK.m.106); bir yıl içinde satışı istenmeyen hak üzerindeki haciz düşer (İİK.m.110). Somut olayda davalının alacaklı olduğu takip dosyasındaki haczin düştüğü ileri sürülmüş ise de mahkemece bu yön üzerinde durulmadan karar verilmiş olmasında isabet görülmemiştir.
2- Davacının ikinci iddiası senet üzerindeki imzanın sahteliğine ve bu nedenle davalının alacaklı olmadığına yöneliktir. Bu amaçla daha evvel açılan menfi tesbit davasında Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınmış, ne var ki temyiz aşamasında davadan feragat edilmiş ve bozma sonrasında, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece, Adli Tıp Kurumu raporu ile birlikte, menfi tesbit davasından feragatin sonuçları üzerinde de durulmak ve borçlu (ciranta) ... Gıda Mad. San. Tic. Ltd. Şti. ile davalı arasındaki hukuki ilişkiye ilişkin delillerin toplanarak, davalı alacağının bulunup bulunmadığı konusunda yaptırılacak bilirkişi incelemesiyle varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmek gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3- Bozma şekline göre vekâlet ücreti ve yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (3) sayılı bentte açıklanan nedenlerle diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 19.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.