Esas No: 2022/873
Karar No: 2022/11076
Karar Tarihi: 02.11.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/873 Esas 2022/11076 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2022/873 E. , 2022/11076 K."İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Tekirdağ 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/12/2017 tarihli ve 2017/573 esas, 2017/1222 sayılı kararı ile Tekirdağ 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/06/2019 tarihli ve 2018/565 esas, 2019/451 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 30/12/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında, 01/04/2017 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonunda, 23/05/2017 tarihli ve 2017/4309 soruşturma, 2017/1631 esas, 2017/1208 sayılı iddianame ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 53. maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle Tekirdağ 2. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, iddianamede; şüpheli hakkında daha önce 2015/8990 sayılı soruşturmada kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verildiği, ihlal nedeniyle Tekirdağ 4. Asliye Ceza Mahkemesine 2015/983 esas sayılı kamu davasının açıldığı, yeniden erteleme kararı verilemeyeceği hususunun belirtildiği,
Tekirdağ 2. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 26/12/2017 tarihli ve 2017/573 esas, 2017/1222 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 192/3, 62, 50/1-a ve 52/2-4. maddeleri gereğince 6.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 06/02/2018 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
2- Yine şüpheli ... hakkında, 06/06/2018 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonunda, 19/09/2018 tarihli ve 2018/8102 soruşturma, 2018/3541 esas, 2018/2636 sayılı iddianame ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 53. maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle Tekirdağ 2. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, iddianamede; şüpheli hakkında daha önce 2015/8990 sayılı soruşturmada kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verildiği, ihlal nedeniyle Tekirdağ 4. Asliye Ceza Mahkemesine 2015/983 esas sayılı kamu davasının açıldığı, yeniden erteleme kararı verilemeyeceği hususunun belirtildiği,
Tekirdağ 2. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 25/06/2019 tarihli ve 2018/565 esas, 2019/451 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 192/3 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 02/10/2019 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
3- İncelemeye konu suçların işlenmesinden önce;
a-) Sanığın 14/07/2015 tarihli eylemi nedeniyle, Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığının 06/08/2015 tarihli ve 2015/6712 soruşturma, 2015/102 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davası açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3. maddesi uyarınca bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği,
b-) Yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi nedeniyle erteleme kararının kaldırılarak Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığının 12/10/2015 tarihli ve 2015/8990 soruşturma, 2015/2724 esas, 2015/2248 sayılı iddianamesi ile Tekirdağ 4. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
c-) Tekirdağ 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/10/2015 tarihli ve 2015/983 esas, 2015/1184 sayılı kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/2-b maddesi gereğince sanığın beraatine karar verildiği, beraat kararının 02/12/2015 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu bulundurmak suçundan sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1, 192/3, 62/1, 50/1-a ve 52/1. maddeleri uyarınca 6.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Tekirdağ 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/12/2017 tarihli ve 2017/573 esas, 2017/1222 sayılı kararı ile,
Aynı suçtan sanığın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1, 192/3 ve 62/1. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Tekirdağ 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/06/2019 tarihli ve 2018/565 esas, 2019/451 sayılı kararını kapsayan dosyalar incelendi.
Dosyalar kapsamına göre,
14/07/2015 tarihinde işlemiş olduğu aynı suç nedeniyle yapılan soruşturma sonunda, sanık hakkında evvelce, Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığının 06/08/2015 tarihli ve 2015/6712 soruşturma, 2015/102 sayılı kararı ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüpheli hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, sanığın kendisine yüklenen yükümlülüklere uymadığının bildirilmesi üzerine, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kaldırılarak adı geçen suçtan Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığının 12/10/2015 tarihli ve 2015/8990 soruşturma, 2015/2724 esas, 2015/2248 sayılı iddianamesiyle kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonunda, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine ilişkin yeterli delil bulunmadığından bahisle Tekirdağ 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/10/2015 tarihli ve 2015/983 esas, 2015/1184 sayılı kararı ile beraatine karar verildiği ve anılan kararın da temyiz edilmeksizin 02/12/2015 tarihinde kesinleştiği gözetilerek yapılan incelemede,
Sanık hakkında evvelce Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığının 12/10/2015 tarihli iddianamesiyle kamu davası açıldığı gözetilerek, 5237 sayılı Kanun'un 191/6. maddesi uyarınca;
01/04/2017 tarihinde işlemiş olduğu kullanmak için uyuşturucu bulundurma suçu nedeniyle, 5237 sayılı Kanun'un 191/6. maddesi uyarınca Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığının 23/05/2017 tarihli iddianamesiyle, 06/06/2018 tarihinde işlemiş olduğu anılan suç nedeniyle Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığının 19/09/2018 tarihli iddianamesiyle, kamu davalarının açılmasını müteakip, yapılan yargılamalar sonunda mahkemelerince sanığın mahkumiyetine karar verilmiş ise de;
Değinildiği üzere, evvelce aynı suçtan Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığınca 12/10/2015 tarihli iddianamesiyle sanık hakkında açılan kamu davası sonunda, sanığın beraatine dair Tekirdağ 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/10/2015 tarihli kararının verildiği gözetildiğinde, sanık hakkında evvelce verilmiş geçerli kabul edilebilecek kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının varlığından söz edilemeyeceği gibi, sanığın ilk kez 14/07/2015 tarihinde işlediği iddia olunup beraatine karar verilen suçtan sonra, işlemiş olduğu 5237 sayılı Kanun'un 191. maddesi kapsamındaki uyuşturucu suçlarına dair hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmeksizin doğrudan kamu davası açılamayacağının anlaşılması karşısında, adı geçen mahkemelerce kovuşturma şartı
bulunmadığından bahisle durma kararı verilmesi yerine, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Tekirdağ 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/12/2017 tarihli ve 2017/573 esas, 2017/1222 sayılı kararı ile Tekirdağ 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/06/2019 tarihli ve 2018/565 esas, 2019/451 sayılı kararının kanun yararına bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanık ... hakkında, 01/04/2017 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığının 23/05/2017 tarihli ve 2017/4309 soruşturma, 2017/1631 esas, 2017/1208 sayılı iddianamesi ile açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda; Tekirdağ 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/12/2017 tarihli ve 2017/573 esas, 2017/1222 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1, 192/3, 62/1, 50/1-a ve 52/1. maddeleri uyarınca 6.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Yine, sanık ... hakkında, 06/06/2018 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığının 19/09/2018 tarihli ve 2018/8102 soruşturma, 2018/3541 esas, 2018/2636 sayılı iddianamesi ile açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda; Tekirdağ 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/06/2019 tarihli ve 2018/565 esas, 2019/451 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1, 192/3 ve 62/1. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
İncelemeye konu suçların işlenmesinden önce;
14/07/2015 tarihinde işlemiş olduğu aynı suç nedeniyle yapılan soruşturma sonunda, sanık hakkında Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığının 06/08/2015 tarihli ve 2015/6712 soruşturma, 2015/102 sayılı kararı ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüpheli hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, sanığın kendisine yüklenen yükümlülüklere uymadığının bildirilmesi üzerine, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kaldırılarak Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığının 12/10/2015 tarihli ve 2015/8990 soruşturma, 2015/2724 esas, 2015/2248 sayılı iddianamesi ile kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonunda, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine ilişkin yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle Tekirdağ 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/10/2015 tarihli ve 2015/983 esas, 2015/1184 sayılı kararı ile sanığın beraatine karar verildiği ve kararın temyiz edilmeksizin 02/12/2015 tarihinde kesinleştiği dikkate alındığında,
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesinin 2. fıkrasında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle yapılan soruşturmalarda beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verileceği, 4. fıkrasında erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılması gereken durumlar sayılarak, maddenin 6. fıkrasında ise “Dördüncü fıkraya göre kamu davasının açılmasından sonra, birinci fıkrada tanımlanan suçun tekrar işlendiği iddiasıyla açılan soruşturmalarda ikinci fıkra uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilemez.” hükmüne yer verildiği,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223. maddesinin 8. fıkrasının 2. cümlesinde ise, "...soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." hükmünün yer aldığı,
Somut olayda;
Sanık hakkında daha önceden Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığının 12/10/2015 tarihli iddianamesi ile kamu davası açıldığı gözetilerek, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/6. maddesi uyarınca;
01/04/2017 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu bulundurma suçu nedeniyle, 5237 sayılı Kanun'un 191/6. maddesi uyarınca Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığının 23/05/2017 tarihli iddianamesi ile 06/06/2018 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu
bulundurma suçu nedeniyle Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığının 19/09/2018 tarihli iddianamesi ile kamu davaları açılmış ve yapılan yargılamalar sonunda mahkemelerince sanığın mahkûmiyetine karar verilmiş ise de;
Daha önceden aynı suçtan Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığınca 12/10/2015 tarihli iddianame ile sanık hakkında açılan kamu davası sonunda, Tekirdağ 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/10/2015 tarihli kararı ile sanığın beraatine karar verildiği, bu durumda artık sanık hakkında önceki suçu nedeniyle verilmiş olan kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının tüm hukuki sonuçlarıyla birlikte ortadan kalkmış olduğu, hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmeksizin doğrudan kamu davası açılamayacağı, sanık hakkında verilecek ilk kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına kadar olan tüm suçlara ilişkin soruşturma dosyalarının birleştirilerek bu suçların hepsine ilişkin olarak tek bir kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmesi gerekeceği, incelemeye konu TCK’nın 191/6. maddesi gereğince doğrudan açılan kamu davalarında, kovuşturma şartının gerçekleşmediği anlaşıldığından; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8-2. cümlesi gereğince durma kararı verilerek, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmek üzere gereği için Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunulmasına karar verilmesi ve kararın infazının sonucunun beklenilmesi gerektiği gözetilmeden sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi, kanuna aykırı olup kanun yararına bozma isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
D-) Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle, kovuşturma şartının gerçekleşmediği anlaşıldığından; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8-2. cümlesi gereğince “durma kararı” verilerek, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince işlem yapılmak üzere gereği için Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunulmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi kanuna aykırı olduğundan; Tekirdağ 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/12/2017 tarihli ve 2017/573 esas, 2017/1222 sayılı kararı ile Tekirdağ 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/06/2019 tarihli ve 2018/565 esas, 2019/451 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun’un 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
02/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.