Esas No: 2022/9263
Karar No: 2022/18335
Karar Tarihi: 02.11.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2022/9263 Esas 2022/18335 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2022/9263 E. , 2022/18335 K.Özet:
Ceza Dairesi tarafından verilen 2022/9263 E., 2022/18335 K. numaralı kararda, bir kişi hakkında dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçundan hüküm verildi. Sanık müdafisinin açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın temyizi mümkün olmayıp itiraz yoluna tabi olduğu ve mercince itiraz başvurusunun incelenerek kesin olarak karara bağlandığı anlaşıldığından, dosya mahalline iade edildi. Sanık müdafisinin dolandırıcılık suçundan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz dilekçesinde hükmün hukuki yönüne ilişkin herhangi bir temyiz nedeni göstermediği için temyiz istemi reddedildi. Ancak aynı sanık hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmünün kanunun belirlediği usul ve esas kurallarına uygun olmadığını belirterek bozulmasını istemişti. Bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesi'nin hükmü bu sebepten dolayı bozuldu ve dosya İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesine gönderildi.
Kanun maddeleri:
- 5560 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 231/12. maddesi
- 5271 sayılı CMK'nın 288. maddesi
- 5271 sayılı CMK'nın 294. maddesi
- 5271 sayılı CMK'nın 298/1. maddesi
- 5271 sayılı CMK'nın 301. maddesi
- 5237 sayılı TCK'nin 158/1-d maddesi
- 5271 sayılı CMK'nin 302/2, 304/2, 307/5. maddeleri
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
...
...
A-Sanık ... hakkında “Özel belgede sahtecilik” suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik sanık müdafisinin temyizinin incelenmesinde:
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların 5560 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 231/12. maddesi uyarınca temyizi mümkün olmayıp itiraz yoluna tabi olduğundan ve mercisince itiraz başvurusunun incelenerek kesin olarak karara bağlandığı anlaşıldığından, dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
B-Sanık ... hakkında “Dolandırıcılık” suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafisinin temyizinin incelenmesinde:
5271 sayılı CMK'nın 288. maddesindeki ''Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.'', aynı Kanun'un 294. maddesindeki ''Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.'' ve aynı Kanun'un 301. maddesindeki ''Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.'' düzenlemeler gözetilerek, sanık müdafisinin temyiz dilekçesinde hükmün hukuki yönüne ilişkin herhangi bir temyiz nedeni göstermediği ayrıca usulüne uygun şekilde “CMK 295/1.fıkrası uyarınca temyiz nedenlerini bildirir ek dilekçenin gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlayan (7) gün içerisinde verilmesi halinde temyiz talebinin incelenebileceği aksi halde sebep yokluğundan temyiz talebinin reddedileceği” hususlarını içeren meşruhatlı tebligat ile de gerekçeli kararın tebliğ edilmesine rağmen gerekçeli temyiz dilekçesi vermediği anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK'nın 298/1. maddesi uyarınca temyiz isteminin REDDİNE,
C-Sanık ... hakkında “Dolandırıcılık” suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin temyizinin incelenmesinde:
5271 sayılı CMK'nın 288. maddesindeki ''Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.'', aynı Kanun'un 294. maddesindeki ''Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.'' ve aynı Kanun'un 301. maddesindeki ''Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.'' düzenlemeler gözetilerek, sanık müdafisinin temyiz dilekçesinde hükmün kanunun belirlediği usul ve esas kurallarına uygun olmadığını belirterek bozulmasını istemiş olması nedeniyle temyiz nedeni olduğu kabul edilerek tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmeyerek yapılan incelemede;
Sanık ...'un MS Medya Grup isimli şirketi olduğu imajı yaratarak katılan ...yi arayarak kendisine ait olduğunu belirttiği şirket adına 65 adet abonelik yaptırması durumunda hediye telefon verilip verilmeyeceğini sorduğu ve verileceği bilgisini alması üzerine MS Medya Grup şirketi adına belgeleri katılan şirkete gönderdiği, bu belgeler içerisinde müşteki ...’a ait Nüfus İdaresinin maddi varlığı olan nüfus cüzdanı fotokopisinin kullanılmış olması karşısında, eylemin 5237 sayılı TCK'nin 158/1-d maddesinde öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olup görevsizlik kararı verilmesi gerektiğinden bahisle bozma kararı verilerek dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden Bölge Adliye Mahkemesi'nin hükmünün bu sebepten dolayı 5271 sayılı CMK'nin 302/2, 304/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesine gönderilmesine, ilk derece mahkemesinin kararına yönelik aleyhe istinaf bulunmasına rağmen istinaf hükmüne yönelik aleyhe temyiz bulunmadığından 5271 sayılı CMK’nin 307/5. maddesi gereğince sonuç ceza bakımından sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 02.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.