Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/4837 Esas 2012/6081 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/4837
Karar No: 2012/6081
Karar Tarihi: 17.10.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/4837 Esas 2012/6081 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2012/4837 E.  ,  2012/6081 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-

    Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, ancak genel kurullara çağrılmamış olması nedeni ile yaptığı harici araştırmada bilgisi dışında üyeliğinin başka bir kişiye devredildiğini tesbit ettiğini ve kooperatife ait taşınmazların da genel kurul kararlarıyla satıldığını ileri sürerek, müvekkilinin kooperatif üyesi olduğunun tespitine ve 12.03.2003 tarihli genel kurul da dahil olmak üzere ondan sonra yapılmış olan taşınmazların satımına karar verilmiş genel kurulların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, yapılan bilirkişi incelemesi kapsamında davacının iddialarının doğru olduğunu, 01.12.2010 havale tarihli dilekçesinde ve aynı tarihli duruşmadaki imzalı beyanında da davayı kabul ettiklerini belirtmiştir.
    Mahkemece; iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, davalı vekilinin vekaletnamesindeki yetkiye istinaden davayı kabul etmiş olması gerekçesiyle, davalının kabulü doğrultusunda davanın kabulü ile davacının davalı kooperatif üyesi olduğunun tespitine, 12.03.2003 tarihli ve bundan sonra yapılmış olan 05.08.2003 ve 15.07.2005 tarihli genel kurulların iptaline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1) Dava, kooperatif üyeliğinin tespiti ile genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun “ İşin Reddi Zorunluluğu ” başlıklı 38/1,b. maddesinde aynı işte menfaati zıt bir tarafa avukatlık yapmış avukatın iş teklifini reddetme zorunluluğunun olduğu ve maddenin ikinci fıkrasında da bu zorunluluğun avukatların ortaklarını ve yanlarında çalıştırdıkları avukatları da kapsayacağı öngörülmüştür.
    Somut olayda, davacı adına verilen dava dilekçesinin ekinde ... Barosu avukatlarından 4294 sicil numaralı Avukat ...’ın 07.01.1997 tarihli ve 0516 yevmiye numaralı vekaletnamesi ve adı geçen avukatın söz konusu vekaletnameye dayanarak Av. ...’yi yetkili kılan tarihsiz yetki belgesinin verildiği, düzenlediği, dava dilekçesinde davacı vekili olarak Av. ...’nin isminin görüldüğü ve dilekçeyi imzaladığı; 30.09.2009 tarihli yetki belgesiyle ise bu sefer yine Av. ...’ın davacı için Av....’a ve diğer üç avukata yetki verdiği, ancak davacının yetki belgeli Av....’a vekaletname vermemesine rağmen adı geçen avukatın davacı için 20.09.2010 tarihli yetki belgesiyle Av. ....ve Av. ....’ a yetki verdiği, 20.09.2010 tarihli duruşmada Av. ...
    Saka’nın ve 01.12.2010 tarihli son duruşmada Av....’un davacı vekili olarak bulunduğu anlaşılmıştır. Ayrıca davalı kooperatif adına ilk olarak Av. .... ve Av. .... tarafından 02.10.2009 tarihli vekaletnamenin sunulduğu, Av. ...’in davalı kooperatif adına davayı takip ettiği, sonrasında kooperatif adına Av. ....’nin 26.04.2010 tarihli vekaletnamesinin sunulduğu, adı geçen avukatın davalı kooperatif adına davayı takip ettiği, daha sonra davalı kooperatifin, davacının bu davada avukatlığını yapan Av. ...’a verdiği 07.11.1996 tarihli ve 26411 yevmiye numaralı vekaletnamesinin dosyaya sunulduğu, bu vekaletnameye istinaden Av. ...’ın ... Barosu’na kayıtlı 24239 sicil numaralı Av. ...’e yetki belgesini verdiği, Av. ...’in 07.11.1996 tarihli vekaletnameyi ve yetki belgesini 20.09.2010 tarihli duruşmada mahkemeye ibraz ederek davalı kooperatif vekili olarak bulunduğu, 01.12.2010 tarihli son duruşmada davalı kooperatif vekili olarak Av. ...’in davayı kabul ettiklerini belirten aynı tarihli dilekçesini sunduğu, duruşmada davayı kabul ettiklerini belirten imzalı beyanda bulunduğu ve mahkemece bu kabul beyanı doğrultusunda davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür.
    Mahkemece, Avukatlık Kanunu 38/1,b ve 38/2. maddesi gereğince her iki tarafın da asıl olarak ... Barosu avukatlarından 4294 sicil numaralı Avukat ...’a verdikleri vekaletnamelerle ve adı geçen avukatın farklı avukatlara verdikleri yetki belgeleriyle davada temsil edildikleri, bu kapsamda aynı zamanda bu davada davacının da avukatı olan davalı kooperatif vekili Av. ...’ın davalı kooperatifin vekaletnamesine dayanarak Av. ...’e yetki belgesi verdiği dikkate alındığında, Av. ...’in davalı kooperatif adına davayı kabul ve temsil yetkisi olmadığı gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    2) Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara