Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/4487 Esas 2012/6098 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/4487
Karar No: 2012/6098
Karar Tarihi: 17.10.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/4487 Esas 2012/6098 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2012/4487 E.  ,  2012/6098 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili mümkün olmazsa alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-

    Davacı vekili, müvekkili ile davalı kooperatif arasında 17.03.2005 tarihinde sözleşme imzalandığını, bu sözleşmeye göre müvekkilinin davalı kooperatife ait A,C,I,E,G ve J blokun tesisat işlerini yapmayı üstendiğini, buna karşılık kooperatifin ise daha sonra yapılacak O blok 4. kat 10 nolu daireyi vermeyi kabul ve taahhüt ettiğini, müvekkilinin üstlendiği işlerin tamamını eksiksiz olarak yerine getirmesine rağmen davalı kooperatifin O Blokun yapımına dahi başlamadığını ileri sürerek, davalıya ait Kayseri İli Kocasinan İlçesi Kötügöller mevkii 3393 Ada, 1 parselde bulunan herhangi bir dairenin tapusunun iptali ile müvekkili adına tescilini, bu mümkün olmaz ise fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere 50.950,00 TL alacağın imalat tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının müvekkili kooperatife bir takım işler yaptığını, yapılan işlere karşılık 15.000,00 TL ödeme yapıldığını, kalan 9.000,00 TL"nin davacının üye aidatına karşılık kooperatife ödendiğini, 2007 yılından itibaren kooperatifin tesisat işlerinin ... Mimarlık Mühendislik Ltd. Şti"ne ihale edildiğini, 20.05.2007 tarihinden sonraki yapılan işlemlerin müvekkilini bağlamadığını, davacının kooperatif üyesi olduğunu, kendisinden bir daha ücret talep edilemeyeceğine dair sözleşmenin geçerli ve kooperatifi bağlayıcı olmadığını, bu konuda genel kurulda alınmış bir karar bulunmadığını, davacının ödenmemiş üyelik borçları bulunduğunu, yaptığı işlerin bir kısmının bedelinin ödendiğini, kalan para ile kooperatife ortak olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece,iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; kooperatif üyelerine sabit fiyatla daire verilebilmesi için bu konunun genel kurulda karara bağlanması gerektiği, kooperatif kayıtlarında böyle bir karara rastanmadığı, yönetim kurulunun veya kooperatif temsilcilerinin buna ilişkin kararlarının kooperatif bakımından geçerli olmadığı, davacının da tüm üyeler gibi yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiği, tahsil edilen 9.000,00 TL dışında davacının üyelik nedeniyle davalı kooperatife borcunun bulunduğu, davacının 17.03.2005 tarihli sözleşmede üstendiği tüm edimlerini yerine getirmediği, kısmen yaptığı işlerin karşılığını da davalıdan aldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, tapu iptali ve tescil mümkün olmaz ise tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan inceleme yeterli değildir. Her ne kadar dosyada bilirkişilerin katılımı ile keşif yapılıp uyuşmazlığın çözümüne ilişkin rapor alınmışsa da davalı kooperatife ait defter, kayıt ve belgeler incelenmeksizin sadace dosyada mevcut belgelere göre düzenlenen ve uyuşmazlığın çözümü için yeterli olmayan bilirkişi raporuna göre ve savunma doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir. Davacı taraf yargılamanın tüm aşamalarında kooperatifle aralarında herhangi bir ortaklık ilişkişi bulunmadığını, yalnızca aralarındaki sözleşme gereği yapılan işler karşılığını talep ettiğini ileri sürmektedir. Buna göre mahkemece davalı kooperatife ait defter, kayıt, belge,genel kurul tutanakları, dava konusu taşınmazın tapu kayıtları istenilerek, gerekirse mahallinde keşif ve inceleme yapılarak öncelikle taraflar arasında ortaklık ilişkisi bulunup bulunmadığı, açık ya da zımni olarak davacının kooperatif ortağı olarak kabul edilip edilmediği, ortak ise normal ortak mı, peşin ödemeli ortak mı olduğu hususları belirlenip, aralarındaki ilişkinin niteliğine göre borcun bulunup bulunmadığı, üstlenilen işin ne kadarının tamamladığı hususlarında ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli ek rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 17.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara