Esas No: 2020/7818
Karar No: 2022/3410
Karar Tarihi: 26.04.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7818 Esas 2022/3410 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/7818 E. , 2022/3410 K.Özet:
Ankara'da bir davada, davacı vekili müvekkilinin \"AKFEN\" markalarıyla benzerlik gösteren \"MAKFEN\" ibareli markanın tescili için yapılan başvurunun kısmen kabul edilmesine karar verilmiştir. Davacı, markanın tamamen reddedilmesini talep etmiştir. Ancak, davalının markası ile davacının markası arasında görsel ve sesil olarak benzerlik bulunduğu ve başvuruda yer alan mal ve hizmetlerin de benzer olduğu gerekçesiyle davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekilinin istinaf başvurusunun reddedilmesine karar verilmiştir. Temyiz istemi de reddedilmiştir. Hüküm gereği, 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi, \"tanınmış markalar\" ve \"kötüniyetli başvuru\" kavramlarına değinilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi
- 556 sayılı KHK'nın 8/4. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 06.12.2017 tarih ve 2016/193 E. - 2017/461 K. sayılı kararın davalı TPMK vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 01.10.2020 tarih ve 2019/326 E. - 2020/789 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı TPMK vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirket tarafından 2014/96456 sayılı "MAKFEN" ibareli markanın tescili için başvuru yapıldığını, müvekkiline ait “AKFEN” markaları ile benzer olması nedeniyle yapılan itirazın, davalı TPMK YİDK'nın 2016-M-2910 sayılı kararı ile kısmen kabul edilerek bir kısım mal ve hizmetlerin başvurudan çıkartılmasına karar verildiğini, kalan emtia/hizmetler için yapılan itirazın ise reddedildiğini, oysa "makfen" ibareli marka başvurusunun, “akfen” ibareli markalar ile ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, söz konusu emtiaların müvekkilinin pek çok markasında da mevcut olup, mal ve hizmetler arasında sıkı bir bağ bulunması ve markaların ayırt edilemeyecek derecede benzer olması sebebiyle “makfen" markasının tümüyle reddi gerektiğini, müvekkiline ait "akfen" ibareli markanın 556 sayılı KHK'nın 8/4. maddesi anlamında tanınmış marka olduğunu, TPMK nezdinde T/02394 sayı ile tanınmış marka olarak ilan edildiğini, başvurunun iyiniyetle yapılmadığının çok açık olduğunu ileri sürerek, davalı TPMK YİDK kararının iptalini ve diğer davalı şirketin markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı kurum vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkilinin ilaç-gıda-kimya sanayi fabrikalarına özel makinalar imal eden küçük ölçekli bir firma olduğunu, müvekkili şirketin makina ve fen kelimelerinin birleşiminden yola çıkarak "MAKFEN" ibaresini yarattığını, tarafların iştigal ettiği alanların birbiri ile ilişkisinin de bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının "şekil+MAKFEN" ibareli başvuru markasıyla, davacının "AKFEN" ibareli tescilli markaları arasında görsel ve sescil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, başvuruya konu olan markanın kapsamındaki mal ve hizmetler ile davacının tanınmış markasının kapsamındaki mal ve hizmetlerin de aynı olduğu, başvuru ibaresi üzerinde davacı tarafın önceye dayalı hakkı kanıtlanamadığı, davacı tarafın markasının tanınmış olmasının sonuca etkili bulunmadığı, başvurunun kötü niyetle yapıldığının da kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, TPMK YİDK'nın 2016-M-2910 sayılı kararının dava konusu edilen 2014/96456 sayılı marka yönünden iptaline, dava konusu marka tescilli olmadığından hükümsüzlük konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davalı TPMK vekili istinaf etmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalının "şekil+MAKFEN" ibareli başvuru markasıyla davacının "AKFEN" ibareli tescilli markaları arasında, hem ibareler hem de başvuruya konu olan markanın kapsamındaki mal ve hizmetler yönünden 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi anlamında ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu gerekçesiyle davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı TPMK vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı TPMK vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı TPMK'dan alınmasına, 26/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.