Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/18035 Esas 2022/18431 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/18035
Karar No: 2022/18431
Karar Tarihi: 02.11.2022

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/18035 Esas 2022/18431 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından yargılanan sanık hakkında verilen mahkumiyet hükümlerini incelemiştir. Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunda Anayasa Mahkemesi kararının infaz aşamasında gözetilmesi gerektiğine karar verilmiştir ve sanığın savunmaları yeterince değerlendirilerek ceza kanuni sınırlarında uygulanmıştır. Özel belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması, 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun belirlediği hükümlere göre yasalara aykırıdır, ancak dava zamanaşımı olumsuz muhakeme şartına sebep olduğu için sanık hakkındaki kamu davası düşmüştür. Kanun maddeleri ise şöyledir:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi
- 6518 sayılı Kanun'un 104. ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ve 56. maddesinin 2. ve 5. fıkraları
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/8. maddesi
- 1412 sayılı CMUK’nin 321. ve 322. maddeleri
11. Ceza Dairesi         2021/18035 E.  ,  2022/18431 K.

    "İçtihat Metni"

    İNCELENEN KARARIN;
    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması
    suretiyle dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
    ...

    A) Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde:
    5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiilin sanık tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanık müdafilerinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA,
    B) Özel belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde:
    Sanığın, katılan ... adına sahte abonelik sözleşmesi düzenletip ADSL hattı tesis ettirdiği iddia ve kabul olunan olayda; suç tarihinden önce 10.11.2008 tarih ve 27050 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren, 6518 sayılı Kanun'un 104. ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan aynı Kanun'un 56. maddesinin 2. fıkrasındaki "İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükümleri gereğince, özel hüküm niteliğinde bulunan ve sanık lehine olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesindeki düzenleme gözetilerek, sanığa önödeme önerisinde bulunulmasından sonra hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, özel belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması, yasaya aykırı ise de dava zamanaşımının olumsuz muhakeme şartı olarak gerçekleştiği anlaşıldığından;
    Sanığın eylemine uyan 5809 sayılı Kanun'a aykırılık suçunun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, 15.10.2009 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla sanık müdafilerinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 02.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Yz.İşl.Md. Y.

    ...




    Hemen Ara