Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3237 Esas 2012/6116 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3237
Karar No: 2012/6116
Karar Tarihi: 17.10.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3237 Esas 2012/6116 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapımı ve taşınmaz satış vaadi sözleşmesi konusu olan taşınmazdaki şerhin terkini istemektedir. Taşınmazla ilgili imar durumunun tespit tarihi 12.06.1998 olduğu, sözleşmenin yapıldığı tarihin ise 29.01.1999 olduğu belirtilmiştir. Yüklenicinin, resmi imar durumuna uygun olmayan bir krokiyle sözleşme yaptığı ve yapı ruhsatı alamadığı gerekçesiyle, şerhin terk edilmesi istenmiştir. Ancak tapu sicil görevlileri tarafından resen terk edilmesine ve davalıların tapu idaresine başvurusuyla da terkin ettirilebileceği halde, davanın açılmasında hukuki yarar bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Bu nedenle, davalı yararına kararın bozulması gerektiği hükmedilmiştir. Tapu Kanunu'nun 26. maddesinin 7 ve 8. fıkraları, gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde şerh konulmasını ve şerhten beş yıl içinde satış yapılmaz veya irtifak hakkı tesis edilmezse şerhin tapu sicil görevlileri tarafından resen terkin edileceğini hükme bağlamaktadır.
23. Hukuk Dairesi         2012/3237 E.  ,  2012/6116 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tapudaki şerhin terkini davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, müvekkilleri ile davalı arasında 26.01.1999 tarihli arsa payı karşılığı inşaat yapımı ve taşınmaz satış vaadi sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmeye göre, yüklenicinin, inşaatı ruhsat tarihinden itibaren 26 ayda tamamlayacağının düzenlendiğini ve sözleşmenin tapu kütüğüne şerh edildiğini, yüklenicinin inşaatı süresinde teslim etmek için işlemlere başlamadığını, ruhsatın alınmadığını, bu konuda davalı şirkete 06.02.2003 tarihinde ihtarname yollanmasına rağmen işlem yapılmadığını ileri sürerek, 29.01.1999 tarihli şerhin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın taşınmazın tüm malikleri tarafından açılmadığını, bütün maliklerin talebi ile konulan şerhin ancak yine tüm maliklerin onayı ile kaldırılabileceğini, dava konusu taşınmazda bulunan binanın boşaltılmaması nedeniyle yıkım ve yeni inşaat ruhsatı alım işlemlerinin yapılamadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taşınmazla ilgili imar durumunun tespit tarihinin 12.06.1998 olduğu, arsa payı karşılığı inşaat yapım ve taşınmaz vaadi sözleşmesinin yapıldığı tarihin 29.01.1999 olduğu, davalı yüklenicinin, resmi imar durumuna göre yapılması mümkün olmayan bir kroki ile davacılarla sözleşme yaptığı ve inşaata başlanması için gerekli olan yapı ruhsatının da alınamadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapımı ve taşınmaz satış vaadi sözleşmesi konusu olan taşınmazdaki şerhin terkini istemine ilişkindir.
    Tapu Kanunu"nun 26. maddesinin 7 ve 8. fıkralarında ""Noterlik Kanunu"nun 44 üncü maddesinin (B) bendi mucibince noterler tarafından tanzim edilen gayrimenkul satış vadi sözleşmeleri ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde taraflardan biri isterse gayrimenkul siciline şerh verilir. Şerhten itibaren beş yıl içinde satış yapılmaz veya irtifak hakkı tesis ve tapuya tescil edilmezse işbu şerh tapu sicil müdürü veya tapu sicil görevlileri tarafından re"sen terkin olunur."" denilmiştir.
    Somut olayda, taraflar arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin konusu olan taşınmaz üzerine 29.12.1999 tarih ve 3843 yevmiye numarası ile şerh konulmuştur. Dava tarihi itibariyle, iş bu şerhin konulmasının üzerinden 5 yıl geçmiş olup, bu sürenin uzatılması yönünde taraflar arasında bir anlaşma bulunduğuna dair iddia da bulunmadığına göre, şerhin tapu sicil görevlileri tarafından resen terkin olunması ve ayrıca davacıların tapu idaresine müracaatla dahi şerhi terkin ettirmeleri mümkünken iş bu davayı açmalarında hukuki yarar bulunmadığından, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 17.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara