Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3339 Esas 2012/6102 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3339
Karar No: 2012/6102
Karar Tarihi: 17.10.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3339 Esas 2012/6102 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İcra Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir davada, şikayetçi müvekkilinin dava dışı borçludan olan alacağı için başlattığı icra takibinde borçlunun menkulleri haczedilerek satış talep edildiği ancak şikayet olunan tarafından başlatılan icra takibinde yapılan işlemlerin usulüne uygun olduğu gerekçesiyle sıra cetvelinin iptaline karar verilmediği belirtildi. Şikayetçi vekili ise sıra cetvelini muvazaalı olarak nitelendirerek iptalini talep etti. Ancak Mahkeme, yapılan işlemlerde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığına karar vererek şikayetin reddine hükmetti. Temyizde ise, şikayetçi vekilinin itirazları dikkate alındı ve hüküm bozuldu. Kararda, düzenlenen sıra cetveline itirazın alacağın esas ve miktarına yönelik ise genel mahkemede ileri sürülmesi gerektiği belirtildi ve Mahkeme'nin görevsizlik kararı vermemesi hatalı bulundu. Kanun maddeleri ise İcra ve İflas Kanunu'nun 142/1 ve son maddeleri oldu.
23. Hukuk Dairesi         2012/3339 E.  ,  2012/6102 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Şikayetçi vekili, müvekkilinin dava dışı borçludan olan alacağı için başlattığı icra takibinde borçlunun menkulleri haczedilerek satış talep edildiğini, şikayet olunan tarafından başlatılan icra takibinde yapılan işlemlerin usulüne uygun olmadığını, borçlu ile şikayet olunan arasında yapılan tüm işlemlerin muvazaalı olduğunu, şikayet olunan ile borçlu arasında her zaman düzenlenmesi mümkün olan kıymetli evrak düzenlenerek ve muvazaalı olarak icra takibine konu edilerek mal kaçırılmasının hedeflendiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir.
    Şikayet olunan vekili, dar yetkili olan İcra Mahkemelerinde alacağa ilişkin itirazların ve muvazaa iddiasının dinlenmesinin mümkün olmadığından görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, haciz mahallinde tebligat yapılmasına engel bir durum olmadığını, dilekçe ekinde bulunan cari hesap ekstresi ve faturalardan müvekkilinin borçludan alacaklı olduğunun açık bir biçimde doğrulandığını savunarak, davanın öncelikle görevsizlik nedeniyle, aksi halde esastan reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; düzenlenen sıra cetvelinde şekli ve esaslı olarak yapılan işlemlerde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, zira borçlunun haczedilen menkullerine uygulanan iştirak haczi neticesi menkullerin satışından sonra elde edilen miktarın paylaşılmasında nazara alınması gerektiği, takibin muvazaaya dayalı başlatıldığı ve kesinleştiği iddiasının takip dosyasına yapılacak itiraz sonucunda takibin iptali veya geri bırakılmasına dair genel mahkemelerden ibraz edilmiş ilam bulunmadığı müddetçe nazara alınmayacağı gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir.
    1-Dava sıra cetveline itiraza ilişkindir.
    Düzenlenen sıra cetveline itiraz, alacağın esas ve miktarına yönelik ise dava yoluyla genel mahkemede (İİK m. 142/1), yalnız sıraya ilişkin ise icra mahkemesinde (İİK m. 142/son) ileri sürülmelidir.
    Somut olayda, şikayetçi şikayet edilenin hem sırasına hem de muvazaalı olarak kıymetli evrak düzenlendiği iddiasıyla alacağın esasına itiraz ettiğinden, İİK"nun 142/1. maddesi uyarınca genel mahkemenin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esasının incelenmesi doğru olmamıştır.
    2-Bozma nedenine göre şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 17.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara