Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3379 Esas 2012/6141 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3379
Karar No: 2012/6141
Karar Tarihi: 18.10.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3379 Esas 2012/6141 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2012/3379 E.  ,  2012/6141 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av.... gelmiş, davalı taraftan gelen olmadığından onun yokuluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 23.03.1999 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin düzenlendiğini, inşaatın arsa tesliminden itibaren 30 ayda bitirilmesinin kararlaştırıldığını, daha sonra 17 Ağustos depremi nazara alınarak inşaatın bitim tarihi 20.11.2001 tarihi kabul edilip 12 ay ilave yapılarak 21.11.2002 olarak kararlaştırıldığını, ancak davalının zamanında inşaatı bitirmediğini, eksikleri ile birlikte ve hakları saklı tutarak imal edilen kısmı teslim aldıklarını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile şimdilik yapılmamış işler için 5.000,00 TL, vasıfsız ve bozuk işler için 5.000,00 TL, gecikmeden doğan kayıplar için 5.000,00 TL, belediyeye ödenecek harçlar için 5.000,00 TL, SSK harç ve ödemeleri için 5.000,00 TL olmak üzere toplam 25.000,00 TL’nın davalıdan temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalının sözleşme ile kararlaştırılan edimini sonradan verilen ek süre uzatımına rağmen 21.11.2002 tarihinde yerine getirmediği, daireleri 20.05.2006 tarihinde teslim edildiği, teslimin ayıplı ve eksik olduğu, eksik ve ayıplı imalat bedelinin 263.165,00 TL olduğu, sözleşme gereğince gecikilen her ay için daire başına 500 Dolar aylık cezai şart ödeneceğinin karlaştırıldığı, davalının gecikmesi nedeniyle doğan cezai şart tutarının 1.776.000,00 Dolar olduğu, davalının ticari faaliyetinin durduğu, bu meblağın davalının yıkımına neden olacağı, 11.05.2006 tarihli tutanak ile hangi işlerin davalı tarafından yapılacağının detaylı olarak saptandığı, davalı müteahhide toplam 63 daire verildiği, bunların davalı tarafından satılarak paraya çevrildiği, alacak kalemleri içerisinde yer alan cezai şartın davalının mahvına neden olacağından, takdiren 10/1 oranında indirim yapılması gerektiği, davalı taraf takas mahsup talebinde bulunmuş ise de, davalının takas mahsubu gereken bir alacağının kalmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacının fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile taraflar arasındaki 23.03.1999 tarihli sözleşmenin feshine, 25.000,00 TL’nın temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki benlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Dava dilekçesindeki taleplerin nitelikleri ve işin dava tarihinden önce teslim edilmiş olması karşısında, davacı tarafın davadaki gerçek iradesinin ifa yönünde bulunduğu anlaşıldığından, sözleşmenin feshi isteminin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
    3-Dava dilekçesinde talepler izah edilirken, eksik işler ve ayıplı işlerin giderilme bedeli ile gecikme cezası kalemlerine ilişkin olarak, her bir kalem yönünden 5.000,00 TL’nın tahsili istenmiş, mahkemece de anılan istem miktarları ile bağlı kalınarak bu üç kalem alacak yönünden kabule karar verilmiş, belediyeye ödenen harç ve diğer ödemeler ile SSK pirim ödemelerine ilişkin kalemler ise reddedilmiştir. Bu durumda, toplam 15.000,00 TL’nın hüküm altına alınması gerekirken, reddedilen istek kalemlerine ilişkin miktarların da katılarak toplam 25.000,00 TL’nın tahsiline karar verilmesi HMUK’un 74. (6100 sayılı HMK’nun 26.) maddesine aykırı olmuştur.
    4-Gecikme cezası yönünden ileri sürülen temyiz itirazlarına gelince; mahkemece, Y.H.G.K"nun 20.03.1974 T. 1970/1053 E., 1974/220 K. sayılı içtihadı uyarınca, taraflar arasında kararlaştırılan gecikme cezasının hükümsüz olup olmadığı tartışılmadan, kabule göre de, davacı yanın bakiye cezai şart alacağının ne oranda indirildiğinin, bakiye ne kadar cezai şart alacağından davalı tarafın sorumlu olduğunun tereddüde yer vermeyecek şekilde gerekçede gösterilmemesi de doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2), (3) ve (4) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara