Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/6224 Esas 2022/3452 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/6224
Karar No: 2022/3452
Karar Tarihi: 26.04.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/6224 Esas 2022/3452 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davanın konusu sanayi tipi boru satışına ilişkin sözleşme uyarınca verilen bononun alacak nedeniyle icra takibine konulup, davalının itirazı sonucu takibin durdurulmasıdır. Davacı, sözleşme gereği davalının edimlerini eksik yerine getirdiği ve ayıplı ifa ettiği gerekçesi ile bonoya dayalı takip başlatmıştır. Ancak mahkeme, TTK'da öngörülen muayene ve ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmediğini kabul etmemiştir. Bölge adliye mahkemesi de davacının TTK'da düzenlenen kurallara uymadığını ve malları mevcut haliyle kabul ettiğine dair bilirkişi raporu dikkate alarak davacının bonoya dayalı alacak isteğini reddetmiştir. Ancak Yargıtay, sözleşme gereği eksik teslim edilen mal varsa davacının bu eksik kısma tekabül eden tutar üzerinden bonoyu takibe koymakta hukuki yararı olduğuna dikkat çekmiş ve kararı bozmuştur.
TTK'nın 21/2 maddesi, malın teslimiyle ilgili sorumlulukları düzenlemektedir. 23/1-c maddesi ise, ayıplı malın iadesi hakkında hükümler içermektedir. HMK'nın 372. maddesi, kararın bozulması durumunda yapılacak işlemleri belirlemektedir.
11. Hukuk Dairesi         2020/6224 E.  ,  2022/3452 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi'nce bozmaya uyularak davanın reddine dair verilen 24.06.2020 tarih ve 2020/482 E. - 2020/1126 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 26.04.2022 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalılar vekilleri Av. ... ile Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, taraflar arasında sanayi tipi boru satışı konusunda düzenlenen sözleşme uyarınca davacıya davaya konu bononun verildiğini, davalı şirketin edimlerinin bir kısmını hiç yerine getirmediği gibi bazı edimlerini geç ve bazılarını da ayıplı olarak ifa ettiğini bu nedenle davacının davaya konu bono nedeniyle alacak hakkının oluştuğundan bonoya dayalı ilamsız takip başlattığını, davalıların itirazı ile takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve % 20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, davalı şirketin edimlerini tam ve gereği gibi yerine getirdiğini, davacının süresi içinde ayıp ihbarında bulunmadığını savunarak davanın reddi ile %20 tazminata hükmedilmesini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, TTK'da öngörülen kesin süreler içerisinde muayene ve ihbar yükümlülüğünün yerine getirildiğinin davacı tarafından kanıtlanamadığı, yine davacının herhangi bir ihtirazi kayıt düşmeksizin malları teslim aldığı, malın tesliminin davacı tarafça benimsendiği, davalı faturalarının davacı defterlerinde kayda alındığı, ayrıca sertifikalara ilişkin herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürülmediği, dolayısıyla davacının akti feshinin haksız olduğu ve bonoya dayalı alacak isteminde bulunamayacağı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinafa başvurulmuştur.
    Bölge adliye mahkemesince,uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre uyuşmazlığın ticari nitelikteki satım sözleşmesinden kaynaklandığı, davacının 6102 sayılı TTK'nın 21/2 maddesi ile 23/1-c maddesinde düzenlenen kurallara uymadığından malları mevcut haliyle kabul etmiş sayılacağı, dolayısıyla dava konusu bonoyu davalı şirketin edimlerini tam ve gereği gibi yerine getirmediğinden bahisle takibe koyup alacak talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf isteğinin esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, taraflar arasında akdedilen boru alım sözleşmesi uyarınca verilen bononun davalının edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle icra takibine konu edilmesi üzerine yapılan itirazın iptali davasıdır.
    1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıda yazılı bentler dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Taraflarca malın teslimine ilişkin şartların sözleşme ile hüküm altına alındığı, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi ile de malın eksik teslim edildiğinin belirlendiği anlaşılmaktadır.
    Takibe konu edilen bononun sözleşmede yer aldığı ve teminat olarak verildiği açık iken sözleşme gereği davacıya eksik teslim edilen mal var ise davacının bu eksik kısma tekabül eden tutar üzerinden bonoyu takibe koymakta hukuki yararı olduğu gözetilerek buna ilişkin taraf delilleri toplanıp, eksik teslimle ilgili davacı iddiası üzerinde de durularak uygun sonuç çercevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeyle yazılı şekilde verilen kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bent uyarınca davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bendde açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının BOZULMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 26/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara