Esas No: 2020/11385
Karar No: 2022/10996
Karar Tarihi: 01.11.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/11385 Esas 2022/10996 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2020/11385 E. , 2022/10996 K.Özet:
Sanık hakkında uyuşturucu madde kullanmak amacıyla bulundurma suçundan mahkumiyet kararı verilmiş fakat kararın yerinde olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur. Bozma nedenleri arasında arama kararlarına göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile hüküm kurulduğu ve sanığın kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı hakkında yeterli yasa yolunun bildirilmediği yer almaktadır. Ayrıca Anayasa Mahkemesi hükmü ve TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle sanığın durumunun yeniden belirlenmesi gerekmektedir. İptal edilen maddelerin detayları ise 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi ve 7242 sayılı Kanun'un 10. maddesinde yapılan değişikliklerdir.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : ŞANLIURFA 8. Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1) 10/10/2014 ve 19/01/2015 tarihli olay tutanaklarında, sanığın üzerinde yapılan aramaya esas alındığı belirtilen Şanlıurfa 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 2014/859 D.İş ve Şanlıurfa 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 2015/92 D.İş sayılı arama kararlarının aslı ya da onaylı örnekleri dosyaya konulduktan sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile hüküm kurulması,
2) Sanık hakkında, 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değişik TCK'nın 191. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının içeriğinde, sanığın bu karara itiraz hakkı bulunduğuna ilişkin, itiraz süresi ve merciinin de gösterilmemesi suretiyle usulüne uygun bir yasa yolu bildirimi yapılmadığı için karar sanık tarafından öğrenilmiş olsa bile, 03/01/2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleşmediği ve kovuşturma şartlarının oluşmadığı dikkate alınarak, sanığa kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına karşı 15 gün içinde Sulh Ceza Hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte kararın yeniden tebliğ edilmesi gerektiğinden, bu kapsamda inceleme konusu olayda sanığın 19/01/2015 tarihli eylemini, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kesinleşmeden gerçekleştirdiği anlaşılmakla, sanık hakkında kovuşturma şartlarının oluşmaması nedeniyle, 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi gereğince kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere, kamu davasının durmasına ve gerekli tebligat işlemlerinin tamamlanarak, kararın infazına devam edilmesi için dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi yerine yargılamaya devamla sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulması,
3) Kabule göre de; hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı hükmü ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesinde yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 01/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.