Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/1921 Esas 2022/3415 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1921
Karar No: 2022/3415
Karar Tarihi: 26.04.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/1921 Esas 2022/3415 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, bir bankanın kredi sözleşmeleri çerçevesinde kredi kullandırdığı şirketlerin ödeme yapmamaları üzerine başlattığı icra takiplerine davalıların itirazı ve bu itirazların iptali talebiyle açılmıştır. Mahkemece yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda sözleşmelerdeki imzaların davalılara ait olduğu tespit edilmiştir. Ancak karar, takibin başlatıldığı icra dairesinin yetkisi konusunda hatalı bir değerlendirme yapılarak davanın usulden reddedilmesine yönelik olmuştur ve karar Yargıtayca bozulmuştur. TBK m. 89(BK m. 73) uyarınca bir para alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibinde, alacaklının ikametgahının bulunduğu yer icra dairesi takipte yetkilidir. Bu nedenle, yetkili icra dairesinde başlatılan geçerli bir takip bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddi doğru olmamıştır.
Kanun Maddeleri:
-TBK m. 89(BK m. 73)
11. Hukuk Dairesi         2022/1921 E.  ,  2022/3415 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 18.09.2019 tarih ve 2015/1258 E. - 2019/949 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Asıl davada davacı vekili, müvekkili banka ile davalı şirket arasında akdolunan genel kredi sözleşmelerine istinaden davalı şirkete kredi kullandırıldığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine başlatılan takipte davalı şirketin icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve % 40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Asıl davada davalı vekili, icra dairesinin yetkisine itirazı tekrarlayarak yetkili mahkemenin Bakırköy Mahkemeleri olduğunu bildirmek suretiyle mahkemenin yetkisine de itiraz etmiş ve kredi sözleşmelerindeki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Birleşen davada davacı vekili, müvekkili bankanın Mikrosan Kağıt Ambalaj Plastik ve Kimya San. ve Ltd. Şti. lehine davalı-borçlunun müteselsil kefaleti ile krediler kullandırıldığını, kat edilen borcun ödenmemesi üzerine İstanbul Anadolu 19. İcra Müdürlüğü’nün 2012/17963 esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen davada davalı vekili, borçlulardan Mikrosan Kağıt Ltd. Şti.'nin adresinin Beylikdüzü/İstanbul, müvekkili ...'ın adresinin ise Bakırköy/İstanbul olduğunu, sözleşmenin 53. maddesinde İstanbul Mahkemelerinin ve icra dairelerinin yetkili kılındığını, alacaklı-davacı vekili tarafından başlatılan ilamsız icra takibinin yetkisiz icra dairesinde başlatılması nedeniyle takibe yetki itirazında bulunduklarını, itirazın iptali davasının 1 yıllık süre içinde açılmadığını, sözleşmedeki imzaların müvekkiline ait olmadığını savunarak davanın reddi ile davacı aleyhine % 20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini istemiştir.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamada, davacı bankanın asıl davada davalı şirket, birleşen davada da davalı kefil aleyhine başlattığı icra takibine itirazın iptalini talep ettiği, her iki takibinde dayanağı sözleşmelerin aynı olduğu ve sözleşmelerde ...’ın imzaları olduğu, yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda sözleşmelerdeki imzaların ...’a ait olduğunun tespit edildiği, gerek 12/12/2008 tarihli gerekse 20/01/2012 tarihli kredi sözleşmelerinin 53. maddesinde ihtilaf halinde İstanbul Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili olacağının kararlaştırıldığı, imza şirket yetkilisine ait olduğundan, asıl davada (Kapatılan Ümraniye) Anadolu 19. İcra Müdürlüğü’nün 2012/17963 esas, birleşen davada Anadolu 19. İcra Müdürlüğü’nün 2012/17963 esas sayılı icra dosyalarında icra dairelerinin yetkisine yapılan itirazın haklı olduğu, itirazın iptali davalarında usulüne uygun takip yapılmış olmasının dava şartı olduğu, yetkisiz icra dairesinde yapılan takibin usulsüz olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
    Karar, asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Asıl ve birleşen davalar, genel kredi sözleşmesine dayalı alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Davalılar süresi içerisinde ilgili icra müdürlüğüne vermiş olduğu dilekçe ile hem icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş, hem de sözleşme altındaki imzaya itiraz etmiş, mahkemece yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde kredi sözleşmelerindeki imzaların davalılara ait olduğu tespit edilmiştir.
    Taraflar arasında akdi ilişki bulunması şartıyla, TBK m. 89 (BK. m. 73) uyarınca bir para alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibinde, alacaklının ikametgahının bulunduğu yer icra dairesi takipte yetkilidir. Davalı kredi borçlusu şirkete, davacı bankanın ... Yolu Şubesi tarafından krediler kullandırıldığından, ... Yolu Şubesi’nin bağlı olduğu “İstanbul Anadolu (Kapatılan Ümraniye) İcra Müdürlükleri ve Mahkemeleri” TBK m. 89 hükmü uyarınca takip ve dava bakımından yetkilidir.
    Bu durumda takibin başlatıldığı icra dairesi de yetkili olduğundan, davalıların icra dairesinin yetkisine itirazları reddedilerek davanın esastan görülüp sonuçlandırılması gerekirken, yetkili icra dairesinde başlatılan geçerli bir takip bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden asıl ve birleşen davada davacıya iadesine, 26/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara