Esas No: 2022/2142
Karar No: 2022/3547
Karar Tarihi: 28.04.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/2142 Esas 2022/3547 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2022/2142 E. , 2022/3547 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 02.05.2017 tarih ve 2010/549 E. - 2017/260 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin usulden reddine-esastan reddine dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nce verilen 10.07.2018 tarih ve 2017/1954 E. - 2018/1190 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi duruşmalı olarak taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline gönderilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra gönderildiği anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 19.04.2021 günü tebligata rağmen gelen olmadığı yoklama ile anlaşıldı, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi Dr. ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacı vekili, taraflar arasında 01.12.2008 tarihli özel güvenlik hizmetleri sözleşmesi imzalandığını, davalı işveren AST İnşaat Turizm Taahhüt San. ve Tic. A.Ş.'nin, sözleşmenin ifası süresince sözleşmenin ihlali anlamına gelebilecek ve davacının ifa edimini zorlaştıracak uygulamalar yaptığını, ekonomik sıkıntı ve kış sezonu bahanesiyle güvenlik personeli sayısında kısıtlamaya gidildiğini, sonrasında personel sayısının tamamlanmasının engellediğini, otele güvelik müdürü olarak atanan ...'ın otele alınmamasında direndiğini, davacı tarafça disiplinsiz çalıştığı için görevine son verilen personeli kendi bünyesinde sigortalı olarak işe aldığını, sözleşme gereği hizmet bedelini zamanında ödemediğini, kötü niyetli olarak davacının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerinin ifasını zorlaştırdığı ve nihayetinde 28.05.2010 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi feshettiğini iddia ederek davalının sözleşmeyi haksız feshi nedeniyle fazla hakları saklı kalmak üzere kararlaştırılan cezai şarta mahsuben 100.000,00 TL alacağı ile 15.000,00 TL mahrum kalınan kar olmak üzere toplam 115.000,00 TL'nin 28.06.2010 tarihinden itibaren işleyecek banka reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili, fesihte davacının tek taraflı kusuru olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Birleşen 2011/522 esas sayılı dava dosyasında davacı vekili, taraflar arasında beş yıllığına 01.12.2008 tarihli güvenlik hizmet sözleşmesi imzalandığını, özel güvenlik ve koruma hizmetleri edimini yüklenen davalının edimlerini tam ifa etmediğini ve kusurlu hizmet vermesi nedeniyle 28.05.2010 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi haklı olarak feshettiklerini, davalının davacıdan haksız yere tahsil ettiği ücretlerden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren ticari avans faiziyle tahsilini talep etmiş, 24.12.2015 tarihinde davasını ıslah ederek talebini 828.914,21 TL'ye yükseltmiştir.
Birleşen 2011/522 esas sayılı dava dosyasında davalı vekili, davacının talep ettiği fazla ödemelerin iadesi isteminin sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı olduğunu, ancak bir yıllık zamanaşımı süresinin dava tarihi itibariyle dolduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Birleşen 2010/605 esas sayılı dava dosyasında davacı vekili, taraflar arasında imzalanan 01.12.2008 tarihli özel güvenlik hizmetleri sözleşmesi uyarınca davacının edimlerini yerine getirmesine rağmen davalı şirketin 28.05.2010 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi haksız yere feshettiğini, Mayıs 2010 yılına ait hizmet bedelinin ödenmesi için davalıya gönderilen ihtarnamenin sonuçsuz kaldığını, alacağın tahsili için davalı aleyhine başlattıkları Antalya 10. İcra Müdürlüğü'nün 2010/16571 esas sayılı icra takip dosyasında vaki haksız itiraz üzerine takibin durduğunu iddia ederek davalının itirazının iptali ile % 40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen 2010/605 esas sayılı dava dosyasında davalı vekili, davalının sözleşmeden dolayı davacıdan alacaklı olduğunu, bu alacakların davacı talebinden takas mahsup edilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi’nce, taraflar arasındaki 01.12.2008 tarihli güvenlik hizmetleri sözleşmesi işveren-davalı Ast İnş. ... A.Ş tarafından haklı nedenle feshedildiğinden asıl davada davacı şirketin haksız fesih nedeniyle cezai şart ve mahrum kalınan kar talep edemeyeceği gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen 2011/522 esas sayılı davada, Şubat 2009 ila Nisan 2010 tarihleri arasında davalı Act Özel Güvenlik Özel Güvenlik .. Ltd. Şti.' nin SGK' ya bildirdiği çalışan personel sayısının 150 kişinin altında kaldığı halde 30.04.2010 tarihinde 27.752,60 TL tutarında fatura, 31.05.2010 tarihinde 18.456,07 TL tutarında ek fatura düzenlediği, ek faturanın iş akdine son verilen personelin izin ücretine ilişkin olduğu, ek personele istinaden olmadığı, bu durumda ek hizmet faturası bedeli olup işveren AST İnş. .. A.Ş. tarafından fazla ödendiği tespit edilen 27.751,60 TL yönünden davanın kısmen kabulü gerektiği, birleşen 2010/605 esas sayılı dava yönünden taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 31.05.2010 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 28.05.2010 tarihli ihtarname ile feshedildiği, bu durumda davacı Act Özel Güvenlik .. Ltd. Şti.'nin 31.05.2010 tarihine kadar hizmet verdiğinin kabul edilmesi gerektiği, taraf defterlerine göre icra takip tarihi itibariyle davacı Act Özel Güvenlik .. Ltd. Şti.' nin alacağının 233.233,39 TL olduğu, takibe konu ihtarnamenin davalı AST İnş. .. A.Ş' ne 31.05.2010 tarihinde gönderildiği, davalı AST İnş. … A.Ş. çalışanına 05.06.2010 tarihinde tebliğ olduğu, temerrüt tarihinden takip tarihine kadar 2.658,22 TL'lik faiz işleyeceği, icra takibinde daha fazla faiz talep edildiği gerekçesiyle davalının takibe itirazının 233.233,39 TL asıl alacak ve 2.658,22 TL işlemiş faiz yönünden iptali ile asıl alacak üzerinden %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince istinaf edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi’nce, davalı-birleşen davacı AST … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunu süresi içinde ileri sürmediği, davacı-birleşen davalı ACT … Ltd. Şti.’nin istinaf başvurusu yönünden ise İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı-birleşen davacı AST … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun yasal süresinden sonra yapılması nedeniyle usulden reddine, davacı-birleşen davalı ACT Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
(1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebepler ile istinaf ve karşı istinafın HMK'nın 352/1. maddesi uyarınca süresinde yapılmadığı yönündeki tespitin usul ve yasaya uygun olmasına göre davalı-birleşen davacı Ast İnşaat Turizm Taahhüt San. ve Tic. A.Ş.’nin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi’nin davalı-birleşen davacı Ast İnşaat Turizm Taahhüt San. ve Tic. A.Ş.’nin istinaf başvurusunun usulden reddine ilişkin kararının onanması gerekmiştir.
(2) HMK'nın 6763 sayılı Kanunun 42. maddesi ile değişik 362/1-a maddesi hükmüne göre, Bölge Adliye Mahkemelerinin miktar veya değeri 40.000,00 TL'yi geçmeyen davalara ilişkin verdiği kararlar aleyhine temyiz yoluna başvurulamaz. Bu miktar, HMK'nın Ek 1. maddesi uyarınca, Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm tarihi itibariyle 47.530,00 TL'dir. Birleşen 2011/522 (2011/120) esas sayılı dava dosyasında kabul edilen miktar 27.751,60 TL’dir. Davalı Act Özel Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti. iş bu kararı temyiz etmiş olup yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kaldığı anlaşılmaktadır. HMK'nın 366. maddesi delaletiyle kıyasen uygulanması gereken aynı kanunun 346/2. maddesi hükmü uyarınca, kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında Bölge Adliye Mahkemesince bir karar verilmesi gerekmekle birlikte, Yargıtay tarafından da bu yolda karar verilebileceğinden, davalı Act Özel Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti.’nin birleşen 2011/522 (2011/120) esas sayılı dava dosyasında verilen ve kesin olan karara yönelik temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekir.
(3) Davacı Act Özel Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti.’nin asıl davaya yönelik temyiz istemine gelince;
(a) Dava dosyasının incelenmesinden, davalı Ast İnşaat Turizm Taahhüt San. ve Tic. A.Ş.’nin İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/907 esas sayılı dava dosyası ile 19.09.2018 tarihinde iflasına karar verildiği, İstanbul 3. İcra Dairesi’nin İflas 2018/34 esasında tasfiyenin adi tasfiye olarak yürütüldüğü (İİK m. 219), birinci alacaklılar toplantısında üç iflas idare memurunun görevlendirildiği anlaşılmıştır. Bununla birlikte asıl davaya konu alacağın iflas masasına kaydının talep edilip edilmediği, talep edilmiş ise kaydının yapılıp yapılmadığı dosya içeriğinden net olarak anlaşılamamaktadır.
İflasın açılması ile hukuk davalarının 194/1. maddesi uyarınca ikinci alacaklılar toplantısından 10 gün sonrasına kadar duracağı öngörülmüş olup müflisin davalı olduğu hukuk davaları bakımından iflas idaresi, alacaklıları incelerken, bu alacağı davalı (çekişmeli) alacak olarak sıra cetveline geçirir. Dava konusu alacağın, dolayısıyla davanın kabul edilip edilmeyeceği hakkındaki karar, ikinci alacaklılar toplantısında verilmektedir. Genel kural bu olmakla birlikte tasfiyenin farklı usullerle yapılmasına karar verilebilmektedir. Bir hukuk davasının kayıt kabul davasına dönüşmesi, davalının iflas etmesine ve iflas idaresinin de davaya konu alacağı iflas masasına kabul etmemesine bağlıdır. İkinci alacaklılar toplantısında, alacak iflas masasına kesin olarak kayıt ve kabul edilmiş ise dava konusuz kalacak, alacak kısmen veya tamamen reddedilmiş ise davaya alacağın iflas masasına kayıt ve kabulü davası olarak devam edilecektir. Yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde eldeki temyize konu asıl dava bakımından bir değerlendirme ve yargılama yapılarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının re’sen bozulması gerekmiştir.
(b) Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerden dolayı, davalı-birleşen davacı Ast İnşaat Turizm Taahhüt San. ve Tic. A.Ş. vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan davalı-birleşen davacı Ast İnşaat Turizm Taahhüt San. ve Tic. A.Ş.’nin istinaf başvurusunun usulden reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerden dolayı, davalı Act Özel Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti.’nin birleşen 2011/522 (2011/120) esas sayılı dava dosyası bakımından Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükme yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE, (3) nolu bendin (a) alt bendinde açıklanan nedenlerden dolayı davacı Act Özel Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti.’nin asıl davaya yönelik temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi’nce verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının re’sen BOZULARAK KALDIRILMASINA, (b) alt bendinde açıklanan nedenlerden dolayı davacının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden asıl ve birleşen 2010/605 esas sayılı davada davacı/birleşen 2011/522 esas sayılı davada davalı ACT Özel Güvenlik Hizmetleri Limited Şirketi'ne iadesine, istek halinde aşağıda yazılı 4.386,00 TL harcın temyiz eden birleşen 2010/605 esas sayılı davada davalı/birleşen 2011/522 esas sayılı davada davacı AST İnşaat Turizm Taahhüt San. ve Tic. A.Ş.'ye iadesine, 28/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.