Esas No: 2018/1796
Karar No: 2022/11143
Karar Tarihi: 02.11.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2018/1796 Esas 2022/11143 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2018/1796 E. , 2022/11143 K."İçtihat Metni"
Mahkeme : NİZİP Ağır Ceza Mahkemesi
Suçlar : Uyuşturucu madde ticareti yapma (Sanık ... dışındaki tüm sanıklar yönünden)
6136 sayılı Kanuna muhalefet ( sanıklar ... ve ... yönünden)
Hükümler : Sanıklar ..., ... ..., ..., ... ,..., ..., ..., ...,..., ... ..., ... ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...(17/12/2013 tarihli eylem için) hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyet
Sanıklar ... ve ... hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan mahkûmiyet
Sanık ... hakkında 14/02/2014 tarihli eylem için değişen suç vasfına göre kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Tebliğnamede isimleri yazılı sanıklar ... ve ... hakkındaki kullanmak için uyuşturucu madde suçundan verilen hükmün açıklanılmasının geri bırakılması kararlarına karşı temyiz talebi bulunmayıp yapılan itirazlar da mercii tarafından reddedildiğinden, sanıklar hakkındaki hükmün açıklanılmasının geri bırakılması kararları inceleme dışı bırakılmıştır.
A-Sanıklar ... ve ... hakkındaki mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Hükümden sonra UYAP sistemi üzerinden MERNİS'ten alınarak dosyasına konulan nüfus kayıt örneğinde, sanık ...’ın 14/09/2018 tarihinde, sanık ...’in 02/12/2017 öldüğünün belirtilmesi karşısında; bu hususun araştırılarak, ölmüş olduklarının tespiti halinde hakkındaki kamu davasının 5237 sayılı TCK'nın 64/1. maddesi uyarınca düşmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısı, sanık ... müdafii ve sanık ... müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükümlerin BOZULMASINA,
B- Sanıklar ... ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ..., ... ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...
ve ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde;
1-CMK'nın 217. maddesine göre duruşmada tartışılmayan delil hükme esas alınamayacağından; olay tutanakları, fiziki takip tutanakları, iletişimin tespiti çözüm tutanakları, ekspertiz raporları, adli sicil ve nüfus kayıtları dahil olmak üzere hükümlere esas alınan tüm belgelerin sanıklara okunup diyecekleri sorulması gerektiği gözetilmeden hüküm kurulması,
2- a-) 29/06/2013 tarihinde sanık ...’den ele geçen maddeye ilişkin ekspertiz raporunun aslı ya da onaylı örneği dosya arasına getirilmeden,
b-) 03/07/2013 tarihinde hakkında ayrı yargılama yapılan ...’dan uyuşturucu ele geçirilmesi, 23/10/2013 tarihinde haklarında ayrı yargılama yapılan tanıklar ... ve ... ... ’dan uyuşturucu ele geçirilmesi, 01/12/2013 tarihinde sanık ... ve hakkında ayrı yargılama yapılan ... ’den uyuşturucu ele geçirilmesi,17/12/2013 tarihinde sanıklar ... ve ...’den uyuşturucu ele geçirilmesi olaylarına dair yakalama tutanakları ve ekspertiz raporları dahil olmak üzere soruşturma evraklarının denetime olanak verecek şekilde aslı ya da onaylı örneklerinin dosya arasına dahil edilmeden onaysız fotokopi şeklindeki soruşturma evraklarına dayanılarak eksik araştırma ile hüküm kurulması,
3- CMK'nın 150/3. maddesi gereğince "alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmada ikinci fıkra hükmü uygulanır." şeklindeki düzenleme karşısında, suç tarihi itibarıyla sanıkların üzerlerine atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun cezasının alt sınırı itibariyle zorunlu müdafii tayininin gerekmediği, ancak 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile TCK’nın 188/3. maddesinde yapılan değişiklikle hapis cezasının alt sınırının on yıl hapis cezası olarak değiştirildiği, karar tarihi olan 04/03/2015 tarihinde 6545 sayılı Kanun'un yürürlükte bulunduğu ve CMK’nın 150. maddesi uyarınca uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun cezasının alt sınırı itibariyle sanıklar ..., ... ve ...’e zorunlu müdafii tayinini gerektirdiği gözetilmeden, yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilerek sanıkların savunma haklarının kısıtlanması,
4- İddianamede ve Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki görüşünde sanıklar ... ve ... hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin uygulanması istenmediği halde, 5271 sayılı CMK’nın 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmeden sanıklar ... ve ... hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması,
5- Sanık ...’in hükme esas alınan eylem tarihinin 19/06/2013 olmasına rağmen sanık hakkında tekerrüre esas alınan Nizip 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/473 esas, 2013/662 karar sayılı ilamının 21/11/2013 tarihinde kesinleştiği, sanık ...’ın hükme esas alınan eylem tarihinin 23/10/2013 olmasına rağmen tekerrüre esas alınan Nizip 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/425, 2012/357 karar sayılı ilamının 04/03/2014 tarihinde kesinleştiğinin anlaşılması karşısında, suç tarihlerinden sonra kesinleşen ilamların tekerrüre esas alınamayacağı gözetilmeden TCK’nın 58. maddesine aykırı davranılması,
6- Sanık ... hakkında tekerrüre esas alınan Nizip 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/203 esas, 2011/856 karar sayılı mahkûmiyetine konu suçların 5237 sayılı TCK'nın 141/1. maddesinde yazılı hırsızlık ve 151/1. maddesinde yazılı mala zarar verme suçları olduğu, 02.12.2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bentler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK'nın 141/1. maddesinde yazılı hırsızlık, 151/1. maddesinde tanımı yapılan mala zarar verme suçunun da uzlaşma kapsamına alındığı anlaşılmış olup, tekerrüre esas alınan bu ilam sebebi ile uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak sonucuna göre sanık ...’ın hukuki durumunun tayininde zorunluluk bulunması,
7- Sanık ...’ nün 01/12/2013 tarihli eyleminin uyuşturucu madde ticareti yapma suçu yönünden hükme esas alındığı, sanık hakkında yapılan UYAP araştırmasında yine 01/12/2013 tarihli eylem nedeniyle Nizip 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 22/05/2014 tarihli 2014/28 esas ve 2014/299 sayılı kararı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan tedavi ve denetimli serbestlik kararı verildiğinin anlaşılması karşısında; Nizip 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 2014/28 esas sayılı dosyasının dosya arasına getirilmesi, tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi ile sanığın hukuki durumunun tayini gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması,
8- Hakkında mahkûmiyet hükmü kurulan sanık ...’in açık kimlik bilgilerinin gerekçeli karar başlığına yazılmayarak CMK’nın 232/2-b maddesine aykırı olarak hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısının, sanıklar ... ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ..., ... ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... müdafileri ile sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... ‘in temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin BOZULMASINA,
C- Sanık ... hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;
1- CMK'nın 217. maddesine göre duruşmada tartışılmayan delil hükme esas alınamayacağından; olay tutanakları, fiziki takip tutanakları, iletişimin tespiti tutanakları, ekspertiz raporları, adli sicil ve nüfus kayıtları dahil olmak üzere hükme esas alınan tüm belgelerin sanığa okunup diyeceklerinin sorulması gerektiği gözetilmeden hüküm kurulması,
2-Adli sicil kaydına göre, suç ve karar tarihi itibariyle sabıkasız olan sanık hakkında, yasal ve yeterli olmayacak şekilde sanığın sabıkalı kişiliği gerekçe gösterilerek temel ceza miktarı belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılması, erteleme ve hükmün açıklanılmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA,
Ç- Sanık ... hakkında 14/02/2014 tarihli eylem yönünden değişen suç vasfına göre kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eyleminden dolayı kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;
Hükümden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesi ve aynı Kanun'un 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun'un geçici 7. maddesi sanık lehine hükümler içermekte olup, öncelikle; 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesinin 5. fıkrası ve aynı Kanun'un 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun'un geçici 7. maddesinin olaya tatbik kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespiti açısından, sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı bu suç tarihinden önce açılmış başka dava olup olmadığının, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediğinin ve önceki dava sonucunun araştırılması, gerektiğinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğünden suç tarihinde sanığın infazda olan başka bir tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının bulunup bulunmadığı sorulup belirlendikten sonra;
a) Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ve önceki suçtan mahkûmiyet kararı verilmiş ise, 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK'nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine”, karar verilmesi,
b) Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesi ve aynı Kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun'a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına", karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA,
02/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.