Esas No: 2020/8325
Karar No: 2022/3508
Karar Tarihi: 27.04.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8325 Esas 2022/3508 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/8325 E. , 2022/3508 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 27.12.2018 tarih ve 2016/947 E. - 2018/1004 K. sayılı kararın asıl davada temlik alan davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nce verilen 01.10.2020 tarih ve 2019/736 E. - 2020/896 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi asıl davada temlik alan davalı ve birleşen davada davacı ...Ş. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacı vekili; müvekkilinin dava konusu icra takibinde dava dışı Talip Umut Gıda Taşıma Kim. Mad. Pet. Ürün. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin borcu için Ankara ili Etimesgut ilçesindeki dükkan vasfındaki taşınmazı üzerinde 15/08/2012 tarihinde 200.000,00 TL'ye kadar ipotek tesis ettiğini, takip dayanağı genel kredi sözleşmesini kefil sıfatıyla imzalamadığını, müvekkilinin sadece ipotek veren borçlu sıfatıyla sorumluluğunun söz konusu olduğunu, kaldı ki kredi borcu ödendiğinden davalı banka tarafından taşınmaz üzerindeki ipoteğin fek edildiğini ileri sürerek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili; davacı hakkında dava konusu icra takip dosyasına vaki itirazın iptali istemiyle Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde 2016/489 Esas sayılı itirazın iptali davasının açıldığını ve bu davanın derdest olduğunu, davacının icra takip dosyasına dayanak 14/08/2012 tarihli genel kredi sözleşmesinde müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunduğunu, söz konusu kredi sözleşmesine istinaden asıl borçlu şirkete kullandırılan kredi alacağının ödenmemesi üzerine davacıya sözleşmede bildirilen adresine keşide olunan Kahramanmaraş 1. Noterliği'nin 17/02/2016 tarihli kat ihtarının davacının adresini değiştirmiş olması sebebiyle tebliğ edilemediğini, adres değişikliğini bildirmeyen davacıya kat ihtarının 22/02/2016 tarihinde tebliğ edilmiş kabul edilmesi gerektiğini, Asliye Hukuk Mahkemesine açılan bu davada asliye ticaret mahkemesi görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili; müvekkili banka ile dava dışı asıl borçlu Talip Umut Gıda Taşıma Kim. Mad. Pet. Ürün. İnş. San. ve Ltd. Şti. arasında imzalanan 14/08/2012 tarihli genel kredi sözleşmesini davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığını, işbu kredi sözleşmesine istinaden kullandırılan kredi alacağının asıl borçlu ile davalı kefile keşide olunan Kahramanmaraş 1. Noterliği'nin 17/02/2016 tarihli kat ihtarına rağmen ödenmediğini, bunun üzerine başlatılan ilamsız icra takibine itiraz edildiğini, davalı borçlu tarafından kredi sözleşmesindeki kefalet imzasına itiraz edilmediğini ileri sürerek icra takip dosyasına vaki itirazın iptaline, takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili; müvekkilinin dava dışı asıl borçlu şirketin kredi borcu için müvekkilinin Etimesgut ilçesinde bulunan dükkan vasfındaki taşınmazı üzerinde 15/08/2012 tarihinde ipotek tesis ettiğini, kendisine ipotek verdiği taşınmaz için evrak olduğu söylenerek müteselsil kefalet tutanağı imzalattırıldığını, dayanak genel kredi sözleşmesinde müvekkilinin imzasının bulunmadığını, kaldı ki kefalet imzasının TBK'nın 583. maddesine uygun olmadığını, kefaletin türü, kefil olunan miktar kısımlarının müvekkilinin el yazısı ile doldurulmadığını, kredi borcu sona erdiğinden müvekkilinin taşınmazı üzerindeki ipoteğin davacı banka tarafından fek edildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince; iddia, savunma, birleşen dava dosyası, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 14/10/2016 tarih ve 2016/249 Esas-2016/331 Karar sayılı görev dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi kararı ekinde gönderilen dava dosyasında ilk derece mahkemesince iddia, savunma Jandarma Kriminal Raporu ve toplanan tüm delillere göre; davacı aleyhinde, takip dayanağı kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı gerekçesiyle, söz konusu kredi sözleşmesi borcu nedeniyle takip başlatıldığı, davacı vekilinin, adı geçen kefalete ilişkin bölümdeki; kefalet tarihi, kefil olunan miktar ve müteselsil kefil olunduğu yönündeki el yazılı kısımların, müvekkili elinin ürünü olmadığı belirtilerek, kefaletin geçersiz olduğu itirazı üzerine imza ve yazı incelemesi için Jandarma Kriminal Dairesinden alınan 12/09/2018 tarihli raporda; 14/08/2012 tarihli genel kredi sözleşmesi ekindeki kefalete ilişkin bölümdeki "..." ismi yazılımı dışındaki kısımların, adı geçenin elinin ürünü olmadığının belirtildiği, TBK'nın 583. maddesine göre asıl ve birleşen dosyada, bankanın alacağını dayandırdığı genel kredi sözleşmesine ...'ın yukarıda yazılı yasal düzenleme gereğince belirtilen şekilde kendi el yazısıyla müteselsil kefil olduğu, kefalet miktarı ve tarihini yazmadığı, bu nedenle söz konusu kefaletin geçersiz olduğunun anlaşıldığı, bu durumda ...'ın, davalı bankanın müşterisi olan Tahir Umut Gıda... Ltd. Şti.'ye kullandırdığı kredi sözleşmesine müteselsil kefil olmadığı ve bu nedenle de, bu kredi sözleşmesinden kaynaklanan borçtan sorumlu olmayacağı gerekçesiyle asıl dosyada davanın kabulüne ve de İİK'nın 72/5. maddesi gereğince davacının aleyhindeki icra takibi kötü niyetli olduğundan banka aleyhinde tazminata, yine birleşen dosyada davacı bankanın davasının reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, asıl davada temlik alan davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı temlik alan şirket vekili tarafından asıl ve birleşen davalarda verilen kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvuru yapılırken 5411 sayılı Kanun'un 143/5. maddesi gereği kuruluş tarihinden itibaren işlemlerin 5 yıl süre ile her türlü harçtan muaf olduğu belirtilerek istinaf yoluna başvurma harcı ile maktu istinaf karar harcının yatırılmadığı, dosyanın Dairemize gelmesinden sonra Dairemizce 6100 sayılı HMK'nın 344. maddesi gereğince istinaf kanun yoluna başvuru esnasında alınması gerekli olan harçların ikmali için gereği yapılmak üzere İlk Derece Mahkemesine müzekkere yazıldığı, anılan müzekkere üzerine işlem muhtırasının asıl davada davalı birleşen davada davacı temlik alan vekiline 18/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, asıl davada davalı birleşen davada davacı temlik alan vekili tarafından muhtırada belirtilen eksik istinaf harçlarını bir haftalık kesin süre içerisinde yatırmadığı, temlik alan davalı ...Ş dava konusu alacağı ING Bank A.Ş'den temlik almış olup temlik edenin hukuki durumuna tabi olduğu, ING Bank A.Ş ise fona devredilen bankalardan olmayıp harçtan muaf olduğuna dair yasal bir düzenleme de bulunmadığından Arsan Varlık Yönetim A.Ş'nin somut olayda harçtan muafiyeti bulunmadığı gerekçesi ile usulüne uygun düzenlenen ve tebliğ edilen muhtıra ile belirlenen eksik istinaf harcının asıl davada davalı-birleşen davada temlik alan davacı vekili tarafından tamamlanmadığı gözetilerek HMK'nın 344 ve 346. maddeleri uyarınca asıl davada davalı birleşen davada davacı temlik alan vekilinin asıl ve birleşen davaya ilişkin istinaf başvurusunun ayrı ayrı yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Karara karşı, asıl davada davalı ve birleşen davada davacı ...Ş vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebepler ile HMK'nın 352/1. maddesi uyarınca istinaf isteminin süresinde yapılmadığı yönündeki tespitin usul ve yasaya uygun olmasına göre Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl davada temlik alan davalı ve birleşen davada davacı ...Ş vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, (temlik alan) davalı ...Ş. harçtan muaf olduğundan ödediği temyiz ilam harcı ve temyiz başvuru harcının isteği halinde temyiz eden davalı ...Ş.'ye iadesine, 27/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.