Esas No: 2020/6204
Karar No: 2022/3498
Karar Tarihi: 27.04.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/6204 Esas 2022/3498 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/6204 E. , 2022/3498 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi'nce bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne dair verilen 24.06.2020 tarih ve 2020/498 E- 2020/1122 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından duruşmalı, davacı vekilince duruşmasız olarak istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 26.04.2022 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkiline ait Tatbak Lokantası'nın 1960 yılında Nişantaşı'nda kurulduğundan beri verdiği hizmetle tanınmışlık ve itibar kazandığını, ibarenin 1980 yılında ticaret sicil, 1988 yılında marka kaydının gerçekleştirildiğini, zaman içinde müvekkiline gelen şikayetler üzerine yapılan araştırmada davalının markayı ve ticaret unvanını kullandığının öğrenildiğini, davalının eylemlerinin markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini, davacı markasının itibarının zedelendiğini ileri sürerek davalının fiillerinin markaya tecavüz teşkil ettiğinin tespitini, bu fiillerin önlenmesini, davalının ticaret unvanının terkinini, zararın tazminine ilişkin şimdilik 50.000 TL'nin ve davalının taklit ürün satışlarından elde ettiği bir yıllık gelirden %50'sinin yoksun kazanç karşılığı lisans sözleşmesi varmış gibi davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, 24.11.2016 tarihinde harcını yatırdığı ıslah dilekçesi ile maddi tazminat miktarını 2.103.783,82 TL'ye çıkarmış ve dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin 21.12.2005 tarihinde kurulduğunu, davacının sessiz kalmak suretiyle hak kaybına uğradığını, zamanaşımı süresinin geçtiğini, müvekkilinin şekerleme, lokum, çikolata, bisküvi, pasta, kek ve benzeri ürünleri imal edip sattığını, bu ürünlerin davacının tescili kapsamında yer almadığını, yine müvekkilinin "TATBAK" markasını 35.08. sınıftaki müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için çeşitli malların bir araya getirilmesi hizmetinde kullandığını, davacının kullanımının ise 43. sınıfı kapsadığını, müvekkilinin ise 35. sınıfta faaliyet gösterdiğini, sektörlerin farklı olduğunu, savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı vekili, ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı defii ileri sürmüştür.
Bölge Adliye Mahkemesince, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davacının "TATBAK" ibaresinden oluşan 29, 30, 42 sınıflarda tescilli 2001/18850, 108121 numaralı markalarının tescilli olduğunun, davalının da "TATBAK" ibaresini, işletme tabelasında ve 30. sınıfta bir kısım ürünler üzerinde kullandığının ilk derece mahkemesine sunulan broşür, ürün fotoğrafları ve bilirkişi raporlarıyla sabit görüldüğü, davacının davalının kullanımını bildiği/ bilmesi gerektiğine dair delil sunulmadığı, kullanımı bildiği halde sessiz kalındığının ispatlanamadığı, markaya tecavüz incelemesinde, davacının marka tescil kayıtları ve tescil sınıfı esas alınarak inceleme yapılacağı, davacı markasının tescil sınıfları ve ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporundaki tespitler göz önüne alındığında; davacı markasının 30. sınıfta ".. pideler, pizzalar, lahmacunlar, waffellar (krep), baklavalar, şöbiyet, tulumba tatlıları, bülbül yuvaları, pudingler, kazandibi, sütlaç, sup, tavuk göğsü, krem karamel, muhallebiler, aşureler..", 42. sınıfta "..yiyecek içecek sağlanması hizmetleri, kafeterya hizmetleri, ikram hizmetleri (catering), restoran hizmetlerinde.." tescil olduğu, davalının, "TATBAK" markasının davacının markasının tescil edildiği; "baklava, sütlaç, kazandibi, supangle (sup) pizza (dondurulmuş)" emtiaları üzerinde kullandığı gibi yine davacının markayı kullanıldığı "kurabiye, pasta, profiterol, ekler, şöbiyet, tulumba, bülbül yuvası, puding, tavuk göğsü, krem karamel, muhallebi ve aşure" ürünlerinin tatlı ürünü olması nedeniyle sunumlarının yapıldığı yerler ve satış mecraları geleneksel olarak aynı olduğundan, davacı markalarının tescilli olduğu emtialar ile benzer bulunduğu, davacının markasının tescilli olmadığı unlu mamul emtiaları yönünden kullanımın yasaklanmasının davalı yönünden haksız sonuç doğuracağı, zararın bilirkişi raporuyla tespit edildiği, zararın öğrenildiği tarihten itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı, davacı vekilinin lisans bedeline göre yoksun kaldığı karın tespitini talep ettiği, davacı markalarının tescil tarihlerinin 1998 ve 2001 yılları olduğu, davacı tarafa ait "TATBAK" isimli restoran ile ilgili gazete haberlerini dosyaya ibraz ettiği, davacının tek bir restoran da faaliyet gösterdiği, gazete haberlerinde yarım asırlık restoran olduğu, en iyi kebap ve lahmacun alanında listelere girdiği, ünlülerin uğrak yeri olduğundan bahsedildiği, davalının da yüksek hacimli yatırımlar ve promosyonlar geliştirildiği, şubeler açtığı, satış hacminin ve cirosunun artmasında bu hususlarında belirleyici olduğu göz önüne alınarak, yoksun kalınan kara yönelik tazminat belirlenirken, bilirkişi raporundaki son bir yıllık net satış bedeli üzerinden %3,75 oranında hesaplanan 503.445,95 TL lisans bedeli ve davalının yatırımlarına ilişkin dosyaya yansıyan somut deliller dikkate alınarak, davacının yoksun kaldığı kârın TBK'nın 50-51. maddesi gereğince 427.000 TL olarak belirlendiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, davalının "Tatbak" ibaresini davacı tescilli markası ile iltibas oluşturacak şekilde; "baklava, sütlaç, kazandibi, supangle/ (sup), pizza/ (dondurulmuş), kurabiye, pasta, profiterol, ekler, şöbiyet, tulumba, bülbül yuvası, puding, tavuk göğsü, krem karamel, muhallebi ve aşure" ürünleri üzerinde markasal kullanımının davacının marka hakkına tecavüz oluşturduğunun tespitine, vaki tecavüzün durdurulmasına, davacının fiili zararına ilişkin ispatlanamayan maddi tazminat talebinin reddine, yoksun kalınan kazanç olarak KHK'nın 66/c bendi uyarınca hesaplanan 427.000 TL'nin ıslah tarihi olan 24.11.2016'dan itibaren yasal faiz yürütülmek suretiyle davalıdan tahsiline fazlaya ilişkin talebin reddine, davalının www.hakmar.com.tr adlı internet sitesinde davacı marka hakkına tecavüz oluşturacak şekilde "baklava, sütlaç, kazandibi, supangle/ (sup), pizza/ (dondurulmuş), kurabiye, pasta, profiterol, ekler, şöbiyet, tulumba, bülbül yuvası, puding, tavuk göğsü, krem karamel, muhallebi ve aşure" ürünleri üzerinde markasal kullanımına yönelik görsellerin içerikten çıkarılmasına, mümkün olmadığı takdirde erişimin engellenmesine, davalının ticaret unvanının terkinine yönelik talebin reddine, "baklava, sütlaç, kazandibi, supangle/ (sup), pizza/ (dondurulmuş), kurabiye, pasta, profiterol, ekler, şöbiyet, tulumba, bülbül yuvası, puding, tavuk göğsü, krem karamel, muhallebi ve aşure" ürünlerine ilişkin davacı markasını taşıyan kutu kağıt, poşet, naylon poşetler, broşür, kartvizit, müşteri şikayet formları ve ürün afişlerinde tatbak ibaresini taşıyan tanıtım malzemelerine el konularak imhasına karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, Bölge Adliye Mahkemesince HMK'nın 373/3. maddesi uyarınca uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin bir diğerinden alınarak yek diğerine verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21.875,37 TL temyiz ilam harcının davalıdan, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 27/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.