MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1- Sanığın aşamalardaki savunmalarında suç tarihinde aralarında boşanma davası devam etmekte olan eşini yasal zorunluluk nedeni ile %5 hisse ile şirkette formalite olarak ortak yaptığını, eşinin ev hanımı olması nedeni ile şirketin idare ve işlemlerini kendisinin yaptığını, imza gereken durumlarda evrakları posta ile ya da elden götürerek imzalattığını, bilgisi ve rızası olmaksızın onun yerine imza atmadığını ifade ettiği, katılanın 24.09.2009 tarihli şikayetten vazgeçme başlıklı dilekçesi ile sanığın bu ifadelerini doğruladığı, satıştan haberi olduğunu, durumu sonradan hatırladığını, eşini zor durumda bırakmak için şikayetçi olduğunu bildirdiği, mahkemede dinlenen tanıkların da bir kısım belgelerin imzalanmak üzere katılanın yaşadığı yer olan Nevşehir"e gönderildiğine dair bilgilerinin olduğunu beyan ettikleri, suça konu belgeler üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu katılan adına atılı imzaların sanığın eli ürünü olmadığının anlaşılması karşısında, sanığın üzerine atılı sahtecilik suçunu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak ve cezalandırılmasına yeterli delil elde edilemediği dikkate alınmaksızın sanığın müsnet suçu işlediğinden bahisle yazılı şekilde karar verilmesi,
2- Kabule göre de; sanığın katılan ile birlikte ortak oldukları şirkete ait karar defterinde 30.04.2008 tarihli hisse devrine, 01.06.2006 tarihli hediyelik eşya satışı faaliyetinin durdurulmasına, 20.12.2005 şube açılmasına ilişkin ortaklar kurulu kararlarında katılanın imzasını taklit edip sahtecilik yaparak bu sahte kararları notere tasdik ettirmekten ibaret eylemlerinin, noter onaylarında bir sahtecilik bulunmadığından ve noter onayının belgeleri resmi evrak haline dönüştürmeyeceğinden 5237 sayılı TCK"nun 207/1. maddesinde düzenlenen “özel belgede sahtecilik” suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
3- Adli emanetin 2009/4747 sırasında kayıtlı suça konu sahte belgelerin dosyada delil olarak saklanmasına karar verilmesi gerekirken bu hususta karar verilmemiş olması, yasaya aykırı,
4- T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk;

Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 27.05.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.