Esas No: 2019/7517
Karar No: 2022/18210
Karar Tarihi: 01.11.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/7517 Esas 2022/18210 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2019/7517 E. , 2022/18210 K.Özet:
Mahkeme, sahte fatura düzenleme suçundan yargılanan sanıkların hukuki durumunu belirlemek üzere delillerin eksiksiz incelenmesi gerektiğini belirtti. Faturaların asıllarının getirtilip sanıklara gösterilmesi, faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenmesi ve tanık dinlenmesi gibi işlemler yapılması gerektiği ifade edildi. Ayrıca suçların sübutu halinde, lehe olan kanunların tespit edilip uygulanması gerektiği vurgulandı. Kararda bahsedilen kanun maddeleri ise 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359. maddesinin 3, 4, 5 ve 6. fıkra hükümleri ile 5237 sayılı TCK’nin 7/2. maddesi olarak belirtildi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
...
...
Sanık ... hakkında “2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçundan, sanık ... hakkında “2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan, sanık ... hakkında “2011 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik Cumhuriyet savcısı ile katılan vekilinin; sanık ... hakkında “2011 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan, sanık ... hakkında “2010 ve 2011 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik Cumhuriyet savcı ile sanıklar ... ve ...’ın temyizlerinin incelenmesinde;
1-Sanık ...’un, şirketin ortağı olduğunu, inşaat malzemesi sattığını, şirket hisselerini 2010 yılında İlker ve İbrahim’e devrettiğini, sahte fatura düzenlemediğini; sanık ...’in, şirkette küçük bir ortaklığının olduğunu, temsil yetkisinin bulunmadığını, belge düzenlemediğini; sanık ...’in, sanık ...’le birlikte şirketi ...’dan devraldıklarını, yetkili temsilcinin ... olduğunu, onun yaptığı işlemlerden haberinin olmadığını; sanıklar ...,...’un ise kimlik bilgilerinin kullanılarak adlarına şirket kurulduğunu, diğer sanıkları tanımadıklarını savunmaları karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından;
a-Suça konu fatura asıllarının, bu faturaları kullanan mükelleflerden veya bu mükelleflerin ve sanıkların bağlı bulunduğu vergi dairesinden sorulmak suretiyle, getirtilip dosya içine konulması, sanıklara gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, faturalardaki yazı ve imzaların kendilerine ait olmadığını söyledikleri takdirde; yazı ve imza örnekleri temin edilerek, faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
b- Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorularak, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
c- Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
d- Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK'nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanıkları tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanıkların bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hükümler kurulması, yasaya aykırı,
2- Suçların sübutu halinde, hükümlerden sonra 15.04.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359. maddesinin 3, 4, 5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 sayılı TCK’nin 7/2. maddesi de gözetilerek öncelikle lehe Kanun'un tespit edilip uygulama yapılması ve her iki Kanunla ilgili uygulamanın gerekçeleriyle birlikte denetime olanak verecek şekilde ayrıntılı olarak kararda gösterilmesi suretiyle sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısı, katılan vekili, sanıklar ... ve ...’ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 01.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.