Esas No: 2020/8417
Karar No: 2022/3436
Karar Tarihi: 26.04.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8417 Esas 2022/3436 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/8417 E. , 2022/3436 K.Özet:
Davacı, müvekkilinin tescilli markasının davalı tarafından izinsiz kullanıldığını ileri sürerek, haksız rekabet ve marka hakkına tecavüzün durdurulmasını, tazminat talep etmişti. Mahkeme, markanın ortaklar arasında yer aldığı ve her bir ortağın markayı kullanma yetkisine sahip olduğunu belirterek, davanın reddine karar verdi. İstinaf Mahkemesi ise davacının markasının daha önce tescil edilmediği ve davalının tecavüzünün söz konusu olamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verdi. Temyiz isteminin reddine karar verildi.
6100 sayılı Kanun'un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi'nce bozmaya uyularak davanın reddine dair verilen 30.09.2020 tarih ve 2019/1964 E- 2020/1532 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, 6100 sayılı Kanun'un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili adına tescilli markanın davalı tarafından izinsiz kullanıldığını, davalının eyleminin markaya tecavüz aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek, marka hakkına tecavüz fiillerinin durdurulması ile haksız rekabetin men’ini, ticari faaliyetlerinin durdurulmasını, ticaret unvanı, tabela, menü, branda ve afişlerin kaldırılmasını, ticari amaçla bulundukları yerlerden toplanmasını, tecavüzün ref’ini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminatın tahsilini, "Mutlu Köpek Oteli" markasının aynı isimli ve logolu taklidi olan "Mutlu Köpek Oteli" markasının davalının ticari işletmesinden kaldırılmasını, internet sitesinin ve e-posta uzantılarındaki e-posta trafiğinin tedbiren yayınının durdurulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, haksız olduğu iddia edilen tüm kullanımların müvekkili tarafından değil müvekkilinin kurucusu olduğu Mutlu Köpek oteli şirketi tarafından gerçekleştirildiğinden müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davanın süresinde açılmadığını, şirketin markasal kullanımının davacıdan daha önce olup, davacının da bunu bildiğini, kötüniyetli olduğunu, müvekkilinin tecavüz ya da haksız rekabet teşkil eden herhangi bir eyleminin bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesi, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, tarafların evlilik birliği içerisinde emek ve sermayelerini bir araya getirmek suretiyle şirket kurdukları, ancak davacının eski ortağı ile aralarındaki yargı süreci ve ihtilafın devam etmesi nedeniyle haksız rekabet iddiasıyla karşılaşmamak için resmi işlemlerin davalı üzerinden yürütüldüğü, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin adi ortaklık ilişkisi olarak değerlendirilmesi gerektiği,marka üzerinde her iki tarafın ihdas ve istimal eden kimse sıfatı ile gerçek hak sahibi oldukları, ortaklardan her birinin bu markayı kullanma yetkisine sahip olduğu, tarafların ortaklıklarını bitirdikten sonra tasfiye aşamasında markanın hangi ortağa bırakıldığı yönünde bir anlaşma ya da somut bir delil ibraz etmedikleri, bu durumda eski ortakların birlikte meydana getirip birlikte kullandıkları markanın ortaklıktan sonra da ortakların her biri tarafından kullanılabileceği, davacının, dava tarihinde halen davalı ile evli olduğu, boşanma davasını ve işbu davayı aynı tarihte açtığı, tarafların adi ortaklığı sona erdirdikleri ve markanın kimin tarafından kullanacağı konusunda anlaşmaya vardıklarının ispatlanamadığından markanın her iki tarafça da kullanımında hukuka aykırılık bulunmadığı, davalının ve ortağı-temsilcisi olduğu şirketin Mutlu Köpek Oteli ibaresini markasal kullanımının davacının tescilli marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil etmeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İstinaf Mahkemesince iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, “Mutlu Köpek Oteli” şekil markasının 41 ve 43. sınıflarda davacı adına 09.02.2012 tarihinde 10 yıl süre ile tescil edildiği, Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün 29.12.2014 havale tarihli sicil kaydına göre Eski ünvanı Minik Pati evi, Evcil Hayvan Konaklama … Ltd. Şti. olan sonradan 27.01.2012 tarihinde ana sözleşmesinin tadili ile MKO Mutlu Köpek Oteli Hayvan Konaklama Hizmetleri …. Ltd. Şti. olan ve en son olarak isim değişikliği yaparak Mutlu Köpek Oteli Evcil Hayvan Konaklama Hizmetleri ve Bakım Ürün Reklam Danışmanlık Tic. Ltd. Şti. olan şirketin en son tescilinin 21.06.2013 tarihinde olduğu, davalının hissesini 26.03.2013 tarihinde devrettiği, davalı tarafından 09.02.2012, 20.01.2012 28.01.2012 tarihli Mutlu Köpek Oteline hitaben faturalar kesildiği, bu tarihlerde davacının markasını henüz tescil ettirmediği, davalının bu tarihler itibariyle markaya tecavüzünün söz konusu olamayacağı, yine davalının Mutlu Köpek Oteli alan adını 26.01.2012 tarihinde tescil ettirdiği, bu tarih itibariyle davacının marka tescilinin söz konusu olmadığı, alan adı nedeniyle tecavüzden söz etme imkanı da bulunmadığı, davalının alan adını kullanarak davacının markasını ticari etki yaratacak şekilde kullandığı da dosyada sunulan belgelerle tespit edilemediği gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun reddi ile İlk Derece Mahkemesi'nin kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, Bölge Adliye Mahkemesince HMK'nın 373/3. maddesi uyarınca uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 26/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.