Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7832 Esas 2022/3457 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/7832
Karar No: 2022/3457
Karar Tarihi: 26.04.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7832 Esas 2022/3457 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nce verilen ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi'nce esastan reddedilen bir içtihat metni incelenmiştir. Davacı, davalının üç tasarımının tescil edilebilirlik şartlarını taşımadığını ve kısmen hükümsüz edilmesini talep etmiştir. Davalı ise tasarımların yeni olduğunu ve davacının delil sunamadığını iddia etmiştir. Mahkeme, bir tasarımın kısmen hükümsüz olduğuna karar vermiş ve diğer iki tasarımın tescillerine devam edilmesine hükmetmiştir. Kararın temyizi üzerine ise Bölge Adliye Mahkemesi istinaf başvurularını reddetmiştir. Sonuç olarak, temyiz istemleri reddedilmiştir. Kanun maddelerinin detaylı açıklamaları ise verilmemiştir.
11. Hukuk Dairesi         2020/7832 E.  ,  2022/3457 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 08.06.2017 tarih ve 2016/20 E- 2017/89 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi'nce verilen 25.09.2020 tarih ve 2017/5177 E- 2020/1472 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından duruşmalı, davalı vekili tarafından duruşmasız olarak istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, 6100 sayılı Kanun'un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalının 2009/01901 sayı ile tescilli 1, 2 ve 4 numaralı tasarımlarının KHK'nın tescil edilebilirlik şartlarını içeren 5, 6 ve 7. maddelerindeki yenilik ve ayırt edicilik şartlarını taşımadığını, 2009/01901-4 numaralı tasarımın... numarayla Çin de daha önceden tescile konu olduğunu, davalıya ait 2009/01901 sayı ve 2-1, 2-2 numaralı tasarımların müvekkiline ait 0003142242-0003 ve 0003142242-0006 sayı ve 21/03/2005 tarih ile tescilli 2 numaralı tasarım karşısında yeni olmadığını, müvekkili firmanın ABD' deki iştiraki olan ... tarafından 1998 yılında yayınlanmış olan katalog ve broşürde bulunan tasarımların davalıya ait 2009/01901 T1-2 numaralı tasarım ile aynı olduklarını, davalının tasarımlarının yenilikten yoksun olduğunu beyanla davalıya ait 2009/01901 numarası ile tescilli 1, 2 ve 4 numaralı tasarımların 3. kişilere devrinin önlenmesi ile davalıya ait 2009/01901 sayı ile tescilli 1, 2 ve 4 sıra numaralı tasarımları yönünden kısmen hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, tasarımlar bakımından yeniliğin önceden hiç bilinmeyen veya bilinen bir çözümün değişik yorumlarla ve yaklaşımlarda tasarlanması olduğunu, ihtilafa konu tasarım açısından bir kapak tasarımının farklı varyasyonlarının yapılıp yapılamayacağının dikkate alınması gerektiğini, endüstriyel tasarımda amacın patent hukukunda olduğu gibi tekniğin bilinen durumunun aşılması olmadığını, davacı tarafın dava dilekçesinde sunulan ürün görsellerinin 1998 yılındaki bir kataloğa ait olduğunun bilinmediğini, kataloğa ait olsa bile katalogların sonradan basılmasının mümkün olduğunu, şüphe götürmeyen bir delilin bulunmadığını, perlatör tasarımlarında filtre bölümlerinin yakın derecede benzerlik gösterdiklerini ve seçenek özgürlüğünün bulunmadığını, müvekkiline ait 2 numaralı tasarımlar ile davacıya ait 000314224-0006 sayılı tasarımın gövde kısmının farklı olduğunu, ürünlerin birleşme noktalarının musluk borusuna gireceğinden borunun tutması için farklı şekilde yapılamayacağını, 0003142-24-0003 numaralı ürünün üst kısımlarında dağınık delikler olduğunu, müvekkilinin ürününün örülmüş kare tel şeklinde, alt kısmının örgü biçiminde ve kavisli olduğunu, davacının ürününün dümdüz olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davaya konu tasarımların "perlatör" (muslukların ucuna takılan ve musluktan çıkan suyu havayla karıştırarak suyun hacim kazanmasını sağlayan parça) ürünlerine ait olduğu, 22.04.2009 tarihinde ... adına başvuru yapılarak tescil edildiği, 01.11.2013 tarihinde de davalı şirket adına devredildiğinin görüldüğü, davanın, 554 sayılı KHK 5, 6 ve 7. maddelerine dayanılarak açıldığı, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davalıya ait 2 ve 4 numaralı tasarımların davacıya ait tasarımlar karşısında yeni ve ayırt edici olmadıklarını, 1 numaralı tasarımın yeniliğini kaldırıcı nitelikte, tarih içerir belge aslı ve delil sunulmadığı, sunulan katalog sayfasının fotokopi belge olduğu, fotokopi belgedeki tarih bilgisinin sonradan eklenebileceği, delil kuvvetinin bulunmadığı kanaatine varılarak, 1 numaralı tasarım yönünden açılan davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabul, kısmen reddine, davalı adına TPMK'de 2009/01901 tescil numaralı çoklu tasarım belgesi ile tescilli 2 ve 4 numaralı tasarımların hükümsüzlüğüne, davaya konu 1 numaralı tasarımın hükümsüzlüğü talebinin reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı taraf vekili istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, tasarımların tescilleri ve tescil dosyası ayrıntıları, ürünlerin ayrıntılı görselleri üzerinde yapılan teknik inceleme sonucunda hazırlanan raporun denetlenebilir nitelikte olduğundan davalı tarafın istinaf başvurusunun yerinde görülmediği, davacının sunduğu noter belgesinin beyanın doğruluğunun tasdiki şeklinde olduğu, ürünün daha önce Çin'de piyasaya arz edildiğine ilişkin istinaf aşamasında sunulan delillerin ise eldeki davanın istinaf incelemesinde değil, açılacak yeni bir davada ileri sürülebilir mahiyette olduğu gerekçesiyle davacı ve davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden taraflardan ayrı ayrı alınmasına, 26/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara