Esas No: 2012/4895
Karar No: 2012/6149
Karar Tarihi: 18.10.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/4895 Esas 2012/6149 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Şikayetçi, dava dışı borçuluya ait taşınmazın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde, alacağına ikinci sırada olması gerektiği halde, dördüncü sırada yer verildiğini ileri sürerek, alacağının sıra cetvelinde ikinci sıraya alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine, şikayetçi tarafından haczin konulduğu tarihen itibaren iki yıl içinde satış talep edilmediği, bu nedenle hacizin düştüğü, meskeniyet itirazının satış süresini durdurmayacağı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.
Kararı, şikayetçi temyiz etmiştir.
Talep, sıra cetveline yönelik şikayete ilişkindir. Ülkemizin de tarafı olduğu ve Anayasa"nın 90"ncı maddesi gereği iç hukukun bir parçası olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6"ncı, 1982 Anayasası"nın 36"ncı maddesinde adil yargılanma hakkına yer verilmiştir. 1086 sayılı HUMK"nun 73"ncü maddesi " Kanunun gösterdiği istisnalar haricinde hakim her iki tarafı istima veyahut iddia ve müdafaalarını beyan etmeleri için kanuni şekillere tevfikan davet etmedikçe hükmünü veremez" hükmünü içermektedir. 6100 sayılı HMK"nun 27"nci maddesinde ise adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olarak hukuki dinlenilme hakkı düzenlenmiş, bu hakkın, yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirme yapmasını da içerdiği belirtilmiştir.
İİK"nın 18/3 ncü maddesinde " Aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir." hükmüne yer verilmiştir. Kanunda açıklık bulunmayan hallerde, duruşma yapılıp yapılmayacağı hakimin takdirine bırakılmış ise de; öngörülen takdir hakkı mutlak bir seçimlik hak olmayıp, halin icabına göre değerlendirilmesi gereken bir takdir hakkıdır. Sıra cetveline karşı şikayette bulunulması halinde bu takdir hakkının duruşma yapılarak kullanılması kanunun amacına uygun düşer. Mahkemenin takdirine göre duruşma açılmasının gerekli görüldüğü hallerde ilgililerin duruşmaya çağrılması yasal bir gerekliliktir. Şikayet sonunda hakları haleldar olabilecek alacaklıların savunma haklarını kullanabilmeleri ve adalet dengesinin sağlanabilmesi bakımından takdir hakkı, duruşma açılması yönünde kullanılmalıdır. Şikayet nedeniyle verilecek karardan etkilenecek olanlara şikayet dilekçesi tebliğ edilerek, taraf teşkilinin sağlanması gerekir.
Somut olayda, husumet yöneltilmesi gerekmeyen İcra Müdürlüğü"nün hasım gösterilmesi ve husumet yöneltilmesi gereken alacaklılar yönünden taraf teşkilinin sağlanmaması ve evrak üzerinden karar verilmesi usul ve yasaya aykırı ise de, şikayetin reddine karar verilmiş olması nedeniyle bu yanlışlıklar sonuca etkili olmayacağından bozma nedeni yapılmamıştır. Öte yandan, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu"nun 41/1. maddesinde "Belli bir işi takipten veya savunmadan isteği ile çekilen avukatın o işe ait vekalet görevi, durumu müvekkiline tebliğinden itibaren onbeş gün süre ile devam eder." hükmü getirilmiştir. Somut olayda, sıra cetvelinin 20.04.2012 tarihinde vekile tebliğ edildiği, 27.04.2012 istifa tarihi itibariyle şikayetçi vekilinin vekillik görevinin devam ettiği nazara alındığında, İİK"nun 142/1. maddesindeki 7 günlük hakdüşürücü süre geçtikten sonra 02.05.2012 tarihinde yapılan şikayetin süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, aynı sonuca esasa ilişkin yazılı gerekçe ile varılması isabetsiz ise de, sonucu itibariyle doğru olan kararın HUMK"nun 438/son maddesi uyarınca değişik gerekçe ile onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle sonucu itibariyle doğru olan kararın değişik gerekçeyle ONANMASINA, fazla yatırılan peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.